1. Haberler
  2. Manşet
  3. CUMHURİYET DÖNEMİNİN ŞAHİDİ: ERTUĞRUL GAZİ LİSESİ

CUMHURİYET DÖNEMİNİN ŞAHİDİ: ERTUĞRUL GAZİ LİSESİ

featured

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 100 tarihi lise listesinde yer alan, onlarca siyasetçi, şair, yazar, devlet memuru, sanatçı ve asker yetiştiren Ertuğrul Gazi Lisesi, Cumhuriyet tarihindeki vizyonuyla heybetini koruyor.

Geçmiş yıllarda yangında büyük zarar gören ve Türkiye’de açılan 42’nci lise olarak tarihe adını yazdıran lisede, bugün de ilk günde olduğu gibi değerlerini koruyarak eğitim-öğretim hayatına devam ediliyor.

İkinci Dünya Savaşı döneminde askere merkez, hastane olarak da kullanılan, 1924 yılında onarım geçiren tarihi liseden bu güne kadar 3 bin kişi mezun olmuş.

Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selma Göktürk Çetinkaya, lisenin milli eğitim tarihi açısından çok önemli bir yer teşkil ettiğini söyledi.

Çetinkaya, ”Türkiye’de açılan 42’inci lise. Marmara Bölgesi açısından da baktığımızda da İstanbul, Edirne, Bursa, Balıkesir, Kocaeli ve Çanakkale’den sonra bu bölgede liseye kavuşmuş 7. il Bilecik. Bu bölgenin 14’ncü lisesi. Dolayısıyla Ertuğrul Gazi’nin tarihi bir misyonu da var. 1905 yılında kurulurken halk tarafından destekleniyor, maddi ve manevi bakımından. 1924 yılında bir onarım geçirmiş, bunda da halkın desteği olmuştur. 1922 yılında Yunanlılar çekilişi sırasında yağmalanmış. İsmi aslında hem Ertuğrul Gazi hem de Ertuğrul’un Bilecik’in eski isminin Gazi Lisesinden bahsediyoruz.” diye konuştu.

Lisenin 1909 yılında bir yangın geçirdiğini hatırlatan Çetinkaya, şöyle devam etti:

Daha sonrasında Rüştiye Mektebinde eğitim görmeye başlayacak öğrenciler. 1972 yılına kadar da taş binada bugün ki belediye binasında eğitim görülmüş ve akabinde mevcut binaya geçiyor. Ülkenin önemli okullarından birisi olan ve 1954 yılında Ertuğrul Gazi Lisesi adını almıştır. 1941 yılı önemli, çünkü arşiv ve belgelerde bu tarihte okul binasının askerler için hastane olarak kullanıldığını görüyoruz. İkinci Dünya Savaşı dönemi dolayısıyla her ne kadar biz savaşa girmemiş olsak da elbette bir seferlik dönemi hakim ve okul hastane olarak kullanılıyor. 1972 yılında yeni binasına taşınıyor. 2010 yılında Anadolu Lisesi haline geliyor. Köklü bir lise, çok fazla tanınmış sima burada yetişiyor. İlk olarak akla şair, yazar ve çevirmen Cemal Süreyya geliyor. Kendisi parasız yatılı okuyan bir öğrenci. 20. Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay’da bu okulumuzun mezunlarından. Sanayici ve iş adamı Sabri Ülker de buranın öğrencilerinden, o da parasız yatılı olarak eğitim görüyor, ortaokul sürecinde. 1922 yılında Yunanlılar Bilecik’ten çekilirken yağmalayarak çekiliyorlar. Bir ülke gençleriyle ayakta durur. Dolayısıyla gençlerin eğitim gördüğü bu okulu yağmalayarak, kullanılmaz hale getirecekler. Bundan dolayı da halktan çok destek gördüğünü söyleyebiliriz. Bu yardımlarla birlikte okul tekrar eğitim öğretime başlıyor.

Bu süreçte gençlerin çoğunun milli mücadelede hayatını kaybettiğini aktaran Çetinkaya, ”Gençlerimizin sayısı azaldı, okuma yazma oranımız çok düştü. Varımızla, yoğumuzla bu milleti tekrar ayağa kaldırmaya çalıştık. Cumhuriyetin değerleriyle gerçekleştirmeye çalıştık. Bu değerler okulda halen yaşamaya devam etmekte. İdareci, öğretmen ve öğrencilerle birlikte alınan kararlarla kendisini gösteriyor. Demokratik bir ortam var, öğrencilerde bunu da görebiliyoruz. Bu demokrasi tabiiki Cumhuriyetin bir getirisi. Bunu bu şehirde yaşatabildiği için lisenin çok büyük katkısının olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Okul Müdürü Zaim Akbulut ise 2014 yılında idareci olarak göreve başladığını vurgulayarak, ”Kurumsallaşmış ve kültürü olan bir okula geldim. Buranın geçmişi hakkında, ülkemizin farklı illerinde ve dünyanın farklı ülkelerinde bulunan insanlardan mezun olanlar oldukça fazla. Bunların bilinciyle buraya geldim. Buradaki yapıya, kültüre ne kadar katkı sağlayabilirimin mücadelesini vermeye çalıştım. Şuan mevcut öğrencilerimizle eski mezunlarımızın da bizlerle bir arada olup, onlarında görüşlerini alarak önceki başarı sürecimizi devam ettirme mücadelesindeyiz. Okulumuzun çok fazla mezunu var. Nereye giderseniz gidin Ertuğrul Gazi mezunlarını görebiliyorsunuz. Okulumuzdaki öğretmen, öğrenci ve veli ilişkisi Ertuğrul Gazi kültüründen gelmektedir. Cumhuriyet döneminde mezun olan öğrencilerimiz, okulumuzla devamlı diyalog halindeler ve geldiklerin de okulumuz ziyaret ediyorlar, anılarını tazeliyorlar. Mezun olan önemli simaları öğrencilerimiz öğrendikçe neden bizde olmayalım diye düşünüyorlar. Kültürü ve ağırlığı olan bir okul. İlin sosyalleşmesinde, gelişmesinde ve modernleşmesinde etkisi olan okul.” açıklamasında bulundu.

11. sınıf öğrencisi Beyzanur Karip, ”Eski ve köklü bir okul olduğu için burada okumanın ayrıcalıklı olduğunu düşünüyorum.” dedi.

11. sınıf öğrencisi Yusuf Çelebi de ”Yatılı olarak okuduğum okulumun adını Ertuğrul’dan alması bende önemli bir yetindirdi. Öğretmen ve öğrenciler arasında çok güzel bir aile bağı var.” diye konuştu.

Okuldan mezun olan bazı önemli isimler ise şöyle:

Karikatürist Cemal Nadir Güler, Şair, yazar ve çevirmen Cemal Süreyya, 20. Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay, Sanayici, işadamı Sabri Ülker, Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, Eski Adalet Bakanı Mehmet Seyfi Oktay, AP Bursa Milletvekili Halil Karaatlı, CHP Sakarya Milletvekili Turgut Boztepe, Sanatçı Berkant