Eczacıbaşı Topluluğu Üst Yöneticisi (CEO) Erdal Karamercan, Türkiye'nin artık yükselen yıldız tanımına uygun bir hale geldiğini belirterek, ''Bunu görmemiz lazım. Uzun yıllardır BRIC diye bir formasyondan bahsedilir, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, şimdi buna BRICT deniyor artık, bir çok yer buna Türkiye'yi de buna ekliyor.
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu'nun Bilecik Bozüyük'teki üretim kampüsünde faaliyet gösteren VitrA İnovasyon Merkezi'nin açılış töreninden önce gazetecilerin sorularını yanıtlana Karamercan, dünyadaki ekonomik krizin yeni bir olgu olmadığını kaydetti.
Karamercan, şu anda dünyada yaşanan ekonomik krizin 2008 yılında Lehman Brothers'ın iflasa sürüklenmesiyle ortaya çıkan bir dalganın devamı olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
''Dolayısıyla bu günkü durumu artçı deprem olarak değerlendirilmesi bence doğru olur. Ana depremin artçılarını yaşıyoruz şu anda. Çünkü 2008 sonrası süreçte süreci yönetmek durumunda olan kurum ve kuruluşlar burada sistematik değişikliklere gitmek yerine finansal yöntemlerle bu krizi atlatmaya çalıştılar. Tabii sürdürülebilir olmadı. Dolayısıyla yetersiz kalan bu finansal yöntemler nedeniyle ikinci bir dalga yaşanılıyor şu anda. Sistematik olarak süreçsel yöntemler eğer devreye alınmazsa tabii ki krizin atlatılması daha uzun vadeye yayılacak. Bu kriz sadece birkaç aylık kriz değil, kalıcı bir kriz olduğu gözüküyor.
Uzunca bir süre bu kriz içinde yaşamayı öğreneceğiz. Avrupa açısından açıklanan büyüme hızları, iç açıcı değil, bir büyüme öngörülmüyor. Dolayısıyla o pazarlarda önemli bir gelişmenin olmasını beklemek mümkün gözükmüyor. Bu da tabii ki Türkiye'nin ticaretinin yaklaşık yarısını yaptığı ülkelerin burada söz konusu olduğunu görüyoruz. Türkiye'yi nasıl etkiler konusuna gelince, sonuçta hepimiz aynı teknenin içindeyiz. Tekne sarsıldığı zaman herkes belli oranda sarsılıyor. Ama Türkiye'nin bu krizden diğer bir çok ülkeye göre daha şanslı konumda olduğunu görüyoruz. Türkiye bu krizden daha güçlü bir şekilde çıkma olanağına sahip.''
''Türkiye, 2012 yılında yüzde 4 büyür''
Türkiye'nin bu güne kadarki makroekonomik göstergelerine, bütçe açığı, kamu borcu gibi, temel göstergelere bakıldığı zaman, gerek Avrupa Birliği (AB) gerekse OECD ülke ortalamalarıyla kıyaslandığında çok daha iyi bir yerde olduğunu ifade eden Karamercan, Türkiye'nin herkesten daha iyi bir noktada olduğunu kaydetti.
Erdal Karamercan, Türkiye'nin büyüme hızının 2010 yılı ile 2011 yılının ilk yarısında rekor kırdığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şu anda da yüzde 6-7 gibi bir büyüme rakamıyla 2011 yılının bitirileceği öngörülüyor. Bu da dünyada çok yüksek bir büyüme hızı, önümüzdeki dönemde tahmin edilen 2012 yılı için ki biz de buna katılıyoruz, yüzde 4 civarında bir büyüme hızı öngörülüyor. Bu da nereden bakarsan bakın, gerek OECD gerekse AB ülkelerinin ortalamalarının üstünde. Böyle olunca da özellikle son 7-8 yılda Türkiye'nin ekonomik alanda gösterdiği bu performanstan ötürü sermayenin ve Avrupadaki güçlü firmalarının Türkiye'ye olan rağbetinde üst düzeyde bir artış görmekteyiz.
Türkiye sadece yatırım çekme aşamasında değil, aynı zamanda bütün bu bölge ülkeleri için merkez haline geliyor. Bir yerde Türkiye artık yükselen yıldız tanımına uygun bir hale geldi. Bunu görmemiz lazım. Uzun yıllardır BRIC diye bir formasyondan bahsedilir, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Şimdi buna BRICT deniyor artık, bir çok yer buna Türkiye'yi de buna ekliyor. Dolayısıyla Türkiye'nin ben bu krizde daha şanslı bir noktada olduğunu düşünüyorum ve bu krizden yararlanma imkanına sahip olduğunu düşünüyorum. Ben Türkiye şu anki noktasından daha güçlü bir şekilde bu kriz ortamını atlatacaktır.''
''Son 5 yıldır alternatif pazarlarda yapılandık''
Karamercan, Yapı Ürünleri Grubu için alternatif pazarların kendileri için şu anda gündemlerinde çok ön planda olduğunu bildirerek, son 5 yıldır da alternatif pazarlarda bir yapılanmalarının bulunduğunu belirtti.
Rusya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Kafkasya da, hem de Kafkasya arkası bölgede çok önemli yapılanmaları olduğunu dile getiren Karamercan, buralarda oransal anlamda satışlarının muhakkak artacağını söyledi.
Karamercan, her krizin içinde bir fırsat olduğuna işaret ederek, dolayısıyla kriz olan yerlerde, sektörde de kriz bulunduğunu, sektörün krizi demenin kendilerine yeni olanakların burada oluşması anlamı taşıdığını ifade etti.
''İleriye baktığımızda markalar ve pazarlar açısından bizim için uygun koşulların oluşabileceğini düşünüyorum'' diyen Karamercan, bunun aynı zamanda kriz ülkelerinde de pazar paylarını geliştirmeleri için önemli bir fırsat olduğunu kaydetti.
Karamercan, Kuzey Irak'ın tümüne baktıklarını ifade ederek, ''Yani neler yapılabilir diye. Şu anda Kuzey Irak'ta bizim faaliyetlerimiz var. Showromlarımızı açtık, temsilciliklerimiz var. Orada da faaliyetlerimizi daha üst düzeye taşılmak için neler yapılabilir bakıyoruz. Orada en önemli olan konu politik stabilite, politik stabilite elde edildiği noktada tabii ki oraya daha üst düzeyde yatırım yapmamız mümkün'' diye konuştu.
Karamercan, AB içinde güçlü bir konumları bulunduğunu belirterek, İtalya'nın da seramik sektörü açısından çok önemli bir merkez konumunda bulunduğunu, orada değişik alternatif yatırımlar için araştırmalarda bulunduklarını söyledi.
Erdal Karamercan, ''Bunu sadece şirket satın alama olarak görmemek lazım. Farklı yatırım alternatiflerini araştırıyoruz. Üretim de olabilir, lojistik de olabilir, ARGE de olabilir. Bu gibi olanaklardan yararlanmaya çalışıyoruz'' dedi.
Hindistan pazarına da girdiklerini orada bir stratejik ortaklık kurduklarını dile getiren Karamercan, şu anda orada showromlarını hızla artırdıklarını ve bunların sayısının 20'ye yaklaştığını belirtti.
Karamercan, Hindistan'ın çok büyük bir ülke olduğunu ve farklı kültürlerden oluştuğunu ifade ederek, güçlü bir strateji ortaklık yapısı ile şu anda ticari anlamda büyümelerini genişlettiklerini, o noktaya geldiklerinde üretimi de birkaç yıllık süreç içinde düşünebileceklerini anlattı.
