Hüseyin Korkman iddialı geliyor! Bombaları patlattı, projelerini sıraladı…

featured

Memleket Partisi Bilecik Belediye Başkan adayı Hüseyin Korkman bilecik11.com ve Değişim Gazetesi’ne konuştu.

31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerine sayılı günler kala Bilecik’teki Belediye Başkan adayları çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Seçime günler kala Memleket Partisi Bilecik Belediye Başkan adayı Hüseyin Korkman’ı ağırladık. Korkman, saha çalışmalarından, eğitim, sağlık, imar, sosyal ve kültürel faaliyetler, çocuklar, gençler, kadınlar ve sanayi sektörüne kadar daha birçok projelerine, seçilmesi halinde ilk icraatının ne olacağına dair geniş açılı çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“1 NİSAN’DA BİLECİK’TE SÜRPRİZ OLACAK”

Memleket Partisi olarak çalışmalarına hızlı bir şekilde devam ettiklerinin altını çizen Korkman, şöyle konuştu:

”Tabii ki biz saha çalışmalarını yapıyoruz zaman zaman. Halkla konuştuğumuzda, biz kendimizi anlattığımızda çok iyi dönüşler aldığımızı söyleyebilirim. Dolayısıyla da halkla irtibat etmeye devam ediyoruz. Konuştuğum insanlara bakarsanız seçimi kazandım. Ama tabii bu realitenin böyle olmadığını bilecek kadar akılda var bizde. Yani herkes bunu böyle bilsin. Herkes seçimi kazanmış havasında. Ama ben 1 Nisan’da Bilecik’te sürpriz olacağını düşünüyorum. Bu sürprizin en büyük adayı Hüseyin Korkman yani Memleket Partisi.

“MUTLULUĞUN FORMÜLÜ ADALET, AHLAK, BİLİM”

Bilecik’i daha nasıl güzel yapabiliriz? Mutlu insanların nasıl yaşadığı bir şehir haline getirebiliriz diye kafa yoruyorum. Mutluluğun formülü adalet, ahlak, bilimle giderseniz insanlar huzurlu olacaktır ve mutlu olacaktır.

 

Vaatlerimiz noktasına geldiğinde vaat değil, ben bunların yapılması gerekli olduğuna inanıyorum ve bunu yapabilecek her türlü ayağını çalıştık. İlk icraatım öncelikle Bilecik’imiz için bir şehir planı yapacağız. Bakın buradan soruyorum. Şehir planı Bilecik’te ne zaman yapıldı biliyor musunuz? Ben size söyleyeyim. 1933 yılında İsmet İnönü’nün Lütfü Kırdar ekibine yaptırdığı İstanbul Belediye Başkanı’ydı o zaman. Ona yaptırdığı bir plan var. Onun dışında hiçbir şey yok. Onun dışında 18 uygulamaları dediğimiz yap-boz işlerle devam ettiler. Dolayısıyla planı yapmadan hiçbir şey yapamazsınız. Önce plan için düğmeye basacağız.

“YÖNETEMEDİLER”

Belediyenin şehri yönetemediğini savunan Korkman, şöyle devam etti:

”Yönetemediler bu şehri. Belediyeyi yönetemediler. Demiştim ki en son köpek katliamı meselesinde, bakın siz bu şehri yönetemediniz, yönetemezsiniz. Bunu yönetemediğinizin belgesi olarak cebinize koyun demiştim. Hem bunu Yaşar Tüzün’e hem de Melek Mızrak Subaşı’na söylemiştim. Kesinlikle yönetemediler. Ondan önce de Melek Mızrak Subaşı’na sorular sorduk. Hatta yazılı da sorduk cevap alamadık. Yani neler yapıldığını biliyoruz. Bildiğiniz gibi konser ücretleri belediye meclisinde konuşuldu. Bunun hesaplarını soracağız doğal olarak.

