Bilecik, Osmanlı’nın doğduğu ve yeşerdiği topraklar olmasının yanında sahip olduğu kültürel mirası geleceğe taşıyan yapılarıyla da öne çıkıyor. Bu önemli yapılardan birisi de Bilecik Müzesidir. Bilecik Müzesi, hem tarihi bir yapıdır hem de barındırdığı eserlerle şehrin arkeolojik ve etnografik özelliklerini taşıyarak bu özellikleri yaşatır. Bir zamanlar jandarma binası ve hapishane olarak kullanılan bu yapı, bugün ziyaretçilerine yüzyıllar öncesinden izler sunarak şehrin kültürel yaşamına dair izler taşıyan bir kültür müzesi haline gelmiştir.
Müze binası, 1794 yılında jandarma binası olarak kullanılmak için iki katlı olacak şekilde inşa edilmiştir. İnşa edilen bu binanın alt katı daha sonrasında hapishaneye dönüştürülmüştür. 1921–1922 yılları arasında Yunan işgali sırasında tamamen yakılarak enkaz haline gelen bina, Kurtuluş Savaşı sonrasında temelleri üzerine yeniden iki katlı inşa edilerek üst katı adliye alt katı ise hapishane olarak kullanılmıştır.1995 yılına kadar hapishane olarak kullanılan bina, adliye ve hapishanenin başka bir yere taşınmasından sonra müze binası olarak kullanılmak üzere, 1996 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmiştir. 20 Nisan 2007 tarihinde, Söğüt Müze Müdürlüğü’ne bağlı bir birim olarak Bilecik Müzesi adıyla hizmete açılmış olup 07.04.2010 tarihinde ise Bilecik Müzesi Müdürlüğü olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Bulundurduğu Eserler
Arkeoloji teşhir salonlarında Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Helenistik, Roma ve Doğu Roma dönemine ait arkeolojik eserler ile etnografya salonunda Osmanlı Devletinin kuruluşu ile ilgili tasvirler, oba ve ev yaşantısından kesitler, savaş aletleri seramik ve cam eserleri sergilenmektedir.
Müze her gün saat 08.30- 17.30 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
(Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı)