Cafer Arslanboğa’dan net ifade: “Bilecik’te iddialıyız, kazanacağız!”

featured

Yeniden Refah Partisi(YRP) Bilecik Belediye Başkan Adayı Cafer Arslanboğa, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Arslanboğa, “Bizim kazandığımız değil de Bilecik’in kazandığı bir seçim olmasını arzu ediyoruz.” dedi.

31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri kapsamında Bilecik’te çalışmalarına devam eden Yeninden Refah Partisi Belediye Başkan Adayı Cafer Arslanboğa, gazetemize ve bilecik11.com’a konuştu.

Seçime sayılı günler kala içtenlikle sorularımıza yanıtlar veren Arslanboğa, projelerine dairde çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“Siyasete Ahlak getireceğiz, Zarafet getireceğiz”

Arslanboğa şöyle konuştu:

“Eskiden hatırlarsınız, liderler en ağır eleştirilerini bir edep dahili içerisinde yaparlardı. Allah’a şükür bütün siyasi oturumlarda ahlak etrafında bunu yapalım. Güzel güzel eleştirimizi yapalım. Doğru bir tanedir. Orada da buluşulsun diye arzu ederiz.

“Bilecik’te iddialıyız, kazanacağız”

Sahadaki beklentilerimiz bizim nettir. Biz seçimi alacağız diyoruz. Çünkü bir insan seçimi kaybetmeyi bile bile yola çıkmaz. Çünkü burada da bu gücümüz de var. Özellikle siz de takip ediyorsunuzdur. Özellikle dışarıdaki illerde Urfa’da, Yozgat’ta. Van’da, Bingöl’de çok çok iddialı durumdayız. Yani özellikle tahmin ediyorum yüzde otuzun üzerindeki, kırklar civarında oy alacak liderimiz var bizim. Bu noktada da biz de Bilecik’te iddialıyız, kazanacağız diyoruz. Şimdi siz de takdir edersiniz ki, Genel başkanımız da bunları hep söylüyor.

“Üye sayımız 480 bin civarına geldi”

Bundan altı ay önce bizim üyemiz yaklaşık 260 bin civarındaydı Türkiye’de. Yani beş yıllık bir partinin 260 bin idi. Şu 6 ay zaman zarfı içerisinde bizim şu anda 220 bin civarında bir üye kaydımız gerçekleşti. Yani altı ayda üye sayımız 480 bin civarına geldi. Şu anda biz MHP’yi yakaladık, arkasından İYİ Parti’yi… Ben şuna eminim ki yani biz aslında İyi Parti’yi de geçtik. Fakat orada insanlar istifa etmediği için, önemsemediği için orada bu rakamlar gözüküyor. Şu anda biz iddia ediyorum Türkiye’nin üçüncü büyük partisiyiz.

“Bilecik’te 4 defa Belediye başkanı değişti”

Bunun sebepleri bir ekonomidir. Tabii siyasetin bir yorgunluğu da var. Bu da gösteriyor, bir de artık biraz ahlak edep kaçtı. Biliyorsunuz genel başkanda güzel sözler var. Ahlak, yoksulluk, yolsuzluk vardı. Ahlak yoksa hırsızlık vardı. Buna benzer söylemleri var. Bunların hepsini tek tek sayıyor. Gerçekten de bu durumu yaşıyoruz.

Birincisi zaten biliyorsunuz Bilecik’te 4 defa Belediye başkanı değişti, şu oldu, bu oldu, skandallarla bir şeyler oldu. Diğer öncekiler de aynı şeyin aslında çok da farklı değillerdi. Böyle bir durumda temiz siyaset izleyen Erbakan hoca. bilenler bilir.. Hatta geçen bir abimiz namazdan çıkışta dedi ki ya biz Erbakan’ı anlayamamıştık.

“Erbakan bir deha”

O adam diyor ki bize dediler ki işte şeriat gelecek. Şunu dediler dedi, Ve bizi yanıltmışlar dedi. Bugün Erbakan sağcısı, solcusu gerçekten hayırla yad ediyor. Adam diyor ben hiç oy vermedim. Ama gerçekten Erbakan bir deha bir insanmış. Milli bir insanmış. Hep üretimden yani ekonomiyle alakalı yaptıkları fabrikalar, diğerleri hepsini bugün her ilde bir emeği var, bir dokunuşu var. Yani organizeler, fabrikalar, veya en azından temeller atmış, arkasından gelenler mecburiyetten yapmak zorunda kalmışlar ve yapmışlar.

“Sizin projeleriniz nedir derseniz?”

Şimdi Bilecik’imize gelirsek, Cafer Arslanboğa’ya biz neden oy verelim? Çünkü yerel seçimde adaylar daha çok konuşuluyor. Onların projeleri bakıyorum yani ben zannediyorum okumuyorlar ama baktım okuyorlar. Projelerini insanlar merak ediyor. Sizin projeleriniz nedir derseniz? Bilecik’i 5 yılda nereye getirmeyi düşünüyorsunuz derseniz? Yani bizim projemiz broşürümüzde 5-6 tane projemiz var. Yani sonuçta bunların hepsini sığdırma imkanımız olmadı.

Bunu yaparsan da kitapçık halinde yapmam lazım teke tek. Biz tabii ki iddialı olduğumuz şeyleri söylüyoruz. Bir defa yol problemini çözmemiz gerekiyor, sorunu çözmen gerekiyor. Otopark sorununu çözmeniz gerekiyor. Yani bu Bilecik’in kanayan bir yarası. İkinci bir alternatif yol yapılması gerekiyor. Yani şurada Hamsu Köprüsü’nden Allah muhafaza bir şey olsa Bilecik kitlelerde bitti yani. Ne bileyim tepe başında bir balçık yapılması şekilde aşağıda benzinlik dediğimiz yerde aynı şekilde alttan yapılması. Rezidans gibi bir yer düşünüyoruz. Tabii ki bunun yerini tam kestiremediğimiz için şu anda belediyenin yerleri nedir, ne değildir, hangileri kamudur, kamu değildir bunları iyi bilmemiz lazım. Ona göre yapmamız lazım. Yirmi dört saat gençlerin, çocukların, kalabileceği kreş yapmayı düşünüyoruz. Yaşlılarla alakalı düşüncelerimiz var.

Derneklerle alakalı, dernekler de bir çatı altında bir binanın içerisinde bütün dernekleri toplayıp onlara büyük salonlar halinde yer verip onları da aynı şekilde yani kıyı köşe, küçücük yerlerde olmaması noktasında. Bir de en önemli şeylerden bir tanesi bu özürlülerle alakalı engellilerle alakalı. Onun üzerine çalışmamız tam netleşmedi ama bunlarla ilgili muhakkak yapacağız.

Türkiye’de yüzde on ikiye yakın engelli vatandaşımız var. Yani bazen biz gidiyoruz tabii ki programlara. Diyorlar ki bizi de çağırıyorlar. Ama diyorlar ki ben engelliyim diyor. Çağırıyorsa ama ben oraya nasıl çıkacağım diyor. bunu da düşünmemiz lazım. Davet güzel bir şey. Ama sonuçta oraya nasıl çıkacak, nasıl olacak?

“Belediyenin çok büyük borcu olduğu kanaatindeyiz”

Ve asıl önemli şeyimiz bugün Belediyenin çok büyük borcu olduğu kanaatindeyiz. Ve bu borcun ama benim şahsi fikrim, biz bir sene içerisinde bu borcu aşağı indiririz kanaatindeyiz. Ama boşa giden çöpe giden paraları biz belgelerini aldık, Gördük. Yani doğrudan temin olaraktan bakıyorsun, Doğru usule uygun her şey, problem yok. Ama bugün bir yüz elli liralık mal, iki yüz liraya çıkıyorsa bu da hoş değil, bunları inşallah engelleriz.

Yemeyeceğiz,Yedirtmeyeceğiz. Başta da söylüyorum. Biz zaten bu konuda iddialıyız, şunu da söyledik. Biz eğer belediye başkanlığı kazanmış olduğumuz takdirde maaş almayacağımızı fakirlere bırakacağımızı makam aracı kullanmayacağımızı bunları vaat ettik, bunuda gerçekleştireceğiz. Bu noktada tabii bir de bu pazar günü aday tanıtımlarının katılacağı bir program var. Kent konsetinde. Orada da bir konuşmam olacak. Onları da daha geniş noktada bir yelpazede açıklık getirebiliriz yapacaklarımızı…

Ben şunu düşünüyorum yani biz kendimizi bu işe dersine çalışmış olarak görüyoruz. Zaten aslında belediyecilik bizlere göre bir şirket idaresi gibi çok da sıkıntılı bir şey değil. Yani yeri ve zamanı, doğru insanları koyarsanız bunu uygun hallederiz. Bazen mesela biz yaklaşık biliyorsunuz hükümetin yirmi iki yılda satmış olduğu kamu kurumu yüz yetmiş tane olduğu tahmin ediyoruz. Tank Palet Kurumu var. Onların sorduğunda diyor ki ya bunlar zaten zarar eden kurumlardı, Ondan dolayı sattık.

“Adamcılık yapmış olursunuz”

Ama siz başına adam gibi adam koymazsanız, oranın zarar etmesi noktasında önünü açarsanız öyle söyleyeyim, Liyakatli ve adaletli insanlar koymazsınız siz de dersiniz ki haklı olaraktan ben bunu satarsam daha iyi olur derim olmuş olur. Yani adamcılık yapmış olursunuz. Yani biz de diyoruz ki liyakatli ve adaletli insanlar olacak. Yani adamcılık olmayacak, Torpilli olmayacak.

