Bilecik’in yaşayan tarihlerinden biri olan 98 yaşındaki Saliha Paçacı, geçmişe uzanan hatıralarını anlatarak adeta bir döneme ışık tuttu. Gençlik yıllarında kentin en önemli geçim kaynaklarından biri olan ipekböcekçiliği hakkında konuşan Saliha Teyze, o günleri özlemle andı.
Salı günü doğduğu için adının Saliha, fakat çevresinde Melahat olarak bilindiğini söyleyen Paçacı, ilkokul 5. sınıfa kadar okuduğunu belirtti. Okulda kendisine “Saliha,” evde ise “Melahat” diye hitap edildiğini anlatan Paçacı, o günleri anarken duygusal anlar yaşadı.
“Kozalar Bursa’ya balya balya gönderilirdi”
Geçmişte Bilecik’te kurulan koza pazarlarını da anlatan Saliha Teyze, “O zamanlar Yenişehir, İnegöl, Oylat gibi yerlerden alıcılar gelirdi. Kozalar balya balya hazırlanır, Bursa’ya gönderilirdi” diyerek o dönemin ticaret hayatına ilişkin bilgiler sundu.
Türkçe, Osmanlıca ve Kur’an-ı Kerim gibi derslerde eğitim aldığını, hatta bir süre eğiticilik de yaptığını söyleyen Paçacı nine, geçmişteki sade yaşamla bugünün farklı dünyasını da karşılaştırdı.
“Telefon nedir bilmiyorduk”
Gençlerin ellerinden düşürmediği telefonlara dikkat çeken 98 yaşındaki emektar kadın, “Bizim zamanımızda telefon nedir bilmiyorduk. Şimdi herkesin elinde” diyerek teknolojinin hayatı nasıl değiştirdiğini dile getirdi.
Kendisini “emekçi bir insan” olarak tanımlayan Saliha Teyze, günümüz insanlarının kibirli tutumlarından da yakındı. “Şimdi herkes efendi” sözleriyle geçmişteki samimiyeti ve tevazuyu özlediğini ifade etti.