Bayramlar dini şuur ve duygularımızın gelişmesine, milli ve manevi değerlerin güçlenmesine, birlik, beraberlik, kardeşlik sevgi ve saygı ruhunun kuvvetlenmesine, yardımlaşma ve dayanışmanın tesisine katkılar sağlayan dargınlık, düşmanlık, çekişme, tefrika ve ihtilafların giderilmesine, toplum bünyesinde açılan yaraların sarılmasına, akraba, komşu ve büyüklerin ziyaret edilmesine, fakir, yetim ve kimsesizlerin gözetilmesine; çocukların sevindirilip manevi havayı teneffüs etmelerine, kısaca, her türlü ahlaki ve insani değerlerin kazanılmasına vesile olan müstesna günlerdir.
Kurban Bayramı bizlere, ibadetlerin Allah’a bağlılığı simgelediğini, elimizdeki malın ve gönlümüzdeki sevginin paylaştıkça çoğalacağını, kestiğimiz kurbanların et veya kanının değil, bizim takvamızın Allah’a ulaşacağını öğreten müstesna zaman dilimlerindendir. Bayram günlerinde toplum hâlinde yaşadığımızı ve birbirimize muhtaç olduğumuzu, en büyük sermayemizin yüreğimizdeki sevgi, en büyük gücümüzün birlik ve beraberliğimiz olduğunu, geleceğimiz için aile bağlarımızın ne kadar önemli olduğunu gönlümüzün derinliklerinde hissederiz.
İnsanı en şerefli varlık olarak tanıtıp bütün varlık âleminin insanın emrine bir imkan, sorumluluk ve emanet olarak verildiğini belirten Yüce Dinimiz İslam; Yaratana tazimi ve yaratılana şefkati emretmiş, hiçbir canlının eziyet çekmesini hoş karşılamamıştır. Böyle olduğu için de, kurban kesiminde kurbanlıklara eziyet edilmemesi, temizlik ve çevre sağlığı kurallarına uyulması, bunun için gerekli mekanların ve teknolojinin devreye sokulması kurban kesecek/kestirecek vatandaşlarımızın ve ilgili birimlerin ayrı ayrı sorumluluklarıdır. Diğer yandan, kurban ibadetinin hikmetinin, kan akıtmakla değil, etlerinin yakın ve uzak çevremizdeki, hatta dünyanın öbür ucundaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve bu yolla aradaki sevgi ve kardeşlik bağının güçlenmesi ile gerçekleşeceğini de gözden uzak tutmamalıyız.
Bayram günleri, yetimlerin fakirlerin, yoksulların gözetildiği, vefat edenlerin hayırla yad edildiği, küskünlerin, dargınların barışıp kucaklaştığı müstesna günlerdir. Bu kutlu bayram ikliminde Kurbanla Allah’a yaklaşan müminler, bütün kötülüklerden uzaklaşmak için birbirlerini sevmek, saymak, kardeşlik duyguları içinde mutlu bir hayat sürdürmek için birliği, dirliği, kardeşliği engelleyen kini, hırsı bir tarafa bırakarak sevgi ve muhabbeti ön plana çıkarmalıdırlar.
Bayramın şuuruna varabilmek için fakirleri, yoksulları, güçsüzleri sevindirelim, yaşlılarımızın, hastalarımızın gönüllerini alalım. Yardıma muhtaç olanlara yardımcı olalım. Birbirimizle tebrikleşelim. Mezarlıkları ziyaret ederek sahip olduğumuz her türlü maddi manevi varlığımızı bizlere miras bırakan geçmişlerimizi, ölülerimizi fatihalar, Kur’anlar ve dualarla yad edelim. Kurban bayramında Mü’minler Kurban kestikleri gibi, Arefe günü sabah namazından itibaren her namazda farzları müteakip selamdan sonra teşrik tekbirleri getirmesi de gerekmektedir. Teşrik tekbirleri Arefe günü sabah namazıyla başlar, dördüncü bayram günü ikindi namazından sonra biter. Toplam 23 vakittir. Bu tekbirler hem cemaatle, hem de tek başına kılana, yolcuya, yolcu.olmayana, erkeğe.ve.kadına.vaciptir ve unutulmaması gerekir.
Birlik ve beraberliğe, yardımlaşma ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda, asırlardır bizleri birbirimize bağlayan manevi unsurlardan biri olan mübarek Kurban Bayramının, hayırlara vesile olması niyazıyla; bütün vatandaşlarımızın bayramlarını yürekten kutluyor, bayramın ülkemiz ve İslam aleminin birlik ve dirliğine, sükun ve huzuruna, bütün insanlığın barış ve hidayetine, aziz milletimizin milli ve manevi değerlerde bütünleşmesine, fitne ve terörün bitmesine, kan ve göz yaşlarının kesilmesine vesile olmasını diliyor, bize bu ülkeyi canları ve kanlarıyla emanet eden bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Van ilimizde meydana gelen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Cenab-ı Haktan rahmet ve mağfiret diliyorum.
NOT: Bilecik İlimizde Bayram Namazı; 07:16’da kılınacaktır.
Kaynak: Haber Merkezi