1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Gökay Şimşek yazdı: “Çevir direksiyonu yallah Bilecik’e!”

Gökay Şimşek yazdı: “Çevir direksiyonu yallah Bilecik’e!”

featured

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları çerçevesinde Bilecik Atatürk Bulvarı’nda eski Atatürk heykeli yerine yenisi yapıldı. Vallahi bakıyorum da sosyal medyadaki paylaşımlara yeni heykel baya beğeni almış gibi gözüküyor…

Görkemli açılışa, daha önceleri Ankara’da bir kitap fuarında ve ardından da Bilecik’e geldiği bir ziyaretinde sohbet etme fırsatı yakaladığım meslektaşım, şair ve yazar Sunay Akın’ın da davet edilmiş olması konuya çok güzel bir ambiyans kattı.

Açılışın herhalde en vurucu yeri bence Sunay Akın’ın  törende Dersim İsyanı sebebiyle Bilecik’e sürgün gelen ikinci Yenicilerin kurucularından Cemal Süreya ile Bilecik’ten bahsettiği bir anısı oldu. Sunay Akın açılışta yaptığı konuşmasında; “Ustam Cemal Süreya’nın kentinde olmaktan çok mutluyum. Cemal Süreya Tunceli doğumludur ama çocukluğu ve ilk gençlik yılları burada geçmiştir. Bana hep derdi; ‘Hayatımın en uygar, en güzel insanlarını tanıdım ben Bilecik’te…’ Biz de burada olmaktan büyük gurur duyuyoruz.” dedi.

Hani diyor ya Edip Cansever; “İnsan yaşadığı yere benzer,o yerin suyuna, o yerin toprağına benzer..” İşte tam da bam teli burası… Ben de Bilecik’in toprağı ile yoğrulmuş genç bir Gazeteci olarak Cemal Süreya’nın Bilecik’in insanını bu kadar güzel tarif etmesine; heyecanlandım, göğsüm kabardı, kalp atışlarım hızlandı.

İnanın bu cümlesini duyar duymaz hemen gazetenin merdivenlerini koşar adım çıkarak üstatlarım, Erhan ile Harun abilerime belki 10 defa bu cümlesini telaffuz ettim.

Bilenler bilir, geçtiğimiz ay hayatımın kadını Dilan ile dünyevine girdik. Zinhar ‘Balayı’ kelimesi lümpenlik olarak geliyor bana ama işte biz de ‘evlilik tatiline’ çıktık diyeyim. Tatilimizin bir kısmını Muğla’da geçirirken beni tanıyanlar bilirler, şair Can Yücel’i ne kadar çok sevdiğimi… Dilan’a; ‘Gir Google haritalara yaz, Can Yücel’in evi’ dedim. Akyaka’dan çevirdik direksiyonu yallah Datça’ya…

Can Yücel’in Datça sevdasını o alemde bilmeyen yoktur diye tahmin ediyorum ki, bende; ‘Neden Datça, hangi kafayla burada yaşamayı tercih etti, neden burayı çok sevdi?’ anlayışıyla eski Datça’daki evine gittim, kabrini ziyaret ettim, kendi adını düzenlenen Can Yücel Sokağını gezdim, onun yaşadığı duyguları hissetmeye çalıştım.

Neyse çok uzatmayayım; dönelim yine Bilecik’teki 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda açılışı gerçekleştirilen yeni Atatürk heykeline… 1980’Li yılların başında Meslek Yüksek Okulu Seramik Bölümü öğrencileri tarafından Bilecik’e kazandırılan ve Atatürk’ün Afyon Kocatepe’de Büyük Taarruz’un emrini verdiği sırada çekilen fotoğrafının anıtlaştırılmış halini sembolize eden eski heykel kaldırılırken, yerine Kurtuluşu sembolize edilen yeni Atatürk heykeli konuldu ve görkemli bir şekilde açılışı yapıldı.

Açılışa; siyaset, sanat, bürokrat çevresi dahil birçok vatandaşın katılım sağladığı gözlenirken, yazar Sunay Akın’ın dediği gibi, Cemal Süreya ne güzel bahşetmiş yurdum insanından, “Hayatımın en uygar, en güzel insanlarını tanıdım ben Bilecik’te…” Allah inandırsın gözlerim yeşerdi…

Neyse, gelelim şimdi işin kültürel boyutuna; gördüm ki Datça’da Can Yücel Sokağı onun resimleri ve şiirleri ile donatılmış ve ziyaretçi akınından geçilmiyor. Adeta Can Yücel Datça ile özdeşleşmiş. O sokağı gezer iken hemen Cemal Süreya ve Bilecik geldi aklıma. Kısır döngüler haricinde neden Cemal Süreya’ya ait Bilecik’te sergilenen küçük bir yazı, ne bileyim fotoğraf yok?’ diye hayıflanmadım değil hani…

Sanırım 2017 yılıydı Cemal Süreya’nın Bilecik’te geçen eğitim hayatın ait iki resim karesi arşivlerden çıkartılarak Ertuğrulgazi Lisesi’nde açılan Eğitim Tarihi Müzesi’nde sergilenmişti. Yazı uzadıkça uzar ama daha fazla kafa karıştırmadan noktayı koyayım. Bilecik Belediye Başkanı Sayın Melek Mızrak Subaşı hanım ile İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Serkan Bircan bey ne demek istediğimin mesajını almışlardır diye düşünüyorum.