 

Değerli Bilecikler. Bilecik’i Eskişehir’den mi yöneteceksiniz? Melek Mızrak Subaşı Eskişehir’de yaşıyor. Niye? Çocukların okulu var. Oraya gidip geliyor. Milletin aklıyla dalga geçmeyin. Reklamla bu iş olmaz. Yani artistik pozlarla olmaz. Kimse artistik pozlara kanıp oy vermesin. Gelin-damat seçmeyecek bu Bilecik. Akıllı adamları seçmeleri lazım. Çalışan, bilgili, liyakatli insanları seçmesi lazım.”

“CEVAP VERSİN”

Korkman, şu ifadelerle açıklamalarına devam etti:

”Bakın Semih Şahin döneminde bir rüşvet olayı yaşandı. Oy vereceklerin bunu iyi düşünmesi lazım. Atatürkçüyüz diyorlar. Peki soruyorum; Melek Mızrak Subaşı desin ki Şeyh Sait haindir desin. Nutuk’u okudu mu? Cevap versin. Çok zor soru değil.

Bir taraf dini kullanıyor, diğer tarafta Atatürk’ü kullanıyor. Biz şunu söylüyoruz Memleket Partisi olarak. Biz adaleti öneriyoruz. Aklı, bilimi, liyakati öneriyoruz. Biz üçüncü bir yol öneriyoruz Bilecik’e. Doğruları söylemeye devam edeceğim. Eğer aynı kafayla aynı algıya yenilirlerse yani kimse de kusura bakmasın. Ben Memleket Partisi’nin belediye başkan adayı olarak, Hüseyin Korkman olarak doğruları anlatmaya devam edeceğim. Doğruları söylemeye devam edeceğim. Doğrudan şaşmayacağım. Bazen doğrular insanlara acı gelebilir. Ama olması gereken bu.

“70-80 METREKARELİK EVLER YAPACAĞIM”

Bilecik’imizin en önemli sorunu barınma, konut ve beslenme. Ben bir Kent A.Ş. kuracağım. Nasıl İstanbul da? Kiptaş varsa şehir planıyla arsalar ürettikten sonra metrekaresi bugünkü rakamlarıyla 10-12 bin lira civarında 70-80 metrekarelik evler yapacağım ve bunu ilk belediye çalışanlarından başlayacağım.

100 bin lira peşinat yatıracağım belediye olarak, sonra da 5 bin lira. Buradan ev alanlara 5 bin lira maaşlarına zam yapacağım. 5 bin lirasında onlar ödeyeceğim. Kira öder gibi yaklaşık 800 ile 1 milyon TL’ye evleri mal etmiş olacağız.

Bunu daha sonra büyük fabrikalarda evi olmayan emekçi kardeşlerimize nitelikli yaşanabilir depreme dayanıklı evler yapacağız Bil Kent A.Ş. ile birlikte üretim ve istihdam yaratacağız. Üretim olmadan biz bu ülkedeki yanlışların, eksikliklerin, zorlukların giderileceğini düşünmüyoruz.

“BİLKON A.Ş.’Yİ KURACAĞIZ”

Üretim ve istihdam projesi adı altında Bilkon A.Ş. kuracağız. Benim yaşlarım olanlar, hatta biraz daha benden bir iki yaş daha küçük olanlar, üç beş yaş daha küçük olanlar Bilkon A.Ş. vardı. Bilkon fabrikası. Bunun aynısını kuracağım.250 milyon TL sermayeyle kurulacak. Ve bu şirket sayesinde üretim ve istihdama büyük bir katkı vereceğiz. On bin ton bezelyeyi üretip satacağım yer bile hazır. Bir yılda da bu fabrika çok rahatlıkla bitecek. Anonim şirket şeklinde kurulacak ve hissedarlar buraya ortak olacak. Biraz komünist düzen gibi gelebilir ve gerçekten de biraz da öyle.

Mühendisinden, işçisine, sulamasına kadar gübresine kadar ilacına kadar fabrika yoluyla çözeceğiz ve bütün etrafımızdaki köylüleri zenginleştireceğiz ve halk da burada çalışarak zenginleşmeye devam edecek.

