Bilecik İl Genel Meclisi Toplantı Salonunda gerçekleşen T.C. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü ve Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı işbirliği ile düzenlenen dış Pazar ve ülke eğitim seminerlerinin ilki olan “İngiltere ve Almanya” konulu seminer, Bebka 2011 yılı mali destek programı tanıtım ve bilgilendirme sunumuyla başladı. Ardından İhracatı Geliştirme Uzmanı Pınar Aslan tarafından Almanya Pazarı ve Türkiye – Almanya İş Fırsatları başlıklı sunum yapıldı. Aslan’ın ardından İngiltere Pazarı ve Türkiye – İngiltere İş Fırsatları sunumunu İhracatı Geliştirme Uzmanı Banu Bektaş yaptı. Ülke masaları dairesinde çalışan Aslan, ülke masalarının ihracatçı firmalara dünya genelinde 80’e yakın ülkeyle ilgili bilgi hizmeti sağlayan bir platform olduğunu belirtti. Buraya internet üzerinden ulaşabilmek için www.ulkemasalari.gov.tr veya www.ibp.gov.tr adreslerinin ziyaret edilebileceğini belirten Aslan, bu sitelerde kayıtlı kullanıcılara yönelik hizmetlerin verildiğini, siteye ücretsiz olarak üye olunabileceğini de ekledi. Katılımın yoğun olduğu seminerde Aslan’ın sunumunun içeriği şu şekilde:
Almanya, Avrupa’nın nüfus olarak ikinci büyük ülkesi, birinci sırada Rusya yer alıyor nüfus açısından. Büyüme beklentisi % 2.9. İşsizlik oranı son 20 yılın en düşüğünde %7de. Sektör olarak, tarım ve hayvancılık GSYİH %1ini oluşturuyor. Organik tarımın payı daha büyük. Sanayisi % 26,4ünü oluşturuyor. Otomotiv sanayi çok gelişmiş. Her 7 çalışandan 1’i otomotiv sektöründe çalışmakta. Bunu sermaye malları, kimyasallar ve beyaz eşya sektörü izliyor. Diğer sektörler, madencilik, inşaat, turizm ve ulaştırma ve telekomünikasyon. Almanlar gıda alış verişi konusunda biraz cimri davranan bir millet. Alışverişlerinin 4te 3ünü indirim marketlerinden yapıyorlar. Almanya’nın ihracatının 4te 3ünü AB üyesi ülkeler oluşturuyor. Türkiye Almanya’nın ihracat sıralamasında 15., ithalat sıralamasında da 2. sırada yerde yer alıyor. Almanya’nın 16 eyaleti bulunuyor. Bu eyaletlerden bazıları ekonomik açıdan bazı Doğu Avrupa ülkelerinden daha büyük. Özellikle tüketici sağlığı, güvenliği, çevrenin korunması, ambalaj gibi konularda çok sıkı kuralları var Almanya’nın. Ülkemizde 1980 yılına kadar sadece 24 Alman firması faaliyet gösterirken 2011in haziran ayı itibariyle 4613 adet Alman firması faaliyet gösteriyor. Almanya, 2010 yılında Türkiye’ye Fransa ve Hollanda’dan sonra 498 milyon dolar yatırım yaparak en fazla yatırım yapan ülke olmuş. Türkiye ile Almanya ticaretine baktığımızda Almanya bizim için en büyük ihracat pazarı olduğunu görüyoruz. Almanya ithalatımızda Rusya ve Çin Halk Cumhuriyetinden sonra 3. sırada geliyor. İthalatımız maalesef ihracatımızdan daha hızlı artıyor Almanya’yla olan ticaretimizde. Biz Almanya’ya daha çok tekstil ürünleri gönderiyoruz. 