Bilecik’te, İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından düzenlenen “Halep’e Yol Açın” kampanyasına Memur-Sen İl Temsilciliği ve bağlı sendikalar tarafından 101 bin lira yardım toplandı.
Memur-Sen İl Temsilcisi Ahmet Selöz ve bağlı sendika üyeleri, topladıkları bağışlarla 101 bin liralık yardım çekini İHH İnsani Yardım Vakfı Bilecik İl Temsilcisi Şemsettin Yıldırım’a teslim etti.
Temsili çekin teslimi sırasında konuşan Selöz, 1 tır yardım toplamak için başlattıkları yardım kampanyasında Memur-Sen olarak 1 haftada 3 tır çıkaracak yardım toplandığını ifade etti.
Memur-Sen İl Temsilcisi Selöz, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:“Hava muhalefetinin olduğu karın yağışı soğuğun olduğu bugün de aslında anlamlı bir basın açıklamamız olacak. Kar yağdığında dün akşam ilk aklımıza gelen okullar tatil olur mu? Çocuklarımız okula gidebilir mi? Sağ sağlim onlara okula gönderebilir miyiz? Bir kaza olur mu? Başlarına bir şey gelir mi endişemiz vardı. Okullar tatil oldu ve bizler evlerimizde sıcak yuvamızda çocuklarımızla geceyi geçirdik, bugün çocuklarımız şen şakrak şekilde karın tadını çıkardılar. Bu bizim için görüntüde hoş bir kare, en azından meşakkat bile olsa tadını çıkartabiliyoruz. Allah’ın bu nimetinin bir keyfi olduğunu düşünebiliyoruz. Ancak maalesef bölgemizde ve ülkemizde diyelim öyle insanlar var ki öyle kardeşlerimiz var ki kar yağması onlar için apayrı bir sıkıntı, onlar okullarının tatil olup olmayacağını düşünmüyorlar çünkü okulları yok. Kardan adamı düşünmüyorlar, çünkü zaten her biri onlar kardan adam oluyorlar. Onlar üşüyorlar ama aslında bizde burada üşüyoruz. Haberlere baktığımızda gerçekten içler acısı bir manzara onlarca yüzlerce çocuk, kadın, yaşlı günlerce yürüyerek karda soğukta yağmurda ayaklarında ayakkabı yok, üzerlerinde giysi yok, binlerce kilometre yolu can korkusuyla bize sığınmak için katlediyorlar kendi adımıza şunu söylüyoruz. Allah’a şükür onların sığınabileceği bir ülkemiz var, onların sığınabileceği bizim güvenli bir ülkemiz var. Ya o da olmasaydı, 15 Temmuz’u kast ediyorum. Bu insanlar ve biz nereye sığınacaktık. Üzülüyoruz onların sığınması demek bulundukları köylerinde kasabalarında can korkusuyla hayat korkusuyla 2 yaşındaki 3 yaşındaki çocukları ellerinden tutarak binlerce kilometre vatanları terk etmeye iten bir sebep var. Maalesef zalime engel olamıyoruz. Bu bizim aciziyetimiz, bu bizim güçsüzlüğümüz engel olamıyoruz 2 yaşında 3 yaşında çocuklarımız var onların elinden tutup bugün gezdik. O çocukların birçoğunun elinden tutabilecekleri bir babaları yok. Babalarını birçoğu hiç görmedi veya unuttular. Kadınların eşleri kocaları yok başlarında, ya şehit oldular ya da halen vatanları uğruna zalim ile mücadelenin derdindeler, bir şekilde mücadele veriyorlar. Burada elimizden ne gelir? Zalime engel olamıyoruz, zalimin elinden tutup sen ne yapıyorsun diyemiyoruz. Ama Allah’ın bir şekilde bizden bunun hesabını soracağını da biliyoruz. Allah şunu soracak zulüm varken sen ne yaptın? Zulüme engel olabildin mi? Peki mazluma kol kanat gerebildin mi? İşte bu sorulara cevap vermek adına yola çıktık. Allah’a şükür sendika olarak Memur-sen olarak. Sendikalar kanununda böyle bir görevimiz yok, böyle bir yasal misyonumuzda yok ancak hiç bir zaman için dünyanın neresinde olursa olsun, değişik yerlerde, ülkemizdeki deprem felaketlerinde, toplumsal veya siyasi krizler sonucunda, dünyanın neresinde bir mazlum olursa asla duyarsız kalmadık. Çünkü rabbimizin bunun hesabını bize bir şekilde soracağını biliyoruz. Bu bilinçle sivil toplum örgütü gönüllüsü olarak çalışıyoruz.
