Suriye’deki iç savaştan kaçarak yedi yıl önce ailesiyle Türkiye’ye göç eden çömlek ustası Hüseyin Nassan, Bilecik’in Osmaneli ilçesinde kurduğu atölyede, dede ve baba mesleği olan çömlekçiliği devam ettiriyor.
Daha önce İdlib’de ikamet eden 34 yaşındaki Nassan, silah ve bomba sesleri arasında 5 yıl geçirdikten sonra 2016 yılında Bilecik’in Söğüt ilçesine geldi. 1 yıl Söğüt ilçesinde mezbahane de işçi olarak çalışan Nassan, baba ve dede mesleğini devam ettirmek, ailesinin geçimini sağlamak amacıyla internetten, çömlekçiliği devam ettirebileceği alan arayışına girdi.
Pazaryeri ilçesine bağlı Kınık köyünde çömlekçilik yapıldığını öğrenen Nassan, 2017 yılında Kınık köyünde çömlek ustası Emin Arslan’ın çömlekçilik atölyesinde 6 yıl çalıştıktan sonra kendi atölyesini kurdu. Osmaneli ilçesinde eski tavuk çiftliğini çömlek atölyesine çeviren Nassan, her çeşit çömlek yaparak, hem ülke ekonomisine katkı sağlıyor hem de çömlekçilik sanatının yaşatılmasına destek oluyor.
Nassan, Bilecik’in Osmaneli ilçesinde kendilerine yeni bir yaşam kurduklarını söyledi.
Baba ve dede mesleği olan çömlekçiliği devam ettirdiğini aktaran Nassan, Suriye İdlib’de silah ve bomba sesleri arasında 5 yıl geçirdiklerini belirterek, ”İdlib’de kendi atölyemiz vardı, çömlek üretimi yapıyorduk. Savaş geldikten sonra çömlekçilik bitti, ticaret kalmadı. Savaşta yakın akrabalarımı kaybettim. Baskılara daha fazla dayanamadık ve Türkiye’ye geldik.” dedi.
– ”Herkes kendi vatanında yaşamak ister”
Nassan, 6 yıl Kınık köyünde çömlekçilik atölyesinde çalıştığını ve kendisini geliştirdiğini anlatan Nassan, şöyle konuştu:
”Kendi atölyemi kurmak istediğimi söylediğimde bana destek oldu, ayrılmama rağmen halen desteğini esirgemiyor. Osmaneli ilçesinde kullanılmayan tavuk çiftliğini buldum ve buraya atölyemizi açtık. Ben, hanımım ile arkadaşım ve eşi ile birlikte çalışıyoruz. Biraz zahmet çektik ama çok şükür mesleğime devam ediyorum. Pazarlamada herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum, talepte var. Para kazanıyoruz. Mutfak eşyasından süs eşyalarına kadar her çeşit çömlek yapıyoruz. Herkes kendi vatanında yaşamak ve çalışmak ister ama durum belli, burada çok mutluyuz. Burada çok iyi insanlarla karşılaştık. Türkiye’de çok güzel insanlar var. Türk insani güler yüzlü ve sıcakkanlı. Vergimi ödüyorum. İşi büyütmek ve istihdam sağlamak için çalışıyorum. Ürettiğimiz ürünleri Türkiye’de birçok yere gönderiyorum.”
Nassan, kendisini iyi hissetmediği ve stres atmak istediği zaman çarkın başına oturduğunu dile getirerek, önceden tasarlamadığı bir eseri ortaya çıkardığında mutlu olduğunu sözlerine ekledi.
