Bilecik’in en eski tarihi yerleşimlerinden birisi olma özelliğine sahip Günüören Köyü’ndeki tarihi konakların yapısı ile Romanya ile Bulgaristan arasındaki Adakale’deki konakların benzerliği araştırmacıların gözünden kaçmadı.
Osmanlı Devleti döneminde Ahi Yunus Zaviyesi’ne bağlı ‘Vakıf Köyü’ olarak kurulan Bilecik’in Osmaneli ilçesine bağlı Günüören Köyü’ndeki tarihi konaklar, 2017 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tescillenmişti.
Köyün meydanında bulunan tarihi bir konağın yapısı ile Romanya ile Bulgaristan arasındaki Adakale’de 1838 yılında çizimi John F.Lewis’e ait olan bey konağının resimlerinin benzerliği tarih araştırmacıları tarafından merak konusu oldu.
Adakale, Tuna Nehri üzerinde, Romanya-Bulgaristan sınırında, Balkanlarda kalan en son Türk toprağı idi. Baraj yapımı nedeni ile bugün sular altında kaldı.
Adakale
Adanın Osmanlılar tarafından ilk olarak fethedilme tarihi tam olarak bilinmiyor. Yalnız Osmanlı fethi öncesi adanın bir korsan yatağı olduğunu sanılmaktadır. 17. yüzyılda Avusturyalıların eline geçen ada, Belgrad’ın yeniden fethinden sonra sadece 400 kişilik bir birlik gönderilerek 1691’de geri alındı ve uzun süre Osmanlıların Avrupa’daki önemli savunma noktalarından birisi oldu. 18. yüzyıl başlarında yeniden Avusturyalıların eline geçirilen Adakale 1738’de, Sultan I. Mahmud döneminde Osmanlı sınırlarına tekrar dahil edildi. Mühimme defterlerindeki bir kayıtta bizzat padişahın diliyle, “kilid-i memleket-i Erdel ve Macar ve miftah-ı ülkât-ı Belgrad ve Tamşıvar”, yani “Macaristan’ın kilidi ve Sırbistan ve Romanya’nın anahtarı” diye zikredilmiştir.
1830 yılında Osmanlı’nın Semendere Sancağı olan topraklarda Sırp Prensliği kurulduğunda, Prenslik içinde yaşayan kalabalık Türk toplumu, Osmanlı toprağı sayılacak 6 yerleşim birimine yerleştirilmişti. Adakale, birer nahiye olarak kabul edilen bu altı kaleiçi Türk mahallesinden birisi oldu. 1867 yılında yeni kurulan Tuna Vilâyet’inin Vidin sancağının Vidin kazâ’sına bağlandıktan sonra İdâre i Nehhâr ı Osmâniye (Osman’lı Nehir’leri Yönetimi) ve 1875’ten itibaren de DDSG (Donau Dampfschiffahrt Gesellschaft) şirket vapurlarının bir durağı oldu. Osmanlı Devleti 93 Harbi ile beraber bölgedeki topraklarını kaybetmesine rağmen Berlin Antlaşmasında ismi geçmediği için Adakale Osmanlı idaresinde kalmaya devam etti. Adada yaşayan halk II. Meşrutiyet’in ilanından sonra yapılan seçimlere de katıldı. Adakale, 12 Mayıs 1913’te Avusturya-Macaristan tarafından işgal edildi ve Macaristan kısmına bağlandı ancak ne Osmanlı Devleti ne de Türkiye Cumhuriyeti bu ilhakı kabul etmedi. Türkiye, adanın Romanya’ya bırakılmasını 1923’teki Lozan Anlaşması ile onayladı. Avrupa’yla Tuna Nehri üzerinden, tüm taşımacılığın kontrol edildiği yer olduğundan Lozan Antlaşması görüşmelerinde İsmet Paşa adayı vermek istememiş ancak Ankara’dan gelen bir telgraf emri üzerine ada Rumenlere bırakılmıştı.
Adakale 1967’de Romanya ve Yugoslavya’nın ortaklaşa Tuna nehri üzerinde inşa ettiği barajın 1972’de tamamlanması ile barajın suları altında kaldı. 13 Eylül 1967’de devrin Türkiye Başbakanı Süleyman Demirel Romanya’yı ziyaret etti ve ada halkının Türkiye’ye gelmesine öncülük etti. Adada yaşayan Türklerin büyük bir kısmı Türkiye’ye az bir kısmı ise Köstence ve Bükreş’e göç etti.
(Adakale’de bir bey konağı)
(Günüören Köyü’nde tarihi bir konak)