“BURANIN EN GÜZEL MEKÂNI KOKOREÇÇİLER ÇARŞISI”
Bozüyük’ün ünlü sokak yemeği olan kokoreç, çevre illerden gelen insanları lezzetiyle büyülemeye devam ediyor. Özellikle yaz aylarında insanların uğrak mekanı olan kokoreççilerde, akşamları bir panayır havası esiyor.
Kokoreç ustası olan Hakan Arslan, Bozüyük’ün efsaneleşmiş kokoreç lezzetiyle ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulundu.
Arslan, kokoreç işine nasıl başladığını şöyle anlattı:
“Kokoreç yemeye geldik, burada arkadaşlarımız, komşularımız, aile dostlarımız var, onlara yardım ederken eşimin de hoşuna gitti ve aldık burayı. Devam ediyoruz eşimle beraber, dört yıldır falan buradayım. Kokoreççiler çarşısındayım. Eşim de yabancı uyruklu olduğundan hoşuna gidiyor böyle işlerle ugraşmak.
Burada zaten aşağı yukarı dört tane aile işletmecisi bulunuyor. Beraber çalışıyor onlar da eşleriyle yani hep aileler geliyor, kavga görmedik hiç burada kavga artık çıkmıyor.
Ben Eskişehirliyim ama ailemde buralı eşim de burayı seviyor.
Eskişehir’den de kokoreç yemeye gelen çok tabi, Bursa’dan Adapazarı’ndan yani her yerden geliyorlar.
“GECE BURASI PANAYIR GİBİ”
Eşimin ısrarı üzerine açtım. Ben normalde inşaatlarda çalışıyordum tesisatçı olarak kendi işimi bıraktım. Eşim de sağ olsun yardımcı oluyor. Aile olunca daha bir başka oldu burası. En azından kavga olmuyor, gürültü olmuyor. Herkesin eğlenebileceği bir yer oldu, panayır gibi gece burası, sabah dörde kadar. Herkes ailesi ile rahatça yiyip içebiliyor, önceden bu yoktu. Aile ortamı oluşunca burada kadınlar da çalışmaya başladı, sekiz dükkanda kadın çalışan var.
Kiminin eşi, kiminin kardeşi. Kadınlar için de iyi oldu, özgürce gelebiliyorlar, sataşan olmuyor, laf atan olmuyor, bir nevi istihdam da sağlandı.
On dört tane dükkan var, sekiz tanesini de aile işletiyor. Aile olmasa da kadın çalışanlar var.
“TÜRK HALKI KOKOREÇİ ÇOK SEVİYOR”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi için kokoreç satımanın yasaklanması gerektiğiyle ilgili açıklama yapan Arslan, Türk Halkının buna izin vermeyeciğini dile getirirken sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Bence yanlış, kokoreç güzel bir lezzet aynı zaman da sağlık açısından da bir sıkıntı oluşturmuyor, insanlara tavsiye ediyoruz. Zaten bizim halkımız kabul etmez Türk halkı çok seviyor kokoreçi. Her yerden geliyorlar. Eğer yasaklanırsa kaçak devam ederiz bizde, merdiven altı. Sağlık açısından da dediğim gibi bir sıkıntı oluşturmuyor çünkü doktorlar da tavsiye ediyor zaten kokoreci. Yani haftada en az bir kere yemeniz lazım deniyor. Bugüne kadar kokoreçten zehirlenen olmadı, ölen olmadı.
“TÜRKİYE’DE BÖYLE BAŞKA BİR YER YOK”
Buradaki tadı hiçbir yerde tutturamıyorlar. Her gelen aynı şeyi söylüyor. Eskişehir’den de buraya gelen arkadaşlarımız, buranın tadını başka yerde alamıyoruz diyorlar. Yani böyle bir ortam yok, başka yerde. Kalabalık bir ortam, oturmaya yer bulamıyorsun. İnsanlar neşeli, daha bir zevkli oluyor yemek yemek. Türkiye’de böyle bir çarşı yok, kokoreççiler olarak hiçbir yerde yok. Burada her şey var, bir yandan müzik çalıyor, eğleniyorlar, halay çekiyorlar. Yani tam bir eğlence yeri yaptık burayı. İnsanların memnun ediyorsak ne mutlu bize, elimizden gelen hizmeti de yapıyoruz.