Şu anda yapı grubu ürünlerinde satışlarının ağırlı olarak AB sınırları içinde olduğunu dile getirerek, ancak bu ağırlığın oransal olarak Rusya, Hindistan ve diğer gelişmekte olan pazarlara doğru artış göstereceğini kaydetti.
Karamercan, Kartal'da kentsel dönüşüm projesinin tamamlanmasını beklediklerini dile getirerek, ''Bu kentsel dönüşüm projesi tamamlanınca biz de orada önemli boyutta yatırıma girişmeyi düşünüyoruz. Şu anda yatırım bedelini söylemek için çok erken ama sonuçta alan olarak çok büyük bir alandan bahsediyoruz. O imar konumu halledildikten sonra belli olacak. Yaklaşık 600 bin metre kare kapalı alandan bahsediyoruz. AVM, konut, ofis ve kamu alanları, sosyal alanlar çok büyük bir proje. bizim eskiden fabrikalarımızın olduğu yer, biz oradan fabrikalarımızı taşıdık'' diye konuştu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün: -''Seramik sektörü için hazırladığımız strateji
belgesini Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na (EKK) sunduk. Bu yıl sonuna kadar bu belgeyi EKK'dan geçirip, 2012 yılında belgenin
uygulanmasına başlayacağız''
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, seramik sektörü için hazırladığımız strateji belgesini Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na (EKK) sunduklarını belirterek, ''Bu yıl sonuna kadar bu belgeyi EKK'dan geçirip, 2012 yılında belgenin uygulanmasına başlayacağız'' dedi.
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu'nun Bilecik Bozüyük'teki üretim kampüsünde faaliyet gösteren VitrA İnovasyon Merkezi'nin resmi açılışında konuşan Ergün, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu'nun yıllık 800 milyon avro cirosuyla, banyo ve karo ürünlerinin toplamında Türkiye'de pazar liderliğini üstlendiğini kaydetti.
Ergün, bugün istisnasız bütün işletmelerin, bir yandan faal oldukları işlerde becerilerini derinleştirmeleri gerekirken, aynı zamanda yeni fırsat alanları hususunda da sürekli araştırma yapmaları gerektiğine işaret ederek, bunların da ötesinde, eğer Türkiye'nin dünyada lider ülkelerden biri haline gelecekse, bunu özel sektörüyle başaracağını kaydetti.
Hiçbir firmanın Türkiye pazarında lider durumda olmayı kendisi için yeterli görmesinin doğru olmayacağını dile getiren Ergün, herkesin hedefinin dünya liderliği olması gerektiğini vurguladı.
Bakan Ergün, firmaların rekabet gücünü artırmak için, ürünlerini veya üretim biçimini sürekli bir şekilde yenilemek zorunda olduğunu ifade ederek, sürekli bir şekilde değişen müşteri ihtiyaçlarına, ancak yenilik üreterek cevap verilebileceğini söyledi.
Türkiye ekonomisinin, son 9 yılda çok önemli bir değişim yaşadığını, güven ve istikrarın adresi haline geldiğini anlatan Ergün, bugün Türkiye'nin bütçe açıkları, kamu borç oranları, yüksek enflasyon ve faiz gibi sorunları, artık geride bıraktığını belirtti.
Nasrettin Hoca'nın bodrumda kaybettiği anahtarı…
Bakan Ergün, artık sektör ve işletme bazında mikro reformlara ağırlık vermenin ve böylece rekabet gücümüzü daha üst seviyelere taşımanın zamanı geldiğine işaret ederek, şunları söyledi:
''Yenilikçi, dinamik, rekabetçi bir özel sektör oluşturduğumuz zaman, makroekonomik gücümüz çok daha anlamlı hale gelecektir. Türkiye'nin rekabet gücünün adresi, ucuz enerji, ucuz hammadde veya ucuz iş gücü değildir. Türkiye buralarda bir rekabet avantajı elde edemez. Bizim ucuz emekte, Çin, Hindistan, Endonezya ile rekabet etmek avantajımız asla olmayacaktır. Biz rekabeti buralarda ararsak bulamayız. Nasrettin Hoca'nın bodrumda kaybettiği anahtarını dışarda aramasına benzer. Bodrumda kaybedilen anahtar, dışarda aranmaz.
