Bilecik’in Bozüyük ilçesinde belediyenin geçen yıl açtığı müzik kursuna katılan yaşları 7-10 arasında olan çocuklar, hem hobi olarak hem müzisyen olmak hem de sahneye çıkmak için eğitim alıyor.
Bozüyük Metristepe Kültür Merkezi’nde, ilköğretim öğrencilerin müzik becerilerini enstrüman yoluyla geliştirmeyi amaçlayan kursta, haftanın 1 günü Haliç Üniversitesi Konservatuvarı öğretim görevlisi Murat Öztürk ve ekibi tarafından eğitim veriliyor. Farklı mesleklere yönelecek öğrencilerin alacakları eğitimle hayatları boyunca müziğin ve sanatın içerisinde yer alabilecek kazanımlar elde etmeleri amaçlanıyor.
Kentte ilk çocuk korosu olma özelliğini taşıyan koro, ilk konserin de Barış Manço’nun şarkılarını ve türküleri seslendirdi. İkinci konserlerinde Türk sinema tarihinde seslendirilen şarkıları olan ”Yeşilçam Şarkıları”nı seslendiren çocuklar, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında da ”Müziğin ustaları” konsepti de konser verecek. Çocuklar, seslerini doğru ve etkili bir biçimde kullanabilmek ve topluluk içerisinde şarkıyı uygun olarak seslendirebilmek için koro derslerini aksatmıyor.
Haliç Üniversitesi Konservatuvarı öğretim görevlisi Murat Öztürk, kursa katılan çocukların doğuştan yetenekli olduklarını, müziğe yatkın ve kulağı olanların kursu tercih ettiğini dile getirdi.
Küçük yaştaki çocuklara geçmişten gelen şarkıları armağan etmek ve öğretmek istediğini ifade eden Küçük, ”Çocuklarımız açıkçası beni şaşırttı. Gerçekten çok ciddi kulakları var hem Türk Halk ve Sanat Müziğine hem de nostaljik şarkılara bir ilgisi var çocukların. Özellikle yeteneği olan çocukları daha fazla solo söyleterek, koro da nefes çalışmaları yaptırarak, müziğe dair ne varsa elimden geleni öğretiyorum, çocuklarda çok güzel alıyorlar. Küçük yaşta temelleri attıklarını düşünüyorum.” dedi.
”BENDE İLK SAHNEYE 5 YAŞINDA ÇIKMIŞTIM”
Küçük, çocukların ileri de güzel yerlerde, sahnelerde ve okullarda müzik ile alakalı okuyacaklarını inandığını belirtti.
Kendisinin de çocuklar için hayalinin bu yönde olduğunu aktaran Küçük, şöyle konuştu:
”Hepsinden müzisyen olmasını beklemiyorum ama en azından 3-5 çocuğumuz memlekete faydası olsun arzusundayız. Ben çocukları çok seviyorum. Kendimde ilk sahneye 5 yaşında çıkmıştım, hiçbir zaman unutmuyorum. Çocuklarımızın da bu atmosferi unutacaklarını düşünmüyorum. Müzikten kopmamalarını istiyorum. Sahne de olmak çok başka bir atmosferdi benim için. İlk ”Bir Fincan Kahve Olsam” şarkısını okumuştum. Eminim çocuklarında hiçbir zaman unutamayacakları günleri yaşıyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında vereceğimiz konser ‘Müziğin ustaları’ konseptimiz olacak. Her konserde başka bir konsepti belirliyoruz. Hep aynı tarz aynı fonlarda değil de değişik şarkılar, onlarında sıkılmayacağı, öğreneceği, meraklanabileceği eserler geliştirmeye çalışıyoruz.”
8 yaşındaki Özlem Sara Akçay, yaklaşık 1 yıldır kursa geldiğini ve şarkı söylemeyi öğrendiklerini aktararak, ”Daha önce Barış Manço’nun ve Yeşilçam şarkılarını söyledik. Öğrendiğimiz şarkıları evde söylediğim zaman, annem babam çok mutlu oluyor. Burada çok mutlu hissediyorum kendimi. Büyüyünce müzisyen olmak istiyorum.” diye konuştu.
Yeşilçam şarkılarını söylerken mutlu olduğu dile getiren Mihriban Oğuz da kursa katılmadan önce avukat olmak istediğini ancak fikrinin değiştiğini ve müzisyen olmak istediğini söyledi.
8 yaşındaki Eylül Liva Seraslan ise şarkı söylemeyi öğrendiğini ve söylerken de çok mutlu olduğunu anlatarak, müzik öğretmeni olmak istediğini aktardı.
