Bilecik, yalnızca yemyeşil doğası ve huzur dolu atmosferiyle değil; aynı zamanda tarih boyunca ortaya çıkardığı kahramanlarıyla da Anadolu’nun en önemli şehirlerinden biridir. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunda oynadığı hayati rol, bu toprakları efsanevi kişiliklerle buluşturmuştur. Bu yazıda Bilecik’in yüzyıllar boyunca tarihe yön veren kahramanlarını tüm ayrıntılarıyla ele alıyoruz.
1. Ertuğrul Gazi: Bir İmparatorluğun Temellerini Atan Lider
Bilecik denildiğinde akla gelen ilk kahraman kuşkusuz Ertuğrul Gazi’dir. 13. yüzyılda, Oğuzların Kayı boyuna mensup olan Ertuğrul Bey, Moğol istilalarından kaçan Türkmenleri etrafına toplayarak Söğüt ve Domaniç civarına yerleşti. Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından uç beyliği verilen Ertuğrul Gazi, Bizans sınırına yakın bu topraklarda bir tampon bölge oluşturdu. Bu hareket, ileride Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna temel teşkil edecekti.
Ertuğrul Gazi’nin en büyük başarısı, sadece sınırda bir beylik kurmak değil, aynı zamanda adaletli yönetimiyle halkın gönlünde taht kurmasıydı. Söğüt’te her yıl düzenlenen Ertuğrul Gazi’yi Anma Şenlikleri, onun sadece askeri bir lider değil, aynı zamanda bir halk kahramanı olarak da anıldığını gösterir.
2. Osman Gazi: Bir Beylikten Cihana Hükmeden Devlete
Ertuğrul Gazi’nin oğlu olan Osman Gazi, 1299 yılında Osmanlı Devleti’ni resmen kurarak tarih sahnesine çıktı. Bilecik, onun gençliğinin geçtiği ve ilk seferlerine çıktığı topraklardır. Osman Gazi, küçük bir Türkmen beyliği olan Kayıları, Anadolu’nun en güçlü güçlerinden biri haline getirerek Bizans’a karşı zaferlerle büyüttü.
Bilecik’in o dönem Bizans’a ait olan kalesi, Osman Gazi’nin stratejik hedeflerinden biriydi. Bu kalenin fethi, Osmanlı’nın ilk önemli askeri başarılarından biri olarak kayıtlara geçti. Özellikle, Bilecik tekfurunun düzenlediği düğün bahanesiyle kaleye girip şehri fethetmesi, Osmanlı’nın zekice taktiklerinin ilk örneklerindendir.
3. Şeyh Edebali: Bir Devleti Manevi Olarak Yoğuran Bilge
Bilecik’in en etkileyici şahsiyetlerinden biri de Şeyh Edebali’dir. Ahi teşkilatının önde gelenlerinden olan Edebali, aynı zamanda Osman Gazi’nin kayınpederidir. Onun Osman Gazi üzerindeki etkisi, Osmanlı Devleti’nin yönetim anlayışını ve adalet sistemini şekillendirmiştir.
Edebali’nin ünlü nasihati “Ey oğul!” sözleriyle başlayan metin, bugün hâlâ devlet adamlarına rehber niteliğindedir. Manevi bir rehber olan Edebali, sadece Osman Gazi’ye değil, onun soyuna da hikmet aşılamış, devletin temelini sağlam bir ahlaki ve dini zemine oturtmuştur.
4. Bala Hatun: İki Soyu Birleştiren Akıllı ve Güçlü Kadın
Bilecik’in manevi annesi olarak anılan Bala Hatun, Şeyh Edebali’nin kızı ve Osman Gazi’nin eşidir. Bala Hatun, yalnızca bir eş değil, aynı zamanda Osmanlı hanedanının şekillenmesinde önemli bir figürdür. Onun evliliği, dini otorite ile siyasi iktidarın birleşmesini sağlamıştır. Oğulları Orhan Gazi, Osmanlı’nın ikinci padişahı olmuş ve devleti kurumsallaştırmıştır.
Bala Hatun’un sabrı, vakarı ve dini bilgisi; kadınların devlet inşasındaki rolünü ortaya koyan nadir örneklerden biridir. Bugün Bilecik’te Edebali Türbesi’nin yanında onun da kabri bulunur.
5. Dursun Fakih: Osmanlı’nın İlk Kadısı ve İmamı
Dursun Fakih, Osman Gazi’nin akrabası ve aynı zamanda Şeyh Edebali’nin damadıdır. Osmanlı Devleti’nin ilk kadısı (hâkimi) ve imamı olarak kabul edilir. Adalet anlayışının ve İslam hukuku temelinin atılmasında büyük rol oynamıştır.
Dursun Fakih, aynı zamanda Osmanlı’nın ilk hutbesini okuyan kişidir. Bu olay, Osmanlı’nın dini ve siyasi bağımsızlığının simgesidir. Onun bilgeliği, hem halk arasında hem de Osman Gazi’nin gözünde saygı görmesini sağlamıştır. Bilecik’te onun adına yapılan ziyaretler, halkın bu alim şahsiyeti unutmadığını gösterir.
6. Köse Mihal: Hristiyanken Osmanlı’ya Hizmet Eden Alp
Köse Mihal, Bizans kökenli olmasına rağmen Osman Gazi ile dostluk kurarak Müslüman olmuş ve Osmanlı’ya hizmet etmiştir. İlk Müslüman olan Bizans tekfurlarındandır. Osman Gazi’nin yanında savaşlara katılmış ve Osmanlı’nın Batı’ya doğru genişlemesinde büyük katkılar sağlamıştır.
Köse Mihal, Osmanlı’nın hoşgörüsünün ve adalet anlayışının ne derece kapsayıcı olduğunu gösteren tarihî bir örnektir. Bugün Bilecik ve çevresinde onun adına pek çok yer adı ve efsane anlatılır.
Bir Şehrin Omuzlarında Yükselen Devlet
Bilecik, sadece bir şehir değil; bir imparatorluğun doğum yeri, kahramanların ocağı ve milletin kaderini çizenlerin vatanıdır. Ertuğrul Gazi’den Osman Gazi’ye, Şeyh Edebali’den Köse Mihal’e kadar bu şehir, tarihin seyrini değiştiren kahramanları yetiştirmiştir. Her biri bir idealin, bir inancın ve bir kararlılığın sembolü olmuştur.
Bugün Bilecik’i ziyaret edenler yalnızca tarihi mekanları değil, aynı zamanda bir milletin kaderini çizen ruhu da hisseder. Bu kahramanlar, sadece geçmişin figürleri değil; bugünün ve yarının da ilham kaynaklarıdır.