Bozüyük’te küçük yaşta geçirdiği kızamık hastalığından sonra işitme duyusunu yitiren Burhanettin Kavurmacı’nın azmi dinleyenlerden takdir topluyor.
Hayatındaki en önemli uğraşının ve hobisinin resim yapmak olduğunu vurgulayan Kavurmacı, resim yolculuğunun nasıl başladığını, oğlu ve kardeşi vasıtasıyla anlattı.
Doğma büyüme Bozüyüklü olan Kavurmacı, 67 yaşında. Resme merakının, Ankara İşitme Engelliler Okulu’nda okurken meslek eğitim dersleri alırken başladığını oğlu Serkan Kavurmacı vasıtasıyla aktaran resim aşığı Kavurmacı, ”O zamandan yeteneğim varmış herhalde ama kendimi sonrasında geliştirdim.” dedi.
OKUMAK İÇİN 711 KM GİTTİ
Kavurmacı açıklamasının devamında, şunları aktardı:
”Altı kardeşten sadece ben işitme engelliyim, eski Sümerbank’tan emekliyim, emekli kadrosundan girdim. Türkiye’de benim dönemimde hiç yok denecek kadar az İşitme Engeliller Okulu vardı, onlarda İstanbul, Adana ve Ankara gibi büyük şehirlerdeydi. Altı yıl Adana’da üç yıl Ankara’da okudum, ikisi de yatılıydı fakat o yıllarda işitme engelliler için lise ve üniversite olmadığı için gidemedim.”
Burhanettin Kavurmacı’nın oğlu Sekan Kavurmacı ise şunları kaydetti:
”Derneklerde falan çok aktif, daha çok böyle konuşan insanların yanına gidiyor. Halk eğitimde işaret dili kursuna gidiyor arada öğrenmek için değil de oradakilerle muhabbet etmek için. Hatta arkadaşları ondan işaret dili öğreniyor. Bir dükkan açıp meslek haline getirmeyi istemedi, evde yapıyorum olmaz diyor ama aslında çok güzel bir yeteneği var. Bir on beş sene önce yanlış hatırlamıyorsam ben söylemiştim aslında bunu değerlendirmesini bu resim işi yaptıkça daha da ileriye gider. El alışkanlığı daha da çok gelişir. Şuan arada bir yapıyor, komuşularımıza, arkadaşlarına. Yaşı da ilerledi, belki de ondan dükkan açmak istemiyor olabilir.”
Kendisinde ve annesinde böyle bir yeteneğin bulunmadığını söyleyen oğul Kavurmacı, babasının hem kara kalem hem de yağlı boya resim yapabildiğini, hatta 51 yıl önce kendi kara kalem portresini hala özenle saklıyor. ”
“İNSAN İÇİNE KATILMAYI ÇOK SEVER”
Oğul kavurmacı ise sözlerini şu şekilde sürdürdü:
”Babama sonradan kulak işitme cihazı taktık ama onu bile kullanamadı. Emekli olduktan sonra badanacılıkta yaptı, araba kullanmayı da çok sever, yaşı ilerlediği için çok bir şey yapamıyor ama insan içine katılmayı çok sever.”
Çalıştığı fabrikada tanıştığı eşi Hayriye Kavurmacı’da işitme engelli. Eşine bu hobisinde destek olan Hayriye Kavurmacı, müstakil evlerinin alt katında ki bir odayı eşine atölye olarak ayırmış.
Ailesi tarafından birçok doktora götürülen Kavurmacı’nın işitme engeli için bir tedavi olmadığını söyleyen doktoru ailesinin onu okula göndermesinin onun için en iyi tedavi şekli olacağını, en azından hayatta daha aktif bir rol oynayacağını aktarmış.”