“BU GÜNLERİ BİR GÜN TARİH YAZACAK”
Bugün farklı bir durumdayız. Suriye’deki iç savaş, kriz devam ediyor. Ama Halep gibi insanlık dramıyla karşı karşıya kaldık. Bu günleri de bir gün tarih yazacak, tarih anlatacak zalimleri de anlatacak, mazlumları da anlatacak ama ülke olarak bizi de anlatacak. Mazlumlara kola kanat gerdiğimizi, bütün dünyadan daha fazla mazluma kol kanat gerdiğimizi onların ihtiyaçlarını karşıladığımızda yazacak. Biz nasıl zamanında ispanya’dan sürgün edilen Yahudi’lere sahip çıkan dedelerimizle gurur duyuyorsak eğer inşallah bundan 100 yıl sonrada bizim torunlarımızda bizimle, bu günlerle, yaptığımız bu çabalarla, gayretlerle, milletimizle guru duyacak. Allah’a şükür memursan ile Memur-sen’e bağlı sendikalarımız ile gurur duyuyoruz. Üyemizle üye sayımızla Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüyüz. Avrupa’nın en büyük emek örgütüyüz.1 milyon üyemiz var. Ama şunu söylüyoruz bizim büyüklüğümüz üye sayımızdan değil, bu gibi toplumsal travmalara verdiğimiz özgün, orijinal,yerinde tepkiler ve duruşumuzla gerçekleşiyor.Ülke sorunlarına duyarsız kalmamızla ve ulusal sorunlara duyarsız kalmamızla gerçekleşiyor Türkiye büyük bir ülke,büyüklüğü nereden geliyor? Milyonlarca insana kol kanat germesiyle geliyor.
“BİR HAFTADA 101 BİN TL”
“Bir hafta boyunca süren kampanyamızda bir haftada toplamda 101 bin TL. yardım toplandı. Başta Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı sendika başkanlarım olmak üzere bütün ilçe başkanlarımıza iş yeri temsilcilerimize huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Allah onlardan razı olsun, dertli olanlardan Allah razı olsun. Dertli olan milletin derdine derman olur. Bu çatı Memur-sen çatısı, dertli insanların çatısı insanların derdiyle dertlenenlerin çatısı bunu bir gün bir daha göstermiş olduk.
“BUNUN MANEVİ KARŞILIĞI HİÇBİR ŞEKİLDE ÖLÇÜLEMEZ, PAHA BİÇİLEMEZ.”
İHH İnsani Yardım Vakfı Bilecik İl Temsilcisi Şemsettin Yıldırım ise yaptığı açıklamada “Bu 101 bin lira temsili bir rakam, bizim dünyadaki karşılığı 101 bin lira fakat bunun manevi karşılığı hiçbir şekilde ölçülemez, paha biçilemez.” dedi.
İHH İnsani Yardım Vakfı Bilecik İl Temsilcisi Yıldırım yaptığı teşekkür konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Allah-ü Teâlâ,” aramızda iyiliği emreden, kötülüklerden uzaklaştıran bir topluluk bulunsun onlar kurtuluşa erenlerdir ’’ diyor. Bu 101 bin lira temsili bir rakam, bizim dünyadaki karşılığı 101 bin lira fakat bunun manevi karşılığı hiçbir şekilde ölçülemez, paha biçilemez. Başkanımın da ifade ettiği gibi bu 101 bin liranın içerisinde ilkokul çağında, ortaokul çağında çocuklar 3 liralarını,5 liralarını çok ulvi ve çok yüce duygularla bizlere aktardılar. Aktarım yaparken bu duygu ve düşüncelerle bizlere bir şeyler paylaşırken ben Bozüyüklü kardeşlerime de ifade ettim, hiç tanımadıkları bölgede, hiç tanımadıkları insanlara, hiç tanımadıklara kardeşlerine yardım ediyorlar. Bazıları “Suriye’de ne işleri var, sizin Doğu Türkistan’da ne işiniz var? Diğer zalimlerin zulmü altında inleyen zulümlerde inleyen kardeşlerimizin yanında ne işiniz var” diye bir kısım gurup soruyor?