“TABELALARLA KONUMUMUZ BELİRTİLSE İNSANLAR İÇİN DAHA KOLAY OLACAK”
Önceden buralarda ev yoktu insanlar da zor geliyordu ama şimdi rahat oldu bizim için de, karışan yok. Daha büyük bir imkan sağlasalar bize, iyi olacak . Mesela yollara, çarşımızın yerini gösteren tabelalarla konumu belirlense. Çoğu insan bulamıyor burayı, telefon açıyor, konum istiyorlar bizden. Girişlerde tabelalar olsa, Kokoreççiler Çarşısı diye daha kolay olacak insanlar için. Bulamadık, edemedik gibi şikayetler alıyoruz ama halkımız seviyor burayı, bir şekilde ulaşıyorlar kokoreçe.”
Kokoreççi Hakan Usta’nın eşi Leyla Hanım, Moldovalı olmasına rağmen hem Bozüyük’ü hem de kokoreçi çok sevdiğini belirterek, kokoreçi ilk yediğinde çok sevdiğini ve eşiyle olan bir dükkan açma hayalini gerçekleştirmek istediğini söyledi.
Leyla Hanım açıklamalarına şu şekilde devam etti;
“Nasip oldu burada kokoreç açtık. Ben daha yapamıyorum, beceremiyorum tam olarak kokoreç işini ama eşim biliyor, burayı almadan da zaten bu işi biliyordu, öğrendi.”
“EVDE HER YEMEK SÖYLENEBİLİR AMA KOKOREÇİ BURDA YEMEK FARKLI”
Kokoreççiler Çarşısı’nın havasının başka bir yerde olmadığını söyleyen Leyla Hanım, evde her yemeğin söylenebileceğini; pizza, tantuni hatta kokoreçin bile ama çarşıda yemenin başka bir keyif olduğunu dile getirdi.
Sözlerine şöyle devam eden Leyla Hanım:
“Burada çalışmaya başladık eve bile gitmek istemiyorum, alıştım buradan zor gidiyorum eve. Keyif veriyor insana çalışması çünkü evlendiğimden beri on üç oldu, hiç çalışmadım şimdi bir değişik geldi. Burada insanlarla sosyalleşiyorsun.
Biz evlendikten sonra direkt buraya geldik. On üç seneden beri biz buradayız. Akraba olmasa da çevremiz çok, o yüzden burada kokoreç işletmeyi tercih ettik. Buradakilerin havası bir başka. Burada kokoreçini yapıyorsun eve götürüyorsun evde aynı tadı alamıyorsun. Muhabbeti güzel, insanlar güzel, aralarındaki diyalog güzel.
“BEN MOLDOVA’DA DOĞDUM AMA SANKİ BURADA DOĞMUŞ GİBİYİM”
Ben Moldova doğdum annem vefat ettikten sonra Rusya’ya gittim, çalıştım. Yirmi altı yaşına kadar çalıştım Rusya’da. Ondan sonra Hakan’la tanıştık, evlendik ve buraya geldim. Sanki burada da doğdum. Asıl adım Liliana ama şimdi Leyla oldu. Müslüman oldum. Bozüyük çok güzel bir yer, insan kalabalığı yok, çocukları büyütmek için ideal bir yer.”
Bozüyük’ün en güzel yerinin Kokoreççiler Çarşısı olduğunu söyleyen Leyla Hanım sözlerini noktalarken Hakan Usta’da herkesin buraya gelmesi ve kokoreçi denemesi gerektiğini söyledi.