Türkiye'nin rekabet gücünü daha ilerde araması ve bulması gerekiyor. Türkiye'nin rekabet gücünü geride değil ileride, yenilikte, markalaşmada, teknolojide ve tasarımda araması gerekmektedir. Bakanlığımız bu dönemde yeni isim ve yapılanmasıyla, rekabet gücümüzü artıracak bu alanlara daha özel bir ilgi gösterecektir. Seramik sektörü için hazırladığımız strateji belgesini Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na (EKK) sunduk. Bu yıl sonuna kadar bu belgeyi EKK'dan geçirip, 2012 yılında belgenin uygulanmasına başlayacağız.''
Türkiye'nin 2002 yılında 393 milyon dolar olan seramik sektörünün ihracatının, 2010 yılında 787 milyon dolara ulaştığını belirten Ergün, Strateji belgesinin uygulanmasıyla, Türkiye'nin bu sektörde dünya ticaretinden daha fazla pay alacağını söyledi.
Bakan Ergün, strateji belgesinde kalite ve verimliliği artırmak, iç ve dış pazar şartlarını iyileştirmek hedeflerine yönelik 25 eylem bulunduğuna dikkat çekerek, sektörün ihtiyaç duyduğu ARGE bilincini artıracak, usta eğitim programları düzenleyecek ve markalaşmayı sağlayacak olan altyapıyı oluşturacaklarını bildirdi.
Seramik sektörde öne çıkan ülkelerden Çin'in, zaten fiyat rekabeti yaptığını ifade eden Ergün, ''İspanya ve İtalya gibi ülkelerde yaşanan ekonomik sıkıntıların, ülkemizde faaliyet gösteren firmalar için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum'' dedi.
Bakan Ergün, teknogirişim sermaye desteği kapsamında 2012 yılından itibaren 500 gence 100 bin lira hibe vererek, şirket kurmaya teşvik edeceklerini dile getirerek, 3 yıl önce 10 milyon lira bir bütçe ile bu projeye başladıklarını bugün ise 50 milyon liraya çıkarttıklarını bildirdi.
Yeni çalışmalar yaptıklarını, bunun birinci faz destek modeli olduğunu, bunun ikinci üçüncü fazını çalıştıklarını belirterek, ''Eğer birinci fazda başarılı olursa arkadaşlar, ikinci faza geçecekler ve ikinci fazda kendilerine muhtemelen 500 bin lira destek vereceğiz. Birinci fazdan ikinci faza geçenlere. Onun da çalışmasını yapıyoruz o da hibe olacak. Üçüncü faza da artık onlar parlak firmalar haline geldikleri için Eczacıbaşı ortak olacak, bir diğerine başka bir grup ortak olacak. Kendilerini birinci ikinci fazda ispat etmiş oldukları için. Piyasada başka ortakları olacak. Böylece teknolojik ilerlemeler konusunda Türkiye genç nüfusunu kullanmış olacak '' diye konuştu.
Bakan Ergün, Ortadoğu'da Türk şirketlerine ve Türk firmalarına halkta büyük ilgi olduğunu vurgulayarak, önümüzdeki orta ve uzun vade de büyük fırsatlar olduğunu, orta ve uzun vadede oradaki değişimlerin büyük fırsatlar getireceğini kaydetti.
