Bilecik, Marmara Bölgesi’nin güneydoğusunda yer alan küçük ama tarihî ve kültürel açıdan büyük bir il. Bu ilin göz önünde olmayan ama kendine özgü dokusuyla dikkat çeken iki ilçesi; Gölpazarı ve Yenipazar, doğal güzellikleri, tarihî zenginlikleri, sanayi potansiyeli ve tarımsal üretimiyle öne çıkıyor. Bu ilçeler, modern yaşamın gürültüsünden uzak, sakin ve üretken Anadolu’nun nadide köşelerini oluşturuyor. İşte Gölpazarı ve Yenipazar ilçelerini her yönüyle mercek altına aldığımız kapsamlı haber dosyamız…
GÖLPAZARI: TARİHİN DERİNLİĞİNDE BİR OVADA YAŞAM
Tarihî Zenginlikleri
Gölpazarı, Bilecik’in en eski yerleşim yerlerinden biri olarak bilinir. İlçenin tarihî geçmişi Frigler’e kadar uzanır. Roma ve Bizans döneminde önemli bir yerleşim yeri olan Gölpazarı, Osmanlı’nın ilk fethettiği yerlerden biri olma özelliği taşır. Orhan Gazi’nin komutanlarından Konur Alp tarafından fethedilen bölge, Türk-İslam kültürünün yerleştiği ilk merkezlerdendir.
İlçede yer alan İnebey Camii, Süleymaniye Camii, eski konaklar ve Roma kalıntıları, bölgenin tarihî kimliğini yansıtan önemli yapılardandır. Ayrıca Gölpazarı’nın tarihî sokaklarında Osmanlı mimarisine ait izleri görmek mümkündür.
Doğa ve Turizm
Doğal yapısıyla dikkat çeken Gölpazarı, doğa yürüyüşleri ve kırsal turizm açısından potansiyel taşır. İlçede bulunan Arkut Dağı, trekking meraklıları için cazip bir rota sunarken, Gölpazarı Göleti piknik alanı olarak tercih edilir. Ayrıca Küre Dağları’nın etekleri, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunar.
Tarım ve Hayvancılık
Gölpazarı, tarımsal üretimde özellikle meyvecilikte öne çıkar. Şeftali, elma, kiraz ve erik gibi ürünler ilçenin tarımının temel taşlarını oluşturur. Organik tarıma yönelik girişimler de son yıllarda hız kazanmıştır. Hayvancılık ise küçük çaplı olmakla birlikte aile geçiminde önemli rol oynar.
Sanayi ve Ekonomi
İlçede büyük çaplı sanayi gelişmemiştir ancak küçük sanayi siteleri, marangoz atölyeleri ve gıda üretimi yapan işletmeler dikkat çeker. Tarıma dayalı sanayi gelişme potansiyeli taşır.
YENİPAZAR: DOĞANIN KOYNUNDA SAKLI BİR TARİH
Tarihî Arka Plan
Yenipazar, Bilecik’in en küçük ve en sakin ilçelerinden biridir. Tarihî geçmişi Bizans dönemine kadar uzanır. Ancak Osmanlı döneminde “yeni pazar kurulan yer” olarak anılmaya başlanmış ve bu adla günümüze kadar gelmiştir.
İlçede çok sayıda tarihî çeşme ve taş yapı bulunmaktadır. Bununla birlikte köyler arasında geleneksel kıyafetler ve halk oyunları, kültürel mirası canlı tutmaktadır.
Turizm ve Doğal Güzellikler
Yenipazar, doğal güzellikleriyle öne çıkan bir ilçedir. Yenipazar Yaylası, doğa turizmi açısından önemli bir noktadır. Temiz havası ve ormanlık yapısı, yaz aylarında özellikle tercih edilir.
Ayrıca Karasu Deresi çevresi, doğa yürüyüşleri, balıkçılık ve kampçılık için ideal bir bölgedir. Yenipazar’ın dağ köyleri, geleneksel Anadolu mimarisini koruyan evleriyle dikkat çeker.
Tarım ve Hayvancılık
Tarım, Yenipazar ekonomisinin temelini oluşturur. Tahıl üretimi (buğday, arpa), sebzecilik ve bağcılık yaygındır. Son yıllarda özellikle organik tarım projeleri dikkat çekmektedir.
Hayvancılık da yaygındır. Süt üretimi ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği öne çıkar. Bu alanda köylülerin oluşturduğu küçük üretici kooperatifleri, ekonomiye katkı sunmaktadır.
Sanayi ve Ekonomik Faaliyetler
Yenipazar’da sanayi gelişimi sınırlıdır. Ancak el emeğine dayalı küçük atölyeler, marangozluk ve gıda üretimi yapan ev tipi işletmeler yaygındır. İlçede özellikle ev yapımı salça, reçel ve tarhana gibi ürünler pazarda alıcı bulmaktadır.
GELECEĞE YÜRÜYEN KIRSALIN SESSİZ GÜÇLERİ
Gölpazarı ve Yenipazar; Türkiye’nin büyük şehirlerinin gölgesinde kalmış olsa da, sahip oldukları doğal kaynaklar, tarihî miras, kültürel zenginlikler ve üretim potansiyeli ile gelişmeye açık ve değerli ilçelerdir. Gerek tarım gerekse kırsal turizm açısından doğru yatırımlarla Türkiye’nin yükselen alternatif destinasyonları arasında yerlerini sağlamlaştırmaları mümkündür.
Bu iki ilçe, Anadolu’nun üretken, sessiz ama derin kimliğini yansıtan özel coğrafyalardır. Yatırım, tanıtım ve ulaşım kolaylıkları ile bu bölgelerin önümüzdeki yıllarda çok daha fazla konuşulacağı bir gerçektir.