“DİJİTAL BELEDİYECİLİK YAPACAĞIZ”

Biliyorsunuz ki değerli Bilecik’te teknoloji çok gelişmiş vaziyette ve zaman bilişim çağı, iletişim çağı. Dolayısıyla dijital belediyeyi mutlaka kuracağız. Dijital belediyecilikte her şey kayıt altında olacak ve bu kayıtla birlikte herkesin belediyeye ulaşabilir hale gelecek.

Telefonlarınızdan bütün işlemleri yapabileceksiniz. Her şeyi bu sistem üzerinden tanımlayacağız ve göreceğiz. Halk da bunu görecek. Herhangi bir iş yapılacağını da halka bu dijital belediyecilik sayesinde sorarak onların isteğine göre hareket edeceğiz. yani kayıt altına alacağız. Röntgen olacak.
Mesela bir su arızası var, arızayı görüp ne kadar zamanda olduğunu, çok rahatlıkla kaç dakikada, kaç saatte nasıl ulaşıldığını buradan izleyebilecek. Yani hayalinizi büyük kurun, büyük hayal kurun.Ben büyük hayaller kurdum. Çünkü büyük hayaller kurmazsanız hep küçük kalırsınız.

“EN ÖNEMLİ KONU: EĞİTİM”

Memleket Partisi’nin en önem verdiği konulardan bir tanesi eğitim. Eğer çocuklarımızı iyi eğitmezsek, iyi okullarda okutmazsak sonuçlarını hep beraber görüyoruz. Çocuklarımızı tarikat ve cemaat yurtlarına, tarikat ve cemaat okullarına, tarikat ve cemaat öğretmenlerine bırakıyoruz. Ben yeni bir Milli Eğitim Bakanlığı kurmayacağım ama okullar bölgesinde matematik evi, fen evi, biyoloji, tarih evi, spor evi, müzik evi gibi evler kurup buralarda öğrencilerimizin aileleriyle birlikte gelip zaman geçirdikleri ve eğitimlerini aldıkları bir alan yaratacağım ve buradan bütün öğrencilerimizin faydalanmasını sağlayacağım.

Bildiğiniz gibi birçok istihdam edilmeyen öğretmenler var. Bunları da buralarda istihdam edip Atatürkçü, yurtsever, vatansever. Gençlerin yetişmesi için ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Belediye olarak bunun finansmanında hazır.

“YAP-BOZ İMARLARI HEP BERABER GÖRDÜK”

Evet, ilimizin en büyük sorunlarından bir tanesi imar sorunu. Yani yap-boz imarları hep beraber gördük. Bir yerde 10 tane, bir yerde 5 kat. Yani böyle bir imar sorunu var ve imar sorunu aslında planla başlayacak. Şehircilik planıyla birlikte yürüyecek bir problem bu ancak böyle çözülebilir. İlk etapta 5 bin tane arsa üreterek belediyeye yaklaşık 5 yüz milyon TL’nin üzerine bir gelir elde edecek. Yeri de hazır.
Şehir planı ile birlikte ilk yapılacak iş budur. Bunu bu şekilde planlamış ve 250 bin nüfusa göre planlayacağım.
Bilecik Başköy’den tutun Abbazlık, Selöz, Çakırpınar ve Dereşemsettin’den bu tarafı tamamen şehir planlı haline getireceğiz. Şehir imar planı içerine koyacağız.

“KONAKLAMA SORUNU VAR”

İlimiz kültür ve turizm açısından çok zengin olmasına rağmen, bu potansiyelini hiçbir şekilde Bilecik’te yaşayan insanların zenginleşmesine veya ilerlemesine olanak sağlamıyor. Çünkü yapmadılar. Burada konaklamıyor insanlar en fazla geliyorlar Şeyh Edebali’ye bir saat kalıyorlar. Çok kalsalar iki saat daha önceden orada bildiğiniz gibi bir gözleme yiyorlardı. Şimdi onu da kaldırıyorlar. Çay içip çekip gidiyorlar. Çünkü konaklama sorunu var.

