Bilecik, yalnızca Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna tanıklık eden bir coğrafya değil; aynı zamanda edebi ve kültürel birikimiyle Türk-İslam medeniyetinin temel taşlarından biri olmuştur. Bu kadim şehir, tarihte iz bırakan önemli ilim ve fikir insanlarına ev sahipliği yapmış; özellikle Şeyh Edebalı ve Dursun Fakıh gibi şahsiyetler aracılığıyla hem siyasi hem de edebi anlamda zengin bir miras bırakmış.
1208 yılında Horasan’ın Merv şehrinde doğan Şeyh Edebalı, dönemin önemli bilginlerinden eğitim alarak Şam’da tahsilini tamamlamış, daha sonra Eskişehir’in İtburnu Köyü’ne yerleşmiştir. Anadolu’nun ilk Ahi Şeyhlerinden biri olarak tanınan Edebalı, Osman Gazi’nin kayınpederi ve Osmanlı Devleti’nin manevi kurucusu olarak kabul ediliyor.
Osman Gazi ile olan yakın ilişkisi ve ona verdiği öğütlerle yalnızca bir mutasavvıf değil, aynı zamanda bilge bir devlet aklı temsilcisi olarak da öne çıkan Edebalı; “Toprağa bağlanınız, suyu israf etmeyiniz, ilim sahiplerini koruyunuz” gibi evrensel mesajlarıyla gelecek nesillere ışık tutmaya devam etmektedir. Şeyh Edebalı’nın Osman Bey’e verdiği nasihat ise, devlet adamlığı, insan yönetimi ve ahlaki değerler bakımından klasikleşmiş metinler arasında yer alıyor.
Edebalı’nın damadı ve öğrencisi olan Dursun Fakıh da Bilecik’in kültürel hafızasında önemli bir yer edinmiştir. Tefsir, hadis ve fıkıh gibi temel İslami bilimlerde derin birikimi olan Dursun Fakıh, 1299 yılında Karacahisar’ın fethiyle birlikte Osman Gazi adına ilk Cuma hutbesini okuyarak Osmanlı Devleti’nin bağımsızlığını ilan etmiştir. Bu yönüyle Dursun Fakıh, Osmanlı’nın ilk kadısı ve imam-hatibi olma unvanına sahip olmuş, kaleme aldığı “Gazavetname” adlı eseriyle de dönemin tarihî ve kültürel atmosferini kayıt altına almış.
Şeyh Edebalı’nın 1328 yılında, Dursun Fakıh’ın ise 1327 yılında vefat ettiği bilinmektedir. Her iki isim de, yalnızca Osmanlı’nın kuruluşuna değil, aynı zamanda Türk edebiyatının ve düşünce dünyasının şekillenmesine de büyük katkılar sunmuş.
Bilecik, tarih boyunca olduğu gibi bugün de bu manevi ve edebi mirasın yaşatıldığı önemli merkezlerden biri olmayı sürdürüyor.