Anadolu’nun kalbinde yer alan, hem tarih hem doğa bakımından zenginlikleriyle öne çıkan Kütahya, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da dikkatini çekecek potansiyele sahip. Bilecik’e komşu olan bu kadim şehir, her biri ayrı güzellik barındıran ilçeleriyle adeta yaşayan bir açık hava müzesi. İşte Kütahya’nın ilçeleriyle birlikte derin tarihi, kültürel dokusu ve doğal güzellikleri…
Merkez: Çini Sanatının Başkenti
Kütahya merkez ilçesi, Osmanlı’dan günümüze uzanan çini sanatının yaşatıldığı yer olarak biliniyor. Kütahya Kalesi, Germiyan Sokak’taki Osmanlı evleri ve Çinili Camii gibi yapılar tarihseverleri cezbederken; Dumlupınar Üniversitesi’nin sunduğu genç nüfus hareketliliği, şehrin dinamizmini artırıyor. Ulu Camii, Dönenler Camii (Mevlevihane) ve Arkeoloji Müzesi gibi yapılarla merkez, hem kültürel hem manevi bir yolculuk sunuyor.
Tavşanlı: Kömürün ve Doğanın Kucaklaştığı İlçe
Tavşanlı, Türkiye Kömür İşletmeleri’ne bağlı kömür rezervleriyle ekonomik anlamda büyük önem taşıyor. Ancak Tavşanlı’nın esas büyüleyici yönü, doğası. Göbel Kaplıcaları, Kocaseyfullah Camii ve Tunçbilek çevresindeki ormanlık alanlar; hem dinlenmek hem de keşfe çıkmak isteyenler için ideal. Ayrıca Tavşanlı’nın çevresi doğa yürüyüşleri ve bisiklet parkurları için de büyük potansiyele sahip.
Simav: Şifalı Sular ve Termal Cennet
Simav, termal turizmin gözde noktalarından biri. Eynal Kaplıcaları, hem yerli hem yabancı turistlerin uğrak noktası. Tarihsel olarak antik Frigya yerleşimlerinin izlerini taşıyan Simav, Hisar Kalesi ile geçmişe açılan bir kapı sunuyor. Yüksek rakımı sayesinde yaz aylarında bile serin olan bu bölge, doğal yaylaları ve oksijen deposu havasıyla sağlık turizminin yükselen yıldızı.
Gediz: Murat Dağı’nın Gölgesinde Sessiz Bir Cennet
Gediz ilçesi, Batı Anadolu’nun en yüksek zirvelerinden biri olan Murat Dağı’nın eteklerinde kurulu. Kış aylarında kayak turizmiyle adından söz ettiren ilçede, Ilıcasu Kaplıcaları ve Abide Şelalesi gibi doğal güzellikler yılın her döneminde ziyaretçileri cezbediyor. Tarihi Gediz Evleri ve Gediz Ulu Camii ise ilçenin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor.
Domaniç: Osmanlı’nın Yeşil Beşiği – Bilecik’e Komşu Tarihî Miras
Kütahya’nın kuzeyinde yer alan ve Bilecik ile komşu olan Domaniç, Osmanlı Devleti’nin temellerinin atıldığı topraklar olarak tarih kitaplarında yer buluyor. Ertuğrul Gazi’nin ve oğlu Osman Gazi’nin yayla göçlerine sahne olan Domaniç Yaylaları, bugün doğa tutkunlarının vazgeçilmez rotaları arasında. Tarihi Domaniç Ormanları, yazın serin esintisi ve baharın yeşil örtüsüyle ziyaretçilerini mest ediyor. Aynı zamanda bu bölge, Bilecik ile olan tarihi bağlarıyla Osmanlı’nın kuruluş hikâyesinin de bir parçası.
Emet: Uranyum Zenginliği ve Sakinlik
Emet ilçesi, Türkiye’nin nadir uranyum yataklarına ev sahipliği yapmasıyla bilinir. Ancak bu özelliğinin yanında Emet Kaplıcaları, şifalı su arayanların da uğrak noktası. Doğal su kaynakları ve huzurlu doğasıyla Emet, kalabalıktan uzaklaşmak isteyenler için adeta bir sığınak. Tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış bu ilçe, arkeolojik potansiyeliyle de dikkat çeker.
