Koçdemir, konferansta yaptığı konuşmada, tecridin Osmanlı Devleti'nden daha önce başladığını ve tecridin yüzyıllar süren bir evrimle oluşma dönemi geçirdiğini kaydetti.
Semavi dinler içinde sadece İslam'a nasip olan bir durumun bulunduğunu ifade eden Koçdemir, şöyle konuştu:
''Kendi Peygamberi döneminde İslam, devlet haline gelmiş. Hükümlerini uygulatabilmiştir. İslam, Peygamberimizin vefatından 70-80 yıl sonra uzak coğrafyalara yayılmıştır. Ondan sonra da bu bayrağı belli topluluklar almış. Bu topraklarda boşta yakalanmışlığın verdiği bir telaşla modernleşme ve batılılaşma olması gerektiği gibi harekete geçirilemiyor. Bunun neticesinde güçlü olunmadığı için Osmanlı Devleti'ni ayakta tutan, devletinin meşrutiyetinin temeli olan birkaç hususta aciz kalınıyor. Bir toplumda birlikte yaşamanın sürtüşmesiz geçmesi için iki konu çok önemli. Bunlardan biri ödüllendirme, cezalandırma mekanizmalarının hesaplanabilir olmasıdır. İkincisi insanların ne için yaşadıklarına dair bir anlamlı cevap üretmesi lazım. Evvelden dünyanın geri kalanından bir tecrit vaziyeti söz konusu iken yakın zamanlarda biz kendi toprağımızdan, insanımızdan ve kültürümüzden tecrit edilmiş hale geldik. Bu da o kültür mirasına dahil olamama, o kültür mirasıyla aşina olamama ve o köprülerin tekrar inşa edilmemesinden kaynaklanıyor. Koyu bir tecrit içinde dünyanın gidişatına takip edememe söz konusu olmuştur. Son zamanlarda, kendimizden de tecrit olarak kendimize yabancılaşmaya başladık. Bu sebeple biz geleceği planlama da doğru isabetli teşhisler yapamamaktayız.''
Konuşmanın ardından Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, Vali Koçdemir'e, üzerinde üniversite ambleminin bulunduğu bir tabak hediye etti.
Etkinliğe, Vali Yardımcısı Süleyman Deniz, İl Emniyet Müdürü Emir Gökpınar, öğretim üyeleri ve üniversite öğrencileriyle vatandaşlar katıldı. AA
Kaynak: Haber Merkezi