“ÇOK BÜYÜK AYIP VE EKSİKLİK”

Ertuğrul Gazi’nin mezarı Şeyh Edebali’nin mezarı burada. Yani Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulduğu bir şehir. Dolayısıyla buradan kültür ve turizmden faydalanmaması çok büyük ayıp ve eksiklik. Bunun için konaklama ile birlikte konaklama sorunu için öncelikle Avrupa fonlarından alınacak bir bedelle bunun görüşmeleri, çalışmaları yapıldı alınabiliyor. Dünya ev tipi örneklerini burada yapacağız. Bu dünya ev tipi örneklerini yaptığımızda da konaklama sorununu tamamen çözeceğiz.

“BU DA BİR HASTALIK”

Şimdi trafik sorunu diyorlar. En büyük evet. Doktora gittiğinizde önce size sorar, ‘Neren ağrıyor?’ diye dersin, ‘başım ağrıyor, kolum ağrıyor, midem ağrıyor.’ Neyse sonra tetkiklerini yapar ve bir teşhis koyar. O teşhis neticesinde size ilaç verir ve sizi tedavi eder. Böyle iyileşirsiniz. Bu da bir hastalık. Ben böyle bakıyorum. Yani otopark ve parkların alanların olması bana göre bir hastalık. Trafik sorunu bir hastalık. Neden bu hastalık oldu? Bakın dönüp dolaşıp plana giriyoruz. Plansız bir kentleşmeden oldu. Dolayısıyla bu hastalığı doğru keşfetmek lazım. Yani ben yol yapacağım 3 tane yol yapacağım, işte askerlerin arkasından yapacağım, oradan yapacağım. Bunlar ilk etapta çözmez trafiği şehrin içini çözemezsiniz. Önce otopark sorununu çözmeniz lazım. Otoparkı çözmeden trafiği çözemezsiniz.

“BARINMA SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ”

Yine barınma sorunlarından öğrencilerimizin bir sorunu var. Burada en önemli konulardan bir tanesi ilimizde nüfus oranla en çok üniversite öğrencisinin olduğu bir kent. 17 binin üzerinde öğrenci var. Bu projeyle birlikte ben öğrencilerimize 1100 odalı süper lüks bir yurt yapacağım. İyi besleyeceğiz bu çocuklarımızı. Çünkü bu çocuklar akıllı çocuklar. Bunlar geleceğimiz bizim ve mutlaka ve mutlaka bu projenin uygulanması ve yapılması lazım. Bunu da hesapladık. Bir yılda inşaat bitiyor. İki yılda kendini amorti ediyor.

Evet bir pazarlama şirketi kurulacak. Bu pazarlama şirketi dijital pazarlama dediğiniz. Bakın çok kimse hayal bile edemezler diye düşünüyorum. Bu proje şöyle böyle ne ürün üretiliyorsa Yani Ayşe teyze salçasını, Fatma Teyze Delini. oyasın çemberini. Ama Mehmet Aslan profillerini porland porselenlerini bomba porselenlerini, Turgut Özen mermerlerini yani Bien seramik seramiklerini fayanslarını.

Bak bu marka olduğu için söylüyorum bunları. Yani o sebep de ne kadar fabrika varsa, ne üretiliyorsa sadece Bilecik merkezleri ediyorsunuz. Değil değil. A dan Z ye tabii ki. Yani Bozüyük, Söğüt, Pazaryeri, Gölpazarı, Osmaneli. Her şeyi bu dijital pazarlama şirketiyle dünyaya açacağız. Ülkemize ve dünyaya açacağız.

Erşan a sordum dedim. Ne kadar? internet üzerinden satış yaptığında bir bedel ödüyorsunuz. Sizden ne kadar komisyon çek kesiyorlar. İşte yüzde beş gibi bir oran söylediler. Yani beş gibi bir gibi. Yani buradan bu dijital pazarlamadan gelecek para minimum elli milyon TL minimum.

Bu bir milyar TL de olabilir. Buradan gelecek paranın tamamını bu eğitim projelerinde devam edeceğiz. Ama asıl önemli olan bu eğitimle ilgili Bilecik’te yaşayan üstün nitelikli çocukları bulup özel bir sınıf yapacağım ve tamamını bu projelerden gelen paralarla finanse edeceğim. Üniversite hayatları boyunca bilim adamı yetiştireceğim, ilim adamı yetiştireceğim.

