1. Haberler
  2. Manşet
  3. AKARKARASU: “BİLECİK’TE 1 CHP, 1 AK PARTİ”

AKARKARASU: “BİLECİK’TE 1 CHP, 1 AK PARTİ”

featured

CHP’li Av. Faik Akarkarasu, gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

14 Mayıs tarihinde yapılacak olan genel seçimlere dair önemli tespitlerde ve değerlendirmelerde bulunan Akarkarasu,seçimlerin Türkiye için çok önemli bir seçim olduğunu belirtti.

“TÜRKİYE DERİN BİR BUNALIMA GİRDİ”

Akarkarasu, açıklamasında, “14 mayıs 2023 yılında yapılacak seçim Türkiye için çok önemli bir seçim çünkü başkanlık hükümet rejimi adı altında yapılan Anayasa değişikliğinden sonra Türkiye derin bir bunalıma girdi. Siyasi bunalıma girdi bu siyasi bunalım ise Türkiye’yi ekonomik olarak da tehdit etti. 14 Mayıs seçimlerinde Türkiyenin derhal parlamenter sisteme yani parlementonun yetkilerinin de daha da güçlendirilerek kuvvetler ayrılığının birbirine fren sistemi ile tekrar geçmesi gerekiyor. 14 Mayıs seçimlerinden sonra sadece parlamentonun yetkilerinin güçlendirilmesinden öte senatonun kuruluşu dahi tartışılabiler ve tartışılmalıdır. Bu anlamda 14 Mayıs seçimleri önemlidir ama yetmeyecek. Bu seçimler çünkü parlamentonun şekillenmesine göre tahmin ediyorum bir buçuk iki yıl içinde yeni bir seçime Türkiye gidecektir” dedi.

Bilecik özelinde seçimleri siz nasıl değerlendirirsiniz?” sorumuza  Akarkarasu;

“SİYASETTE 2+2= 4 ETMEZ

“Millet ittifakının Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Deva Partisi ile sadece CHP amblemi ile seçime girmesi bana göre stratejik bir hata olarak nitelendiriyorum. AKP’nin bunalmış seçmenin bir adres arayışı mutlaka olacaktır.Her seçmenin CHP’de adres bulacağı diye bir kural yoktur. Siyasette 2+2=4 etmez. Bir parlamento simülasyonu olarak değerlendirildi. Fakat bence diğer siyasi partilerin de tıpkı İYİ Parti gibi kendi logoları ile ittifak içinde yer almaları önemliydi. Bu fermuar sistemi uygulansaydı daha fazla milletvekili çıkartılabilirdi ve liste tartışmaları ortadan kalkardı.

Bilecik özelinde değerlendirdiğimiz de ise Bilecik’te klasik merkez sağ ve merkez sol anlayışı vardır. AKP’yi merkez sağ partisi olarak kabul edemem, çünkü bir AKP İttifaklar koalisyonuyla beraber geldi. Kurulduğundan beri ama şu anda İttifaksız gidiyor. MHP de kendi logosuyla giriyor. Sadece logodan öte orada da bir kırılma gözüküyor. Ben klasik olarak 1 CHP,1 AKP’ nin seçim sonuçlarında parlamento da temsil edileceğini düşünüyorum. Fakat dediğim olsaydı belki İttifak yani Millet İttifakının 2-O  sonuca gitmesi mümkündü, bunun da ön şartı atları arabanın arkasına koşmaktır” diyerek cevap verdi.

“KEMAL BEY İLK TURDA SEÇİMİ ALIR”

“14 Mayıs seçimlerinde  Ülke genelinde nasıl bir tablo çıkar?” sorusuna;
“Türkiye genelinde ben Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal beyin Cumhurbaşkanlığını ilk turda bitirebileceği düşüncesindeyim. Seçimin son bir haftası artarak seçmen nabzında da göreceğiz.
Parlamento ile ilgili AKP ciddi bir güç kaybı yaşayacaktır. Parlamentoda her siyasi parti için dengeli bir parlamento yapısı çıkar diye düşünüyorum. Bu da mutlak olarak 360 ve üzeri mutlak çoğunluğu siyasi birleşenlerini bulamayacağı dolayısıyla bir parlamento seçimi yeniden gündeme gelecektir. Ama tabi ki AKP’nin parlamento çoğunluğunu kaybetmesiyle beraber siyasal çözülmesi ayrı bir tartışma konusu. Eğer AKP parlamentoda siyasi çoğunluğunu yitirirse çok hızlı bir şekilde ANAP’tan da hızlı,DSP’den hızlı bir şekilde çözülür” ifadelerini kullandı.

