Seçim çalışmaları kapsamında Eskişehir’de çok sayıda program, açılış ve ziyaret gerçekleştiren Gölpazarlı Hemşerimiz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sarıcakaya İlçesinde büyük coşkuyla karşılandı.
İlçe Pazaryerine ziyarette bulunan Bakan Dönmez, burada vatandaşlar tarafından çiçeklerle karşılandı.
Burada halka seslenen Bakan Dönmez, muhalefet yüklenirken, dün Mersin’de açılışı yapılan Nükleer santralin önemine vurgu yaparak, “Dün Mersin’deydik, Sayın Cumhurbaşkanımız rahatsızlığından dolayı gelemedi, uzaktan canlı bağlandı. Sayın Putin canlı bağlantıyla katıldı. Türkiye’nin tek alanda bugüne kadar yürüttüğü en büyük bir yatırım projesidir orası. Yaklaşık 25 milyar dolarlık bir projeden bahsediyorum. Nükleer santrali bittiğinde Türkiye’de ki elektrik ihtiyacının neredeyse yüzde onunu tek bir tesisten karşılar hale geleceğiz.” dedi.
“YETER Mİ, YETMEZ, DAHA FAZLASINA LAYIKSINIZ”
Dönmez konuşmasında şunları söyledi:
“Halkın büyük coşkusu ile konuşmasına devam eden
Sayın Cumhurbaşkanımız beni çağırdı dedi ki; bundan sonra Eskişehir’e hizmet edeceksin. ‘Git, çalış, onların ne derdi varsa dinle, çözüm için ne gerekiyorsa yap’ dedi. Ben de o görevi aldım geldim. Eskişehir’e, buraya bugüne kadar birçok hizmet getirdik, birçok yatırıma aracılık ettik. Yeter mi, yetmez, daha fazlasına layıksınız. İki senede doğalgazı getirdik mi buraya?
Daha önce kömürle, odunla uğraşıyordunuz, özellikle hanım kardeşlerimiz, teyzelerimiz çok çile çekti. Bundan sonra Sarıcakaya’dan dışarıya göçü önlemek için ne gerekiyorsa yapacağız. Sizden gelen birinci talep doğalgaz çıktı. Dağları, dereleri, tepeleri aştık, doğalgazı getirdik. Hayırlı uğurlu olsun. Şimdi büyük mahallelerin köyleri de gaz istiyor, ilçeleri bitirelim sıra size gelecek.
“MİLLETİMİZ HASRETLE BEKLİYORDU”
Düne kadar doğalgazın tamamını yurtdışından ithal ediyorduk ama artık gazımız var. Sakarya Gaz Sahası’ndaki yerli gazımızı, iki buçuk yıl gibi çok kısa bir süre içerisinde, denizin 2 bin 200 metre altından, 170 km uzaktan gazı karaya getirdik. Ramazan’ın son günü de Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle karada yaptık. Şimdi o gaz Mayıs ayından itibaren Türkiye’deki 81 ilde, 700′ ün üzerindeki ilçemizde yanmaya başlayacak.
Bu da yetmez. Evet, büyük bir keşif. Milletimiz hasretle bekliyordu. Cumhurbaşkanımız dedi ki, bu keşif evet, büyük bir keşif ama insanımızın hasretle, özlemle beklediği bu gazı sadece keşifle anlatamayız. Onların mutfağına, cüzdanına, kesesine yansıması lazım. Onun için de ne dedi, ilk bir ay gaz bizden dedi, hayırlı uğurlu olsun.
“YIL SÜREYLE BEDAVAYA VERİYORUZ”
Bu da yetmez. Mutfaklarda ve sıcak suda kullandığınız gazı da bir yıl süreyle bedavaya veriyoruz. Birileri vadeder, sonra unutur. Ama ne Sayın Cumhurbaşkanımız ne de bizler vaat ettiğimizi yerine getirmek için, o sözü yerine getirmek için gece gündüz çalışırız. Söz bizim için, bizim inancımız için namus.
Eskişehir’in potansiyeli çok yüksek. Sadece bununla da sınırlı değil. Evet, yerel hizmetlerde bazı sıkıntılar yaşıyorsunuz, farkındayız. Mümkün olduğu kadar merkezi idarenin, hükümetin hizmetleriyle bu açığı da kapatmaya çalışıyoruz.
“CEVABI 14 MAYIS’TA SANDIKTA VERMEYE HAZIR MIYIZ?”
Bundan sonra, zaten bir de biliyorsunuz, Genel Seçimlerden sonra, Yerel Seçimleri olacak, onu zamanı gelince konuşacağız ama önümüzde çok kritik bir seçim var. 14 Mayıs’ta şunu oylayacağız, bu hizmetten, bu yatırımlar, milli birliğimiz, beraberliğimiz altında devam etsin mi, etmesin mi?
Bakın birileri, bayrağımızın altında, milli marşımızı okuyamayanlarla birlikte hareket ediyor. Çok iyi görüyorsunuz. Onlara gereken dersi, cevabı 14 Mayıs’ta sandıkta vermeye hazır mıyız?
