1. Haberler
  2. Manşet
  3. Dayıcım beni karıştırma

Dayıcım beni karıştırma

featured

Başka ülkede yaşayamam diye bir söz var. Gördüğü veya yaşadığı ilginç gelişmeler karşısında insanların son zamanlarda dillerine pelesenk olmuş bir kelime. Kısa bir yazı olacak ama derdimi anlatacağımı düşünüyorum. Çok ilgimi çeken ve 34 yıldır bu meslekte yaşadığım ve hiç değişmeyen bir mevzu var.

Biri gelir gazeteye ya da bir kahvehanede konuşur ya da herhangi bir mekanda anlatır da anlatır… Kardeşim bak sen gazetecisin korkak olma şu sorunları dile getir. Evet ağabey buyur anlat… Bak bizim mahallede, kurumda, şurada burada şöyle bir şey var bizi mahvettiler bunlar soyguncu, dolandırıcı. Beni de mağdur ettiler. Şu kurumdan şu yazı geldi gittim muhattap bulamadım. Yeter artık kardeşim sesimizi duyun.

”Tamam ağabey bir dakika en iyi yere geldin. Sesini duyuralım, bir dakika kamerayı açıyorum.” Hooop dur be kardeşim ne kamerası. Dayıcım benim karıştırma. Sen beni bitirmek istiyorsun beni gösterme. Sen bir şekilde toparla. Güzel abim olayı yaşayan sensin ben nasıl toparlayayım.

Gazetecisin ayarla işte aman sakın benim adım olmasın. Burada korkak olan biz olduk hadi bakalım.

Bence biraz gerçekçi ve dürüst olmakta fayda var. Biz, hakim, savcı yada polis değiliz. Bir konu varsa adliyeye intikal eden ya da kamuoyunu meşgul ya da mağdur eden devreye girelim.

Yazıyı şu madde ile bitirelim. Kalın sağlıcakla…

Anayasa’nın 38/4. maddesi de “ Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz”, diyerek aynı ilkeyi benimsemiştir. Hukuk devletinin bir gereği olan bu ilke nedeniyle, bir kimsenin suçluluğunun kesinleşmiş yargı kararıyla ispat edilmiş olmasına kadar, o kişinin suçsuz olduğu varsayılacaktır.