Risk sermayesi fonları
Bir soru üzerine Ergün, risk sermayesi fonlarının Türkiye'deki gelişiminin çok yeni olduğunu belirterek, ''Bazı adımlar atıldı arzu ettiğimiz ivmeyi kazanamadık, bazı yaklaşımlar var. Bize de arkadaşlarımız getirdi, içinde özel sektörün de olduğu, devletin de katkısının olabileceği yeni yaklaşımlar var. Buna çalışıyoruz arkadaşlarla. Bu çok önemli bir konu. Çünkü Türkiye'de risk sermayesi fonlarını yenilikçi teknolojik şirketlere aktarabilecek mekanizmaları tam olarak kuramadık. Onun için onları geliştirmek için en önemli adımlardan biri bu bunu da geliştireceğiz'' diye konuştu.
Eczacıbaşı, ''VitrA İnovasyon Merkezi''ni Açtı -Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Eczacıbaşı: -''Vizyon 2023 Türkiye' hedefimize ulaşma yolunda stratejik bir araç olarak konumlandırdığımız inovasyon için, açık ve net hedefler doğrultusunda sağlıklı bir yol haritası çizmemiz gerekiyor'' -Geleceğin banyo ve kaplama malzemelerinin yaratılacağı merkezin, 15 milyon liralık yatırımla inşa edildiği bildirildi
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, ''Vizyon 2023 Türkiye' hedefimize ulaşma yolunda stratejik bir araç olarak konumlandırdığımız inovasyon için, açık ve net hedefler doğrultusunda sağlıklı bir yol haritası çizmemiz gerekiyor'' dedi.
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu'nun Bilecik Bozüyük'teki üretim kampusunda faaliyet gösteren VitrA İnovasyon Merkezi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün katılımıyla düzenlenen törenle hizmete girdi.
Bülent Eczacıbaşı, törende yaptığı konuşmada, ''VitrA İnovasyon Merkezi''nin, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu'nun, ARGE çalışmalarına uzun yıllardır yaptığı yatırımların bugün vardığı en ileri noktayı simgelediğini ve kendileri için çok büyük önem taşıdığını kaydetti.
İnovasyonun, günümüzün küresel rekabet ortamında hedefini büyütmek isteyen şirketler için artık bir lüks değil, zorunluluk olduğunu belirterek, ''Küresel rekabet, ancak, inovasyona dayalı kaliteyle mümkün. 'Vizyon 2023 Türkiye' hedefimize ulaşma yolunda stratejik bir araç olarak konumlandırdığımız inovasyon için, açık ve net hedefler doğrultusunda sağlıklı bir yol haritası çizmemiz gerekiyor'' dedi.
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Hüsamettin Onanç ise her yıl ARGE'ye 30 milyon lira kaynak ayırdıklarını belirterek, ''Grubumuzun patent, endüstriyel tasarım ve faydalı model olmak üzere toplam 856 tescil belgesi bulunuyor. Bu konudaki öncü kuruluşlarımızdan EYAP Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, 2009 yılında Türk Patent Enstitüsü'nden 'en fazla endüstriyel tasarım başvurusu yapan kuruluş' ödülünü aldı. İnovasyon merkezinde yaratılacak yeni teknoloji, süreç ve ürünlerin, bu ivmeyi artırarak sürdüreceğine inanıyoruz'' diye konuştu.
Merkez 15 milyon liraya maloldu
VitrA İnovasyon Merkezi, yenilikçiliği kurumsal bir değer olarak benimseyen Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu'nun tüm ARGE ekiplerini aynı çatı altında buluşturuyor.
Merkezde; banyo ve karo alanında yeni malzeme, süreç ve teknolojilere yönelik araştırma, tasarlama, geliştirme ve üretim çalışmaları yürütülecek. İnovasyon kültürünü yaygınlaştırmak, geleceğin yaşam şekillerine ve beklentilere uygun çözümler üretmek amacıyla, merkezde; mimar, tasarımcı, araştırmacı, akademisyen, öğrenci ve teknik kadroları buluşturan etkinlikler düzenlenecek.
Geleceğin banyo ve kaplama malzemelerinin yaratılacağı merkezin, 15 milyon liralık yatırımla inşa edildiği bildirildi. AA
Kaynak: Haber Merkezi