“Millet İttifakının Türkiye  yönündeki listelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise;

“CHP DAHA TOPARLAYICI LİSTELER OLUŞTURABİLİRDİ”

” ben aday adayı olduğum için belki listeler konusunda söyleyeceğim her cümle yanlış anlaşılabilir. Fakat listelerin bazı yerlerde tüm kamuoyunda olduğu gibi incitici olduğunu düşünüyorum. Daha derli toplu bir liste oluşabilirdi. Benim söylediğim konu şudur; Türkiye’deki siyasal uyanış hep siyasetin önünde olmuştur. İnsanların sessiz olduğunu makul olduğunu düşünüp bu sessizliği toplumun hiçbir şey bilmiyor anlamıyor, değerlendirmiyor olarak yorumlamamak lazım. Şuanda da Cumhurbaşkanlığında sayın Kılıçdaroğlu’nun ben Cumhurbaşkanlığını kazanacağını düşünüyorum ama çok yorucu, çok meşakkatli, çok eforlu bir süreç yaşanacak. Listeler konusunda  CHP daha toparlayıcı listeler oluşturabilirdi,  bana göre oluşmalıydı, Yani toplumun siyasetin önde olan düşüncesine uygun olan isimlerle gidilmeliydi” diyerek cevap verdi.
“14 Mayıs seçimleri sonrası Yerel seçimler gelecek, 15 Mayıs sabahı oluşacak tablonun yerel seçimlere yansıması nasıl olur?” sorusuna;

“KOL KIRILIR, YEN İÇİNDE KALIR DEMEMİŞTİR, KOLU KESİP ATMIŞTIR”

“Mutlaka olur İstanbul, Ankara Büyükşehir Belediyelerinin, İzmir Büyükşehir Belediyesinin deprem bölgesinde olağanüstü bir çalışması oldu. Bu toplum tarafından kabul edildi. Yine size basit bir örnek vereyim raylı sistemin devamı ve yeniden yapılmasında 2019′ da yapılan yerel seçimlerden sonra ÇED raporu istenmeye başlandı. Yasal değişiklik yapıldı, yani bu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bugün CHP’li Belediye’lere çivi çaktırmamak için hile yapıyor, ama buna rağmen CHP’li Belediye’ler çiviyi çakıyorlar. Toplum bunu da görüyor, şuanda emin olun bugün itibari ile konuşuyorum. Bir kısmını bilgiye dayalı konuşuyorum, çünkü ölçümlemeleri biliyorum. Sayın Ekrem İmamoğlu İstanbul’ da aday olduğu an %60 altına düşmeyecek bir oy oranı ile tekrar seçimi kazanır. Bu Anadolu’ya da domino etkisi ile gider. Bilecik’te özellikle yaşadığımız bireysel yanlışlar partiye mal edilemez. Partide adı geçen ilgili şuan da görevde bulunmayan Belediye başkanını zaten ihraç etmiştir. Yani kol kırılır yen içinde kalır dememiştir, kolu kesip atmıştır. Bu anlamda ben yerel seçimlerde de Türkiye’nin bir değişim sunacağını tekrar yaşayacağını düşünüyorum” dedi.

“Bilecik Belediyesinde yaşanan malum olumsuzluklar bu seçimlere etki eder mi?” sorusuna şu ifadelerle cevap veren Akarkarasu;”

“SEÇMENDE BİR GÜVENSİZLİK YARATTIĞI ŞÜPHESİZ, AMA BU KİŞİSEL SINIRDADIR”