Şu topraklar fazla değil, 100 yıl önce atamızdan, dedemizden bize emanet. Ben de bu coğrafyanın insanıyım. Binlerce şehidimiz oldu. Yetmedi özellikle 40 yıldır bu ülkeyi bölmeye çalışan insanlara karşı mücadele verdik. 282 tane şehidimiz var bu topraklarda. Şehitlerimizin miras bıraktıkları bu toprakları sonuna kadar savunmaya hazırız ama birileri kapalı kapılar ardından, masa altından, üstünden bunlara bir şeyler vaat etti ki, şimdi Kandil’den, oradan, buradan bunlara destek mesajları geliyor. Çıkıp açıkça söylesinler. Onların adamları da buraya gelecek. Siz ne vaat ettiniz onlara?
“BU GÜNLERİMİZİ ÇOK ARARIZ”
‘Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız’ diyeceksiniz. Aksi taktirde, bu ülkeyi, bu adamlara teslim edecek olursak, inanın bu günlerimizi çok ararız.
Tahıl krizi yaşandı kim çözdü, Erdoğan çözdü. Birleşmiş Milletler devreye girdi ama çözemedi, her iki lideri de aradı çözemedi. Sonunda dedi ki; ‘bu anahtar çözüm Erdoğan’ın elinde onu arayalım, aracılık etsin şu sorunu çözelim.’ O sorunu Erdoğan çözdü, sadece kendi ülkemiz açısından değil. Bakın Afrika’da yüzlerce, binlerce insan açlık, kıtlık çekiyor. O tahıl oraya gitmeseydi bir sürü insan, bir sürü mazlum kişi belki de açlıktan ölecekti. Demek ki liderimiz sadece bu coğrafyada, bu ülkede yaşayanların lideri değil, başı derde giren herkese çare oldu. Afrika’yı birçok kez kendisiyle birlikte ziyaret ettik. İnanın her gittiği noktada binlerce insan bizi tanımaz hemşerimiz, akrabalığımız yok ama her gittiği noktada bu şekilde kalabalık bir şekilde karşılandık, adeta o yörenin o ülkenin lideri gibi.
“MUHALEFETTE BÖYLE BİR ÖZELLİK VAR MI?”
Bay Kemal yurt dışına gittiği zaman bu şekilde karşılanabilir mi, size soruyorum. Bir tarafta Erdoğan, bir tarafta Kılıçdaroğlu fotoğrafları yan yana getirin bakalım yurt dışında kimin sözü dinlenecek. Zaten Bay Kemal sözüm dinlensin diye gelmiyor, ‘ben sizin sözünüzü dinlerim’ diye geliyor, arada bu kadar büyük fark var. Şimdi burada toplanan kardeşlerimden benim de bir isteğim, ricam var. Buraya gelemeyen hasta, genç, içinde, bağında, bahçesinde olan da var. İnşallah onlara da gidip anlatacaksınız. Bu çok kritik bir seçim. Sayın Erdoğan, en yakın mesai arkadaşlarının birisini Eskişehir’e göndermiş, bir ricamız, talebimiz var. Öyle güçlü bir destek verelim ki sadece bu coğrafya da bu ülkede değil dünyanın dört bir tarafında verdiğimiz destek yankılansın, ses getirsin diyelim. Daha dün çok büyük bir projenin çok kritik bir aşamasının törenini yaptık. Dün Mersin’deydik, Sayın Cumhurbaşkanımız rahatsızlığından dolayı gelemedi, uzaktan canlı bağlandı. Sayın Putin canlı bağlantıyla katıldı. Türkiye’nin tek alanda bugüne kadar yürüttüğü en büyük bir yatırım projesidir orası. Yaklaşık 25 milyar dolarlık bir projeden bahsediyorum. Nükleer santrali bittiğinde Türkiye’de ki elektrik ihtiyacının neredeyse yüzde onunu tek bir tesisten karşılar hale geleceğiz. Tüm bunlar çok konuşulurdu, hayal edilirdi ama bir türlü başlanamaz, bitirilemezdi. Çünkü Türkiye’de biz iktidara gelinceye kadar hükümetlerin ortalama süresi 18 ayı geçmiyordu. Ortalama süreyle en çok kalan hükümet rahmetli Özal’ın kurduğu hükümet ondan sonra dört yıla beş yıla kadar hükümet süreleri oldu. Ondan önce ki ve sonra ki hiçbir hükümetin süresi bu süreyi geçmemiştir. 18 ayda, Belediye başkanımız burada, yöneticilerimiz burada. O yörenin, o kentin, o devletin, o ülkenin sorunlarını anlamaya bile vaktiniz olmaz. Önce sorunu anlayacaksınız, çözüm bulacaksınız, proje geliştireceksiniz, başlayıp bitireceksiniz, mümkün değil. Ama 20 yıldır ak parti iktidarı, sayın Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde başladı, bitirdiği birçok projeyle tanıştı.
“BİR YIL İÇERİSİNDE DE DEVREYE GİRECEK”
İşte nükleer santral de bunlardan birisi bir yıl içerisinde de devreye girecek. Şuan da dünyada inşaatı devam eden en büyük nükleer termik santralinden bahsediyoruz. 25 bin 30 bin kişi çalışıyor orada gece-gündüz. Bundan önce dört defa denediler, başaramadılar. Biz geldik başardık, hamd olsun. Sizin sayenizde, eğer destek verirseniz, yolumuza biz yine bu sorumluluğu almaya hazırız.”