Akıllı, nitelikli insanlar oldukları için özel bunlar çünkü. Ve bu hem bileciğin kurtuluşu ve aslında Türkiye’nin kurtuluşu ve buradan yetişecek çocuklar. Emin olun Aziz Sancarlar olacak. Aşıyı bulacak, ilacı bulacak. Yani böyle nitelikli insanları eğitip ve burada bu finansmanla sağlayabileceğiz. Ülkenin de kurtuluşu buradan geçiyor.

Bu çocuklar marka yaratacak. Dünyayı da bu çocuklar yönetiyor. Bunu böyle bilsin. Böyle yetişen insanlar yönetiyor. Buradan devam edeceğiz. Evet. tabi en önemli şey Bileciksporumuz, spor aşağı kurmamız lazım hep bakıyorsunuz Türkiye deki bütün spor kulüplerine hep paralı adamlar. paralı adamlar arıyoruz.

Bilicikspor da bir başkan seçtik işte. Geçmiş dönemde birçok başkanlar geldi gitti ama para olmayınca bir türlü olmadı. Bunun kökten çözümü mümkün. Bilecik’te spor A.Ş. ile birlikte Gölcük yaylasına tesisler yapacağız. yerlerine gittim, gördüm. Aynen Fenerbahçe’nin topluk yayında olduğu gibi ve burada profesyonel liglerde mücadele eden insanlara burada çalışma ortamlarını sağlayacağız.

GELİRİ PAYLAŞACAĞIZ

Yani çok yakın burası işte. Sakarya, Bursa, Eskişehir, İstanbul yani çok yakın büyük kulüplerin olduğu birçok profesyonel takımların olduğu bir yer. Burada yirmi beş otuz tane veya elli tane getirdiğiniz zaman buradan elde edilecek gelirin tamamı Bilecik deki ana lokomotif Bilecikspor ve diğer amatör spor kulüplerine buradan elde edilecek geliri paylaştıracağız.

Ve bir daha kimse paralı bir adam aramayacak. Bunun başına yine profesyonel bir insan geçireceğiz. Akıllı adamlarla çalışıyoruz. Profesyonel adam bu işi yönetecek. Yani sporu bir endüstri olduğunu herkes bilsin. O zaman Bileciksporumuz Bal liginde falan olmaz, Mutlaka çok daha üst liglerde mücadele edebilecek duruma gelir. Altyapı diğer kulüplerle birlikte oluşacağı için de gençlerimizin tamamı çok daha iyi noktalara gelir Bu proje sayesinde bu şekilde tamamlanacak. Tabi spor etkinlikleri projemiz var.

Bakın spor etkinlikleri bildiğim kadarıyla Valilik motokrosla ilgili bir pist yaptı, biz bunu daha önceden beri dillendiriyoruz. Yapılması hoşumuza gitti. Ama burada yapacağımız iş ilk önemli. Bu nereden çıktı? Bu spor il müdürüne sordum. Daha önceden de konuşuyordum zaten biliyoruz ilimizde hiçbir tane ulusal ve uluslararası şampiyonu yok, yok ya. hiç kimse gelmiyor. Zaten konaklama sorunu var. Bilmem ne var. Bunlardan dolayı gelmiyor.

Ama biz bunu konaklama sorunu çözdüğümüzde spor etkinliklerinde burada olmasını sağlayacağız ilk yapacağımız iş doğal pistlerde motokros yarışları doğal pistlerde bu yarışlar yani Bozüyük, Pazaryeri işte Osmaneli her tarafı kaplayacak şekilde yürütülecek. Çünkü böyle bir yarıştır ve buraya gelen ekipler ciddi anlamda para bırakacak ekiplerdir.

Ve bu gelen ekipler nereden alışveriş yapacak. Gelir Bilecik esnafının olacak, Bilecek halkın olacak. Bu gelirlerinde bunları spor etkinliklerini burada sağlayacağız ve halkımız zenginleşecek. Bir esnafa sordum dedi ki Yani hiç kimse gelmiyor işte. Bazen asker olduğu zaman daha iyi iş yapabiliyoruz dedi.

