Yazıma başlarken kulübümüzün renginin kırmızı-beyaz olduğunu unutanlar olmuştur diye hatırlatmak istiyorum.
Futbol ülkemizde, marka değeri her gün yükselirken, ilimizde bu değer yok artık… 20 yılı aşkın profesyonel bir geçmişe sahip kulübümüz, artık birçok sporsever tarafından unutulmuş ve unutturulmuştur. Şu an ise 2. amatör kümede devam etmekteyiz. Geçen sene ilk defa bu amatör kümede faaliyet gösterdik. Cefakar, namı “nöbetçi başkan” olan Alihan Başkan beni aradı. Çok acil görüşmemiz gerektiğini söyledi. Kulübün zor durumda olduğunu, iki üç gün içinde lisansları yaptırıp, belli bir miktar federasyona para yatırılmazsa, kulübün lav olma gerçeğiyle karşı karşıya olduğunu anlattı. Bunun üzerine Başkan ve 15 üniversite öğrencisiyle buluştuk. Esnafların da yardımıyla federasyona gereken parayı yatırıp; on tane top ve eşofmansız 2. amatöre katıldık. Kulübümüzün varlığını federasyona resmi olarak gösterdik ve yaklaşık 6 ay başarıyla temsil ettik.
Yıllarca futbol oynayan birisi olarak, Bileciksporluluğumu kimseyle tartışmadım, bedeli ne olursa olsun taşın altına elimi koymaktan çekinmedim.
Sebepleri sonuçları bilinmez, tartışılır ama her şekilde en azından 3. ligde mücadele eden bir profesyonel takım olmalı. Şehrimizin 10 bin nüfuslarda olduğu dönemlerde bile bu kulüp profesyonel olarak yokluklara rağmen ayakta kalmayı başardı. Şimdi 100 binlere yaklaşan nüfusumuza rağmen, marka değerimiz ne yazık ki 2. amatör kümeye kadar indi.
Bir şehirde oluşan spor, sanat ve kültürel faaliyetlerin genç nüfusu birçok tehlikeden koruduğuna ve geliştirdiğine inanırım. Çünkü spor Cumartesi, Pazar bir maç olarak görünse bile, uzantısı, altyapısı, 7 yaştan 30 yaşa kadar olan bir kitleye heyecan ve mutluluk verir ve kötü alışkanlıklardan korur.
Ne yapmalıyız! Herkes memnun mu? Galiba memnun.
Ne yapmalıyız! Alıştık böyle yaşamaya. Bilecikspor’a gerek yok.
Ne yapmalıyız! Spor tehlikedir. Bu birde Bilecikspor ise…
Ne yapmalıyız! Hiçbir şey yapmamalı, gerek yok, rahatsız eden de yok.
Sayın Vali, gerçekler bunlar. Geldiğiniz günden beri her yerde varsınız. Selamımızı alıyor, tebessüm ediyor ve devletin sıcak yüzünü halkımıza gösteriyorsunuz. Teşekkür ederiz.
Size nereden başlarsınız diyemem. Çünkü bilmiyoruz. Şehirde yer yok, tıkalı ve kapılar kapalı. Bilecikspor’u duyan kaçıyor adeta… Halk heyecanlı istekli. Yıllar geçse de eğer çağrı yaparsanız, bunun karşısında herkes koşar gelir. İlimiz güçlendi, belediyemiz güçlü, kurucularımız güçlü. Bu şehir yürüdüğümüz yolda ayağa kalkar ve koşar. Buna rağmen bu bulmacayı çözecek bir önerim yok. Ama yaptığınız heyecan ve gurur verici çalışmalar, Bileciksporumuzda da etkisini gösterebilir.
Ama olmazsa da bilin ki bu sizinle ilgili bir olay olmayacak. Çünkü biz böyle yaşatılmaya alıştık. Ama en azından buna devam etmektense, denemekte fayda var.
Sevgili Bileciksporlular, hatıralarla yaşamak, yaşamak değildir. Anlatacak güzel şeyler kalmazsa, hatıralar da olmayacaktır. Gençliğimizin geleceği için, ilimizdeki tüm branşlardaki spor kulüplerine yardım edilmeli, devletimizin spor adına milyonlarca dolar yatırım yaptığı bu ülkede, ilimizde de spor kulüplerinin marka değerlerinin artması için bu yardımlardan nasibini almalıdır.
Bileciksporumuzun varlığını hatırlatalım. Bu kulüp olmazsa olmazımızdır. Bu bir gerçektir, bugün için unutturulmuştur. Fakat bilmeliyiz ki, unutulan gençliğimiz, heyecanımız, taraftarı olduğumuz ve hiçbir zaman değişmeyecek olan kulübümüz, BİLECİKSPOR’umuzdur. SAYGILARIMLA