Bir yerde 90 puan alan varken 60 puan alan insan girmeyecek işe, kimse kusura bakmasın Böyle bir şey olmayacak, olmaması gerekir. Benim adamım, benim kardeşim, benim dayım, benim partilim, böyle bir şey yok. Benim partimin dışında bir arkadaş değilmiş, ama bu işi çok iyi biliyor. Ne yapacağız? Şimdi benim adamım olacak. Hayır o kardeşim gelecek. Veya projeler konusunda biraz önce ek ilave olsun diye söylüyorum.

“Bilecik hepimizin”

Diyelim ki CHP’li bir kardeşimiz, seçimi biz kazandık. CHP’li bir kardeşimin de güzel bir projesi var. Niye uygulamayalım? Ve dediniz ki CHP’li Ahmet Mermet’in ona da teşekkür ederiz. İsmini de oraya yazarız, hiç de sıkıntı olmaz.

Biz Bilecikliyiz. Bilecik’te yapılması gerekenleri en güzel şekilde yapmaya gayret göstermemiz gerekiyor. Bilecik hepimizin.

“Biz bu senaryoyu, filmi daha önce gördük”

Tabii son olarak da seçimler, yarışlar devam ediyor. Biz anketlerde ilk önce de gösteriyorlardı. Yani %10 civarında götürüyorlardı. Düne kadar biz bu ittifakın içerisinde olduğumuz zaman bizi televizyonlarda gösteriyorlardı. Ama şimdi ittifakın kenarına çıktık, kenara geldik. Bu sefer bizi düşman gibi gösteriyorsunuz.

Hepsi birden bizim üzerimize gelmeye başlıyor, Biz bunun farkındayız. Biz bu senaryoyu, filmi daha önce gördük, yaşadık. 1994’de Belediye başkanları bizi göstermez derken, Türkiye’nin birinci partisi olduk, Belediye başkanlıklarında dörtte üçlük belediye kazandık. Biz bu defa da aynı şekilde, aynı şeyin olacağını umut ediyoruz.

Bilecik’te biz beklenenin çok üzerinde yüksek oy alacağız. Ben bunu sahada görüyorum. Ne kadar göstermeseler de, bizi yok saysalar da biz Allah’ın izniyle varız. Geçen bir ankette sadece 3 parti sormuşlar. Anketlerin taraf noktasına çekme noktası düşünceleri var. Ama sahadaki gerçek bu değil. Sahadaki gerçeği biz görüyoruz. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar bir şey bir noktaya gelecekse  bir şekil doğacak. Doğum sancılı olacak. Bu dönem tabii kolay olmayacak. Biz bunun farkındayız. Sahada bu zorluğu yaşıyoruz da.  Bize tam manada destek veren seçmeni de görüyoruz. Biz çoğu yerde  konuşmalarımızı yapıyoruz.

“10 bin lira nedir ya?”

Geldiğimiz zaman ilk yüz gün icraatlarımız var. Kitapçık hazırladık. 150 milyar dolar kaynak paketi bulduk. Bunlarla ilgili yapacaklarımız belli.  Memura  yüzde yüzün üzerinde zam vereceğiz yine aynı şekilde emeklilere şu emeklilik aldıkları rakamlar 10 bin lira nedir ya? Yani insan nasıl geçinecek?

“CHP zihniyeti belli”

Bir simit hesabı Tayyip bey yapmıştı. Hepiniz hatırlıyorsunuz. Nereden nereye geldi? Değişen ne oldu? Şimdi diyorlar ki, efendim biz daha iyi yaparız. Daha önceden başka bir parti mi vardı burada? Siz daha iyi yaparsınız. Yani memleketti başka parti mi idare ediyordu? Bir ömür geçti 22 senedir Allah rızası için.  CHP zihniyeti belli. Ben çok bir şey söylemiyorum. Bazıları diyor ki efendim Ak Parti çok yükleniyor CHP’ye bir şey söylemiyor. Zaten onların Türkiye’de bir ne bileyim bir imar yapmak, şunu yapmak, bunu yapmak, bunların hafıza alması sadece buna heykel yaparlar. Yani yazık.

“Yemeyeceğiz, yedirtmeyeceğiz”

Biz diyor ki tüy bitmedik yetimin hakkı var. Bunu yemeyeceğiz, yedirtmeyeceğiz diyoruz. Biz yemeyeceğiz, yedirtmeyeceğiz mesele bu. Yemedikten sonra da zaten olması gereken bu. aktarılacaktır diyoruz.

Bizim kazandığımız değil de Bilecik’in kazandığı bir seçim olmasını arzu ediyoruz. 31 Mart seçimleri memleketimize, milletimize ve İslam alemi hayırlar getirsin diyoruz.”