“Seçmenlerden yerel seçimlerde oy almak çok ciddi bir iştir. Çünkü oy almak bir güven ilişkisidir, o ilişkiyi kırmamak lazım. Bunu pek çok insan oy almayı kolay zannediyor halbu ki böyle bir şey yok. Bilecik Belediyesinde yaşanan sıkıntı Belediye Başkanı’nın yapmış olduğu ve yargılamaya konu davranışlar seçmende bir güvensizlik yarattığı şüphesiz, ama bu kişisel sınırdadır. Biz Bilecik’te CHP’li Belediyelerin neler yaptığını da gördük. Hafızamızı tazelediğimizde BileciK’e sanayi yatırımlarının gelmesi İsmail Atak dönemindedir. Rahmetli Hayati Uzun’un Esnaf Kefalet Kooperatif Başkanı iken sanayi için ne kadar mücadele ettiği malum. Akın Olcay bey döneminde ciddi imar uygulamaları, altyapı çalışmaları ve borçla alınan bir Belediye’yi borçsuz teslimi, asıl ise  kazma kürekle yani bir arabanın makam arabasından cenaze arabasına kadar kullanıldığı bir dönemde rahmetli Necati Önen’in yapmış olduğu işler CHP’nin Bilecik’e yapmış olduğu katkılarıdır. Önümüzdeki yerel seçimde normal bir seçim süreci yaşanacağını, ama seçmenin daha rafine davranacağını düşünüyorum. Rafinelikten kastım aday olacak arkadaşların birinci olarak Bilecik’te doğup yaşamış ve büyümüş olmaları gerekecek. Backroundlarını dışarda değil, Bilecik’te ispatlamış olmaları gerekecek. Ekibin mutlaka yani satın almadan mali işlere kadar bütün ekibin kamu oyuna açıklanması gerekecek. Belediye meclis üyalerinin hakikaten bu işi liyakatiyle konuşması gerekecek. Ve her bir Belediye meclisi üyesinin bir Belediye Başkanı gibi çalışması gerekecek. Sadece bu da yetmiyor, İl Genel Meclis üyaelerinin de mevcut yapıda yani Devletin organizasyon şemasında çok önemli olacağı düşüncesindeyim. Çünkü dünyada merkezi yönetimlerden yerel yönetimlere doğru son 15 yılda hızlı bir geçiş var. Bugün Fransa’da hiç kimse Paris Valisini bilmez ama, Paris Belediye Başkanını bilir. Yunanistan da Atina Belediye Başkanını bilirsiniz ama,  Atina Valisini bilmezsiniz. Önümüzdeki dönem Belediyeler çok daha önemlidir. Her siyasal parti Belediye Başkanlığı seçiminde bir kent Başbakanı seçeceğini düşüncesinde hareket etmeli. Belediye Başkanı kentin Başbakanıdır. Ben CHP’nin bu seçimi yapacağını düşünüyorum” dedi.

Cumhuriyet Halk Parti’li Av. Faik Akarkarasu sözlerine son olarak;

“CHP’YE, MİLLET İTTİFAKIN ADESTEK VERMEYE DAVET EDİYORUM”

“Hani bir pankart vardır ya kadını ile erkeği ile ayağında çarığı ile ayakkabısı ile bir pankart açarlar. “BİZ CUMHURİYETİ BÖYLE KURDUK”diye… Cumhuriyet çok zor kuruldu, kanla kuruldu, yoksullukla kuruldu, ama umutla kuruldu, coşkuyla kuruldu. Cumhuriyetin kuruluşundan ilk 10 sonra trohom hastalığı bitirildi. Refik Saydam aşı Enstitüleri açıldı, Köy Enstitüleri devreye girdi. Millarlarca dolar borç ödendi bugünün parasıyla. Savaştan kaynaklanan. İmar uygulamaları yapıldı, Üniversiteler açıldı, Türkiye ikinci dünya savaşına dahil olmadı sınırlarımız korundu. Mübadil hareketleriyle gelen nüfusa iş sağlandı. İş bankaları kuruldu, bugün İş Bankasının değeri yirmi milyar dolardan aşağı değil. Bu Cumhuriyetin kazanımıdır. Türkiye yeni bir üretime geçti bunda aydınlık, Demokrat, halka inanan yani Hakimiyet kayıtsız şartsız Milletindir diyen bir anlayışla yaptı. Mustafa Kemal anlayışıyla bunun siyasal organizasyonu da Rumeli ve Anadolu Müdafayı Hukuk Cemiyetlerinin üst yapısı olan CHP’dir. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin kurucu gücüdür. Bu seçimlerde CHP’nin kurucu değer ve güç olduğunun ispatı olacaktır. Ben tüm seçmeni Cumhuriyet Halk Partisine ve Millet İttifakına ve sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermeye davet ediyorum.
Türkiye’nin birçok ağır problemleri var, umarım bu sorunların farkında oluruz. Nüfus problemi var, Eğitim problemi var, en önemlisi Adalet problemi var. Türkiye bu seçimle beraber Adalet endeksindeki Türkiye’nin yaşamış olduğu itibar kaybını umarım düzeltir. Hepimizin gönül rahatlığı ile sorgulamadığımız bir Adalet anlayışına hakim kılarız. Sadece mahkemeler değil, eşitliktir, hakkaniyettir, vicdandır, liyakattir yani hakkı olanın hakkını zamanında almasıdır. Toplumsal Adaleti içselleştirmemiz ve yaşamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.