Osmangazi tarafından 1308 yılında Osmanlı topraklarına katılan ilçe, Rumca kavaklık anlamına gelen Lefke adını taşırken, 1913 yılında Osmangazi’ye ithafen Osmaneli ismini almıştır.
Bilecik ilinin kuzeyinde bulunan Osmaneli’nin yüzölçümü 526 km2, nüfusu ise, ilçe merkezi 12.814 olmak üzere toplam 21.070’tir.
Yazları sıcak, kışları ılık olması nedeniyle Akdeniz iklimi ile kara iklimi arasında geçit iklimi gösterir. Rakım en düşük 80m, en yüksek 926m.dir. İlçe merkezinde ise yükseklik 103 m. dir.
Tarih boyunca ve özellikle Osmanlılar döneminde, İstanbul-Bağdat ve Mekke yolu üzerinde ve doğu ile batı arasında bir geçit olması nedeniyle taşıdığı stratejik önem günümüzde de devam etmiştir. Ulaşım şartları açısından Türkiye’de eşine az rastlanacak bir güzergah üzerindedir. İstanbul-Eskişehir karayolu ve İstanbul-Eskişehir-Ankara demiryolu ilçenin içinden geçmektedir. Osmaneli’nden Bilecik 34 km, Eskişehir 106 km, Adapazarı 72 km, Kocaeli 110 km, İstanbul 202 km, Bursa 104 km’dir.
Osmaneli çevresinde bulunan doğal güzellikleri ile de eşsizdir. Bunların bazıları, mide, böbrek, egzama ve safra hastalıklarına iyi gelen İçmece’leri, mesire yerleri, çam ormanları, ve fundalıklar, yeşilin hakim olduğu tepelerde araziye ayrı bir renk katan kayalık doku, ninni gibi akan ve etrafına bereket saçan Sakarya nehri ve ve çeşitli akarsuların oluşturduğu vadilerdir. İlçede doğa tutkunlarının 15 günde bir yaptıkları doğa yürüyüşleri, her geçen gün ilçe içinden ve ilçe dışından katılımın artmasını sağlamaktadır. Osmaneli, doğal güzelliklerinin yanında görülmeye değer bir çok tarihi eseri de barındırmaktadır.
Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar dönemine ait bir çok tarihi kalıntı bulunmaktadır. Osmaneli’de Bizans dönemine ait su kemerleri, mezarlar, tümülüsler, Selçuklu dönemine ait gözetleme kuleleri, Mimar Sinan tarafından yapılmış Taşköprü kalıntısı ve yapılış tarihleri 450-500 yıl arasında değişen iki cami, harap olanları bile muhteşem görüntü ve estetik sunan 124 adet 19. yy. sivil mimari örneği ‘OSMANELİ EVLERİ’ saklı bir hazine görüntüsündedir
Bireyin ve toplumun kültürel gereksinimlerinin karşılanmasını, kültür varlıkları ile somut olmayan mirasın korunmasını ve sürdürülebilir kültürün birer öğesi haline getirilmesini, iletişim ve etkileşim ortamının geliştirilmesini, sanatsal ve kültürel değerlerin üretilmesi, ülkemizin kültür varlıklarının yaşatılması ve dolayısıyla ülke ekonomisine katkı sağlanması, kültür merkezlerinin yapımı ve işletilmesine yönelik kültür yatırımı ve girişimlerinin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.
İlçenin doğal güzellikleri ve sivil mimari yapısının fotoğraf severlere açılarak onların yapacakları çekim ve resimlerin basın yayın yolu ve turizm şirketleri aracılığı ile yayınlanmasının sağlanması hedeflenmektedir.
İlçe dışından gelebilecek doğa severlerin sivil toplum kuruluşları ve turizm acentaları aracılığı ile ilçeye günübirlik tracking (doğa yürüyüşü) gezileri düzenlenmektedir
Özellikle yayla köylerinde tarihi ve doğal güzelliklerin bulunduğu alanlarda gerekli düzenlemeler yapılmış olup,hafta sonları çadırda konaklama (outdoor) imkanları sunulup kısa süreli konaklamalarının (2-3 gün) sağlanması gerçekleştirilmiştir.
Yıldız Teknik Üniversitesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından yapılan yaz okulu çalışmalarında eski dokunun hakim olduğu mahallerde 4 ad.sokak sağlıklaştırılması ve cephe düzenlemesi, 4 ad.tescilli ev rölevesi tamamlanmış olup, bunların yanında Bakanlığın yapı sahiplerine vermiş olduğu ödenekle 29 adet tescilli yapının röleve ve restorasyon projeleri yaptırılmış, bu yapıların restorasyonları yapılarak turistik işletme olabilecek konak ve yapıların turizme kazandırılması çalışmaları devam etmektedir
Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından röleve ve restorasyon projeleri tamamlanmak üzere olan 19.yüzyıl yapısı Kilisenin Kültür Bakanlığının desteklemesi halinde restorasyonunun yapılarak kültür merkezi olarak ilçe turizmine ve kültürüne kazandırılması çalışmaları devam etmektedir.