“BELKİ BAZILARI BİLMEDEN SORUYOR BELKİ BAZILARI DA…”
Belki bazıları bilmeden soruyor, belki bazıları da bilerek soruyor ama bizlerin tamamına verdiğimiz cevap şu; Biz kardeşlerimize yardım yapmayalım mı? Onlar bizim kardeşlerimiz, daha dün Halep’teki kardeşlerimiz daha dün Çanakkale’ye gelmişler ve en çok şehidi Halepli kardeşlerimiz vermiş. Halep bizim İlimiz diyorduk ve halen İlimiz… Niye İlimiz çünkü biz onlarla dini anlamda kardeşiz. Halepli kardeşlerimizin büyük bir bölümü Türkmen kardeşlerimiz. Yine diğer anlamlarla da onlarla bağımız var. Büyük bir Medeniyetin ortasında oturuyoruz bu kardeşlerimize yardım etmeyelim mi? Tabi ki edeceğiz ve bu noktada Memur-Sen ailesi bir çalışma başlattı, çok kıymetli bir çalışma içerisine girdiler. Çok kısa bir süre içerisinde 101 Bin lira gibi bir para topladılar. Allah onlardan razı olsun ve bizlere sizlerin huzurunda takdim edecekler. Şu anda Halep’in yanında bulunan İdil bölgesinde İHH İnsani yardım vakfının çadırları var. Bu çadırları biz hem Kızılay ile hem de AFAD ile birlikte kuruyoruz. Bazı çadırlarımız normal çadır, bazı çadırlarımız ise daha büyük hangar çadırlar.
“BİZLER SİZİ BEKLİYORDUK NİYE GEÇ KALDINIZ? “
Biz kış geldiği zaman kestane pişiriyoruz, patates pişiriyoruz ama oradaki kardeşlerimiz bırakın kestane, patates pişirmeyi böyle akşam eve gidince bu hayallerle yaşamayı, onlar sıcacık bir ortam bulsun istiyorlar, çadırların içerisi problemli. Çadırların içerisine halı, battaniye, soba, yatak lazım. Yine çadırların su altında kalmaması için, soğuk olmaması için altyapı çalışması lazım. Bunların hepsi hem nakdi hem de ayni anlamda bir emek istiyor. Ve bunlar aynı zamanda bir işçilik de istiyor. Gerçekten Halepli kardeşlerimizle buluştuğumuz zaman dediler ki; “bizler sizi bekliyorduk, niye geç kaldınız.” Rahmetli İzzet Begoviç’in bir sözü vardır ya; “Her şey bittiği zaman haklı olan şey düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın suskunluğu olacaktır.
“TÜRK MİLLETİ YİNE SUSUKUN KALMADI”
” Elhamdülillah Türk Milleti yine suskun kalmadı, Türk Milleti yine taşın altına elini koydu. Biz kardeşlerimizin yanınızdayız dedi ve kardeşlerine yardım eli uzattı. Bu birlik ve beraberliğin, kadirşinaslığın, vefanın bir örneği. Gerçekten böyle bir Milletin evladı olmaktan sizler gibi bizler de gurur duyuyoruz. İnşallah bu birlik ve beraberliliğimiz de devam eder. Geçen hafta bir yardım tırı gönderdik, yardım tırımızın nakdi bedeli 90 Bin civarındaydı. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olmak üzere 7 Tır göndermeyi planlıyoruz. Yardım tırlarımızı göndereceğimiz tarih Allah izin verirse 9 Ocak Pazartesi günü olacak. Bu tırlarımız Suriye’den içeri girerek tampon bölgesinden gelecek kamyonlara aktarılacak. Ve bu yardımlar o bölgede yaşayan kardeşlerimize teslim edilecek.7 Tır Bilecik için belki az bir miktar olabilir ama aşağı yukarı bunların 300 Bin liralık gibi bir karşılığı var. Ama Bilecik koşullarında böyle bir çalışma yapılması, kısa bir süre içinde böyle güzel bir çalışma yapılması bizleri de memnun etti. Bunun için hepinizden Allah razı olsun, hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”