Altıntaş: Tarihin Sessiz Tanığı
Altıntaş, Büyük Taarruz’un geçtiği yerlerden biri olmasıyla Cumhuriyet tarihimizde önemli bir konuma sahiptir. Dumlupınar Şehitliği’ne olan yakınlığıyla anma törenlerinin ve milli duyguların adresi haline gelen ilçe, aynı zamanda geniş tarım arazileri ve hayvancılığıyla da dikkat çeker. Kütahya Zafer Havalimanı da bu ilçede yer almakta, bu da Altıntaş’ı bölgenin lojistik merkezi haline getiriyor.
Dumlupınar: Bağımsızlık Ruhunun Toprağı
Adını Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından biri olan Dumlupınar Meydan Muharebesi’nden alan bu ilçe, tam anlamıyla bağımsızlık ruhunun simgesidir. Dumlupınar Şehitliği, Atatürk Anıtı ve Zafertepe Anıtı ile ulusal hafızamızda derin bir yer edinmiştir. Her yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda düzenlenen törenlerle tarih yeniden canlandırılır.
Aslanapa: Tarımın Kalbi
Kütahya’nın daha az bilinen ama bereketli topraklara sahip ilçelerinden biri olan Aslanapa, özellikle buğday, arpa ve ayçiçeği üretimiyle öne çıkıyor. Tarımsal sulama projeleriyle gelişen ilçe, aynı zamanda baraj ve göletleriyle doğa ile iç içe bir yaşam sunuyor.
Çavdarhisar: Aizanoi Antik Kenti ile Zamanda Yolculuk
Dünyanın ilk borsasının yer aldığı Aizanoi Antik Kenti ile tanınan Çavdarhisar, Kütahya’nın tarihî mirasını taşır. Roma döneminden kalma Zeus Tapınağı, antik tiyatro ve stadyumun birleştiği nadir alanlardan biridir. Çavdarhisar, adeta zamanda bir yolculuk sunar; geçmişin ihtişamını bugüne taşıyan bu arkeolojik alan, Kütahya’nın UNESCO yolundaki en büyük kozu.
Şaphane: Kirazın Başkenti
Küçük yüzölçümüne rağmen, Türkiye’nin en lezzetli kirazlarını yetiştiren Şaphane, meyvecilikle adını duyurmuştur. Şaphane Dağı eteklerinde yer alan bu şirin ilçe, aynı zamanda temiz havası ve doğal yaşamıyla dikkat çeker. Yaz aylarında düzenlenen Kiraz Festivali, hem kültürel hem ekonomik bir canlılık yaratır.
Pazarlar: Tarıma Dayalı Huzurlu Bir İlçe
Adından da anlaşılacağı üzere, Pazarlar ilçesi ekonomisini büyük ölçüde tarıma borçlu. Patates, kiraz ve ceviz üretimiyle tanınan ilçe, tarım turizmi potansiyeli taşıyor. Ayrıca Pazarlar Göleti çevresi, sakinliği ve doğallığıyla kampçılar ve doğaseverlerin uğrak noktası.
KÜTAHYA – TARİHİN, DOĞANIN VE KÜLTÜRÜN BULUŞMA NOKTASI
Kütahya, yalnızca Bilecik’e komşu bir il değil; aynı zamanda Anadolu’nun kültürel damarlarından biri. Osmanlı’nın beşiği Domaniç’ten Roma’nın ticaret merkezi Aizanoi’ye, termal cennet Simav’dan doğa harikası Gediz’e kadar her ilçesi farklı bir kimlik, farklı bir hikâye anlatıyor. Gelecek nesillerin bu değerleri tanıyabilmesi için Kütahya’nın ilçeleriyle birlikte bütüncül bir kalkınma stratejisi ve turizm vizyonu geliştirilmesi artık bir gereklilik haline geldi.