Çünkü bilecik halkı zaten şu anda çok gelir durumu çok iyi olmadığı için de ne lokantalara gidebiliyor, ne de çok alışveriş yapabiliyor. Ama bu sayede bu hareketleri inanılmaz bir boyuta gelecektir. Bunun hayalini düşünün neler olabilir diye çok ilginç, daha büyük olduğunu, çok daha geniş olduğunu yaşadığı zaman ancak görebilecek insanlar.

SUYUN TONUNU 1 TL YAPACAĞIM

Bunlar ana projeler. Tabii ki belediyenin statik işleri var. Yani statik işleri çok kolay işler. Bana göre ben statik böyle kabuğuna belli bir çerçeveye sığmış bir başka modeli değil. Öyle de olmuyor. Yani Bilecik’te yaşayan halkımıza şunu söyleyebilirim mutlaka asgari ücretli olan insanlara suyun tonunu bir TL den yapacağım.

Sağlık birimini kuracağım. Sağlık birimini nasıl kuracağız? Birçok insanlığımız var, hemşire var. Çok sahada gördüm. Bu sağlık birimi öncelikle evdeki yaşlılara ihtiyacı olanlara, iğnesini, ilacını, tedavisini işte doktora gidip gelse bile ama bulunmak için bir daha hastaneye gidiyor, bir daha kalkıyor.

Bunların önüne geçmek için bu dijital belediyecilikle birlikte bu birim anında müdahale edecek. Yani 112 gibi, 112 acil servis gibi belediyenin sağlık birimini mutlaka kuracağız, ihtiyaç sahibi olan herkese buradan mutlaka yardımcı olacağız ve bu sağlık sistemi çok daha işler hale gelecek.

Bunun yanında çok daha hayal edeceğim işler var. insanlarımızı trafik sorunu nasıl çözeceğim dediğinde Ben dedim ki bir haftada çözerim üniversitenin ulaşım sorunu dediler. Nasıl çözeceksin ya dedim. Sen ne söylüyorsun? Öğrenci kardeşim dedi. Kartlı sistem filan olsa acaba filan. dedim ki Yok öyle olmaz.

Yani yetmez o Bak nasıl çözeceğim biliyor musunuz? Minibüsçüleri çağıracağım. Sözleşme yapmış. Belediye minibüsçüleri bu sözleşmenin detaylarını ben teknik olarak bilmiyorum. Hukuksal ne getirir, ne götür. Bunu bilmiyorum. Çağıracağız bunu. halk gerekiyorsa halk kuracağız veya minibüslerin yenilenmesi gerekiyorsa yenileyeceğiz.

Ama bunları tek başına Hüseyin Korkman olarak yapamazsınız. Kim ben yaparım derse ona biz olacağız. Ortak akıl, ortak akıl çağıracağız öğrencileri, halktan da insanları çağıracağız. Öğrenci temsilini çağıracağız. Çünkü en çok mağdur durumda olan onlar. Çağırdığımız zaman hep beraber ortak bir şekilde net olarak bir sorun nedir?

Sorun tespit edeceğiz. çözümlerini yazacağız, kurallarını koyacağız ve o kurallar çerçevesinde bu sorun kendiliğinden çözülecektir. Başka türlü olmaz.

MUHARREM İNCE’NİN ÇEKİLMESİ KONUSU

Muharrem İnce’nin neden çekildiği konusunu soruyorlar ve neden çekildiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bütün sıkıntılarla birlikte ama sadece Muharrem İnce’yi sorguluyorlar.

Yeniden refah çekilmedi mi kardeşim? İmza toplarken çekilmedi mi? Sinan Oğan başka tarafa gitmedi mi? Bu soruları sormam lazım. Yani eğer Muharrem İnce’ye çekildi, bir daha bir şey olmaz noktasında soruyorsanız önce bunlara bir bakın. Oy verdiniz mi diye sorduğunuzda ‘yok biz oy vermedik te’ O zaman sorgulamanın anlamı yok.