2002 yılında ihracatın %50sini tekstil ürünleri oluştururken şimdi payı azalmış %27ye düşmüş. Bunu otomotiv ve otomotiv yedek parça sektörü izliyor daha çok. 2002de %25 oranında olan sektör %31e çıkmış. Almanya 2010 yılında Türkiye’den %28 tişört, %22 kadın takım elbise, %25 yatak çarşafı, %21 fındık, %35 kadın kız çocuk için bluz gömlek, %18 çorap, %15 üzüm, %38 ambalajda kullanılan torba, çuval, %15 halı, %24 kurumuş meyve, % 84 kuru kayısı ithal etmiştir. Bunlar Türkiye’nin daha güçlü olduğu ürünler. Türkiye Almanya’dan daha çok otomotiv, elektrikli makine, plastik, demir çelik, eczacılık ürünleri ithal ediyor. Bilecik Almanya ihracatında mermer ve seramik eşyanın ön planda olduğu gözleniyor ve ihracat yapılan ülkelerde de Çin Halk Cumhuriyeti 1. sırada yer alırken 2 Amerika, 3 Almanya olmuş. 2011de Almanya 2. sıraya yerleşecek gibi gözüküyor yaptığımız değerlendirmeden. Alman tüketici mutfak ürünlerinde daha çok plastiği tercih ediyor. Seramiğin kullanım alanı daha az. Son zamanlarda doğal malzemeye olan talepte bir artış söz konusu. Daha çok Çin’den ve Doğu Avrupa’dan ithalat yapıyorlar. Mermer konusunda Almanya en büyük ithalatçılardan. Ama kalite standartları çok yüksek Almanya’nın, dolayısıyla bu standartlara ulaşmış firmalar için çok fazla problem olmazken diğer firmalar zorlanmaktalar. Türkiye’nin Almanya’ya satabileceği potansiyel tarım ürünleri; işlenmiş fındık, kabuksuz fındık, kuru üzüm, kuru incir, konserve zeytin, turşu, alabalık, reçel, organik tarım ürünleri olarak söylenirken sanayi ürünleri tekstil, otomotiv yan sanayi, ev tekstili, beyaz eşya, altın, mücevherat olarak söylenebilir. Almanlar dakik insanlardır ve karşısındakinden de aynı şeyi beklerler. Randevu alırken önceden alınmalı. Firmalar daha çok yüz yüze görüşmeyi tercih ediyorlar. İlişkiler daha ciddi. İlk siparişlerin zamanında ve istenen şekilde temini iş ilişkilerinin devamı açısından çok önemli. Almanlar bulunmaktansa bulmayı tercih ederler. Referanslara önem verirler. Alman pazarına girmek zordur fakat girildiğinde ise uzun dönemli ticari işbirliği kurulabilir.
İhracatı geliştirme uzmanı Pınar Aslan’ın ardından İngiltere Pazarı ve Türkiye – İngiltere İş Fırsatlarıyla ilgili İhracatı Geliştirme Uzmanı Banu Bektaş tarafından sunum yapıldı. Sunumun içeriği şu şekilde:
“İngiltere dünyanın 6., Avrupa’nın ise 3. büyük ekonomisi durumunda fakat ekonomik krizden en çok etkilenen gelişmiş ülkelerin başında geliyor. İngiltere yabancı yatırımcı çekmede 2. sırada yer alıyor. Hintlilerle çok iyi ilişki içerisindeler İngiltere’deki en büyük holding Hintlilerin TATA grubu. İngiltere, Avrupa’da petrol üretiminde Norveç’ten sonra 2. sırada yer alıyor. Dünyada savunma ve hava sanayinde 2. sıradalar. Ar-ge yatırımları açısından dünyanın ilk 10 ülkesi arasındalar. Şu anda işsizlik çok önemli bir sorun. Son dönemde yaşanılan büyüme, ihracattan kaynaklanıyor büyük ölçüde. İngilizler Almanlara kıyasla biraz daha para harcamayı seven bir millet. Kriz döneminde ya çok fazla ürün aldılar uygun fiyata ya da markalı tek bir ürün aldılar. Turizm onlar için çok önemli seyahat alışkanlıklarından vazgeçmiyorlar. Kriz döneminde de en az bir adet yurtdışı seyahati gerçekleştirdiler. Ağırlıklı olarak ilaç ihraç ediyorlar. Otomotiv sanayi İngiltere de son derece önemli. Dünyada ki 10 büyük otomotiv firmasının 7 tanesinin İngiltere’de merkezi var. Ayrıca Formula 1 takımlarının da %90ının da