1. Haberler
  2. Manşet
  3. Bilecikli Ev Hanımları Evde Oturmuyor

Bilecikli Ev Hanımları Evde Oturmuyor

featured

Bilecik’te pandemi döneminde evde sıkılmak istemeyen kadınlar, Halk Eğitim Merkezlerinin açtığı birbirinden farklı meslek dallarının kurslarına yöneldi.

El sanatları, çini, deri ve onlarca kursa kayıt yaptıran ev hanımlarının talebi üzerine merkezde boş tezgah kalmadı.

İlk geldikleri gün umutsuzluğa düşen ama sonrasında yeteneklerini fark eden yüzlerce ev hanımı, aile ortamına dönüşen kurslarda hem stres atıyor hem de aile bütçesine katkı sağlıyor.

Talep patlaması var 

Bilecik Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Fatma Cansız, çok yoğun talep aldıklarını ama pandemi sürecinde asgari katılım ile çalıştıklarını vurgulayarak, ”Sosyal mesafe ve maskeye dikkat etmemiz gerekiyor. Kurslarımız bayanlara istihdam amaçlı açtık. Bayanlarımızın bir meslek sahibi olmalarını, 3-5 kuruş evlerine katkıda bulunsunlar diye biz de bu kurslarımızı açtık. Bilgisayar, aşçılık, müzik, el sanatları, deri işlemeciliği ve benzeri onlarca kursumuz var. Talep patlaması yaşıyoruz.” diye konuştu.

Usta Öğretici Nurşen Oltulu, 5 yıldır merkezde görevli olduğunu söyleyerek, ”Bir ürün desenin basitliği veya zorluğuna göre zaman alıyor. 10-15 güne yaydığımız ürünler de var. Peşkir, çanta, heybe, seccadelerimiz, çeşitli kıyafetler dikiyoruz. En zahmetli ürün ‘rannır’larımız. Desenleri çok olduğu için zaman alıyor. Haftanın 5 günü sabah 9 akşam 4 olarak bayanlarımız eğitime geliyorlar. İlk geldikleri gün acaba yapabilirmiyim diye düşünüyorlar. Makineyi görünce korkuyorlar. Zaman geçince geldikleri konuma kendileri de şaşırıyor. ” görüşlerini aktardı.

Ev hanımı Gülin Güngör, dokuma kursuna katıldığını aktararak, ”Evde olduğum için sosyal hayatım yoktu. Kurla birlikte sosyalleşme imkanım da oldu. Dokuma çok güzel bir meslek. Geleceğe bir şeyler bırakmak çok güzel. Böyle bir yeteneğim olduğunu açıkçası bilmiyordum. Sağlık sorunlarım nedeniyle işlimi bırakmak zorunda kalmıştım. Buraya geldiğiniz zaman her şeyi unutuyorsunuz zaten. Zamanınızın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Psikolojik açıdan da çok mutluyum. ” diye konuştu.

Çini Kursu Usta Öğreticisi Yasemin Bayraktar, ”Eliniz toprak ile temas ediyor. O desenlerin güzelliği insanları kendinden alıyor. Stres atıyorlar, o nedenle ilgi var. Genelde mutfak için gerekli eşyalar yapıyoruz. Tabakların içlerine işleme yapılıyor. Çiniler hazır halde geliyor. Pürüzsüz olması için zımparalıyoruz, küçük küçük iğnelerle deliyoruz. Kömür tozu ile aktarıyoruz zemine. Baya emek isteyen bir iş. İlk zamanlar zor geliyor ama sonra bırakamıyorlar. Sabah ve öğlen iki grubumuz var.” ifadesini kulandı.

Ev hanımı Filiz Uysal, geçen yıl kursa katıldığını aktararak, ”Pandemi sürecinde iyi geldi. Psikolojik olarak da iyi geldi. Gelebildiğim kadar geleceğim.” dedi.

Usta Öğreticisi Filiz Teksoy, 9 yıldır deri işlemeciliği sanatı ile meşgul olduğunu anlatarak, ”Deri işleme son derece meşakkatli sabır isteyen bir iş ama sonunda çıkan ürünler son derece şık. Bir yandan da zevkli. Çanta, kemer, cüzdan, anahtarlık, bileklik. Bir çanta 3 hafta sürebiliyor. Kursiyerlerin hepsi ev hanımı. Hobiden ziyade kültürümüzü tanıtmak adına da uğraşıyoruz.” açıklamasında bulundu.

Ev hanımı Neslihan Söylemez ise, ”Şu anda bir kemer yapımı ile uğraşıyorum. Deri olan merakım nedeniyle eylül ayında kursa başladım. İlk başladığımda çekici bile tutamadım. Şimdi çok farklı. Devam etmeyi düşünüyorum.” görüşünü aktardı.

Gamze Şanlı Ergün, ”Yeni bir şeyler öğrenmek ve çocuklarıma da öğretmek, bu ölümsüz değerleri anlatmak için buradayım. Geldiğim zaman çok stres atıyorum. Daha yeni başladım. El işlerini çok severim. Deri işleme çok zevkli.” diye konuştu.

5 liraya iki elbise

Giyim Teknoloji Kurs Öğreticisi Emine Erdoğan, uzun yıllardır bu meslekte olduğunu kaydederek, ”Her şeyimizi kendimiz dikip giyiniyoruz. Bununla birlikte aile bütçelerine katkıda bulunuyorlar. Gömlek, kazak, pantolon, pardesüye kadar hepsini yapıyorlar. İş bulup kendi atölyelerini açma imkanı var. Bayanlara terapi merkezi oluyor. ” dedi.

Turan, ”1,5 yıldır geliyorum. Daha önce makine kullanıyordum ama acemiydi. Burada başka sıkıntıları unutuyorum. Yaptıklarım beğenilince mutlu oluyorum. Çocuklarım da bana ne zaman dikeceksin diyorlar. Hafta sonu boş geliyor. Bir an önce pazartesi gelsin istiyorum.” dedi.

Narin Yılmaz da 5 liraya kumaş alıp 2 elbise diktiklerini dile getirerek, ”İlk geldiğimde hiç bir şey bilmiyordum. Çocuklarıma yeğenlerime bir sürü elbise yaptım. Aile ortamı gibi. Terapi alıyoruz adeta.” görüşünü aktardı.

El Sanatları Merkezi Müdürü Aytekin Yöntem de 1965 kuruluş yılından bu yana 4000 kursiyere belge verdiklerini hatırlatarak, ”Kuruluş amacımız kırsalda yaşayan çiftçi ve köylü ailesi çocuklarına uğraşları dışında ikinci bir meslek vermekti. Gelişen zamanlarda şehirler de de açıldı. 2020 içinde 16 kurs açtık, 300 belge verdik. Sektörlerin istedikleri ara elamanları ve geçimlik işleri sağlamak.” açıklamasında bulundu.