Bu iyi niyetli değil. Muharrem İnce memleketini düşünen, kafa yoran, memleketin problemlerine kafa yoran bir genel başkan, diğerleri gibi kendilerini düşünen birisi değil. Siyaset adamı değil, devlet adamı bu ve bu şekilde bakıyor. Evet, burada iş insanlarına soruyor, bütün fabrika sahiplerine; Mutlu olmayan çalışanlar size ne kadar verimli olabilir olamaz. Biz bunu değiştirmek istiyoruz. sizin çalışanlarınızı mutlu eden mutlu oldukları bir şehirde yaşatmak istiyoruz. Güzel bir şehirde yaşatmak istiyoruz. seçim harcamalarını soruyorum. Buradan herkes sorsun iki kutuplu siyasette kim ne kadar para harcadı? Bir on beş milyon diyor, biri yirmi milyon diyor.

BURADAN SORUYORUM

Bu paraları Bilecik için harcamadılar uyarıyorum. Ey Bilecikli halkımız ey Bilecikli hemşirelerin uyarıyorum sizleri. Bu iki kutuplu noktadan hareket etmeyin. Konser ücretiyle ilgili daha önceden basın aracıyla sormuştum. Cevap vermedi Melek Mızrak Subaşı, bir daha soruyorum.

“Üç milyon dört yüz seksen iki bin küsür para bir sanatçıya verdin mi vermedin mi?” Bugünkü rakamını sorduğum ve öğrendiğimde bir milyon dört yüz bin lira, 2024 fiyatı. Bunun belgeleri var. Soruyorum. Ne yaptınız bu parayı hep sormuyor muyuz? Belki vermişsindir. Fatura vardır, kanuna uygundur.

Bunları bilmiyorum. Hep sormuyormuyuz Cumhurbaşkanının yaptığı yollara pahalı diye. Turgut Özal’ınki ucuz seninki pahalı diye. Buradan da soruyorum. Senin konserin neden pahalı?

Kent Konseyi, herkesin bütün belediye başkanlarının davet ettiği bir açık mikrofonla halkın karşısına çıkmasını istedi. Bana söylediler. Ben zaten daha önceden böyle bir teklifi kendim yapmıştım. Seve seve katılırım demiştim. Sayın Mustafa Yaman katılırım dedi, Devrim Serin katılırım dedi. Bildiğim kadarıyla İYİ Parti de katılırım dedi. Ben de katılırım dedi. Melek Mızrak Subaşı siz bu açık mikrofon programına katılacak mısınız?

Ya da Yaşar ağabeyiniz size izin verecek mi?. Çünkü ne söyleyeceğinizi, ne yapacağınızı profesyonel bir siyasetçi olan Yaşar Bey belirliyor. Çıkabilecek misiniz karşımıza, halkın karşısına. Ben de bir halk olarak bunu istiyorum. Halk vatandaş olarak istiyorum. Çıkabilecek misin?

Bir daha soruyorum. Burada tarikat ve cemaatlerle ilgili bir denetim yapmış mıydınız? Ve ne düşünüyorsunuz? tarikat ve cemaatler belediye başkanı olursanız denetleyecek misiniz, kapatabilecek misiniz soruyorum. Cevabını da istiyorum.

Göçmenler ne olacak? Yani sığınmacı gibi geldiler buraya. Binlerce insan var Suriye’den. Afganistan’dan bunları denetliyor musunuz? Emniyetle işbirliği yapıp bunları tespit ettiniz mi? Şarkılarla, reklamlarla, artistik pozlarla olmaz.

NEDEN KORKMAN’A OY VERELİM?

Değerli Bilecikler, Hüseyin Korkman’a neden oy vereceksiniz? Bakın, ben benim en büyük projemi söylüyorum sizlere. Ben akıl, adalet, ahlak, liyakat ve bilimi öneriyorum. Bunun için akıl, adalet, ahlak ve bilim, liyakat diyen Memleket Partisi kadrolarına belediyeyi seçmenizi, belediyeyi teslim etmenizi istiyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ederim.