İngiltere’de bir merkezi var. Ham petrol ihracatı, elmas, alkollü içeceklerde önemli ihraç kalemleri arasında yer alıyor. İngilizler ihraç ettikleri şeyleri aynı zamanda ithalde ediyorlar. İthalatçı ülkelerle ihracatçı ülkelerde aynı hemen hemen, bu ülkeler Almanya, Çin, Amerika, Fransa, Norveç, Belçika önemli ülkeler ithalatta. Türkiye 18. sırada. İngiltere’ye gitmeden önce Türkiye’deki konsoloslukla iletişim kurarsanız eğer çok cüzi miktarlara orada 6 aylık bir süre için Pazar araştırmasında bulunurken ofis sahibi olabilirsiniz. İngiltere Türkiye’de en fazla yabancı yatırım yapan ülkeler arasında yer alıyor. Ülkemizde 2237 adet sermayeli firma var. Bu da karşılıklı ticareti etkileyen unsur. Biz İngilizlerden demir-çelik, döküntü, motorlar, otomotiv, ilaç, kara taşıtları için parçalar, kimyasallar, dozer gibi ürünleri satın almaktayız. İngiltere’deki her 10 beyaz eşyanın 8i Türk malı. Mermerde ilk 5 arasında yer alıyoruz. Daha çok işlenmiş mermer ihraç ediyoruz. İngiltere pazarını yönlendirenler arasında Londra Olimpiyat Oyunları önemli bir yer tutuyor. Ekonominin gelişmesi açısından bu etkinliğe kilitlenmiş durumdalar. Önemli miktarda turist bekleniyor. Pazarı yönlendiren etkenlerin devamı, süpermarketlerin pazara girişi, ev fiyatlarında düşüş, tek başına yaşayan kişi sayısında artış, göçmen sayısında artış, hazır giyimde daha rahat, gündelik, fonksiyonel ürünlere yönelim, evde daha fazla vakit geçirmeye başlanması, yaşam tarzını yansıtma, estetik ürünler, etik ticaret, doğal ürünlere yönelme, sağlıklı yaşam bilinci, yeni konut sayısında artış, online alım. İngilizlere satılabilecek potansiyel ürünler arasında, hazır giyim, otomotiv ana ve yan sanayi, ev tekstili, beyaz eşya, inşaat malzemeleri, mobilya, yaş meyve sebze, ısıtma- soğutma-havalandırma cihazları, iş makineleri aksam ve parçaları, paketleme malzemeleri, gıda, alkollü ve alkolsüz içecekler, gemi ve yat inşa, su ürünleri, mücevherat ve promosyon ürünleri. İngiliz pazarının özellikleri arasında büyük, zengin ve gelişmiş bir Pazar olması sayılabilir. Yüksek kalite beklentileri, paketleme ve etiketleme standartları yüksek. Geleneksel sektörde üretim yurtdışına kaçıyor. Üretim; ileri teknoloji, ar-ge, yeni ürün odaklı yapıda, bireysel temsilciler yolu ile çalışma yaygın, yani orada bir ofisiniz olursa orada kesin iş yapacağınızı düşünürler ve iş yapmaya karar verirler. Zincir mağazalar birçok sektörde pazara girişte belirleyici.
Pazara uygun üretim: teslimat süresi + zamanında teslimat + kalite + fiyat + kişisel ve (uzun süreli) iyi ilişki. İngilizlerle iş yapmayı düşünüyorsanız ve randevu alacaksanız şunları bilmeniz gerekir. Pazartesi günlerine randevu almayın, Cuma öğleden sonra da randevu almayın. Çünkü pazartesi günleri önceki işleri bitirirler, Cuma günleri de hafta sonu geldiği için öğleden sonra izne ayrılırlar. İngiltere’den firma almayı düşünürseniz www.daltonsbusiness.com adresine girip satılık olan firmaları görebilirsiniz. www.companieshouse.gov.uk adresinden de iş yapmak istediğiniz firmanın gerçekten olup olmadığını öğrenebilirsiniz.”
ZEYNEP KILBAHRİ
Kaynak: Haber Merkezi