Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Mehmet Metin Yaşar, 14 Mayıs’ta gerçekleşen ve ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili ve Millet İttifakı’nın İl Başkanları ve temsilcileriyle kameralar karşına geçen Başkan Yaşar, “Şimdi bizler Millet İttifakı olarak Bilecik’te neler yapabileceğimizi çok daha iyi değerlendirmemiz lazım. Artık Milletvekili seçimi bitti. Bir noktaya odaklanacağız, Cumhurbaşkanlığı seçimine hepimiz sahada hep birlikte gecemizi gündüzümüzü katarak Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ilk turda almış olduğu oyu gerileteceğiz.” dedi.
“BİZ BU SEÇİMİN ÇOK ZOR OLACAĞINI BİLİYORDUK”
“Biz bu seçimin çok zor olacağını biliyorduk” diyen Başkan Yaşar, “14 Mayıs’ta ülkemiz için çok önemli ve tarihi bir seçim gerçekleştirdik. Bu seçimde yurttaşlarımız tercihlerini kullanmak üzere yoğun bir şekilde sandıklara gittiler. Yüzde 90 üzerinde bir katılımlar bir seçim gerçekleştirdik. Fakat şunu özellikle paylaşmak istiyorum: biz bu seçimin çok zor olacağını biliyorduk, zor geçeceğini biliyorduk. Çünkü bizler bu seçimde sadece bizim ittifakımızın karşısındaki ittifakla mücadele etmeyip, bu ülkeyi 21 yıldır yöneten ve 5 yıldır da tek adam sistemi ile yönetilen bir ülkede devletin tüm kurumlarının yandaş hale getirildiğini ve bu yandaşlarla da mücadele edeceğimizi biliyorduk.
Nitekim bu böyle oldu. Devletin bütün yandaş hale getirdiği başta; valiler, kaymakamlar, birim müdürleri ve özellikle ulusal basın hepsi toplarını, tüfeklerini alarak sahaya çıktılar. Bizler bu seçimin zor olacağını bunun için biliyorduk. Yoksa karşımızda eşit kulvarda seçim gerçekleştirmiş olsaydık bu seçimi biz çık farklı alacaktık.” dedi.
“YURTTAŞLARIMIZ TEK ADAMA DAYALI BU SİSTEMİ KABUL ETMEDİ”
“Bu seçimin sonuçlarına baktığımız zaman yurttaşlarımız tek adama dayalı bu sistemi kabul etmedi.” diyerek sözlerini devam ettiren Başkan Yaşar, “Şimdi bu seçimi şöyle değerlendiriyorum ben: biz çok partili hayata geçtiğimiz 1950’den bu yana çok seçim geçirdik. O seçimler nasıl seçimlerdi, o seçimler hükümet değiştiren seçimlerdi. Yani bir iktidar vardı birde muhalefet vardı. Seçimlere gidiyorduk iktidar partisi sahada bugüne kadar yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını anlatıyordu. Muhalefet partileri de, ‘Biz daha iyi yaparız’ diye bir seçim yarışı oluyordu. Bu seçim yarışının sonunda iktidar muhalefet olabiliyordu veya iktidarını devam ettirebiliyordu, muhalefette iktidar olabiliyordu. Ama bu seçim çok farklı bir seçim oldu. Bu seçim bir sistem seçimi, bu seçim bir referandum. Yani, ‘tek adama dayalı bu ucube yönetim anlayışı bu ülkede devam etsin mi, yoksa bu ülkede demokrasi ve güçlendirilmiş parlamenter sistem mi bu ülkenin yönetimine gelsin? Yani bu ülke tek adamla mı yönetilsin yoksa ortak akılla mı yönetilsin şeklinde bir referanduma dönüştü. Bu seçimin sonuçlarına baktığımız zaman yurttaşlarımız tek adama dayalı bu sistemi kabul etmedi. Bütün güçleriyle saldırmalarına rağmen yüzde 49.50’de kaldılar. Yani bu ülkede yaşayan yurttaşların yüzde 50.50’si dedi ki, ‘biz bu sistemi istemiyoruz, biz demokrasi istiyoruz, biz güçlendirilmiş parlamenter sitemin tekrar bu ülkeyi yönetmesini istiyoruz’ şeklinde irade koydular.” ifadelerine yer verdi.
“ŞİMDİ SIFIRDAN YENİ BİR SEÇİME GİDİYORUZ”
14 Mayıs seçimlerinin geride kaldığını aktaran Başkan Yaşar “Şimdi sıfırdan yeni bir seçime gidiyoruz” dedi.
Başkan Yaşar sözlerini şu şekilde devam ettirdi: “Şimdi baktığımı zaman yeni bir seçime gidiyoruz. 14 Mayıs seçimini bir tarafta bıraktık. Şimdi sıfırdan yeni bir seçime gidiyoruz. Şimdi Adalet ev Kalkınma Partisi ve onun adayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan artık yüzde 49.50 ile alacağı maksimum oyu almıştır.
“ALACAĞI YARIM PUAN DAHA YOKTUR”
Baskıyla, rüşvetle ne derseniz deyin. Artık bunun bu ülkede yaşayan yurttaşlardan alacağı yarım puan daha yoktur. Ben öyle inanıyorum ki, bu seçimde Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ı tercih eden yurttaşlarımızın büyük bölümünde pişmanlık olduğunu ben hissediyorum. Bu seçimde biz bu tek adam rejiminin bu ülkede yönetimini devam ettirdiği zaman bu ülkenin neler kaybedeceğini, bu ülkede yaşayan yurttaşların neler kaybedeceğini çok iyi anlatmamız lazım. Çünkü onun ittifakı belli. Hizbullah’ın uzantısı partinin temsilcilerini aldılar, Yeniden Refah Partisi’nin 30 maddelik, ‘Biz bu ittifaka katılırız ama’ 30 maddelik sunumlarını kabul ettiler. Ne yazıyordu bunlarda, bunları çok iyi anlatmamız lazım. Kadın hakları diye bir hak kalmayacak. Özellikle kadınlarımız için söylüyorum. Bakın kadınlarımız miras hakkından mahrum kalacak. Açın bu Yeniden Refah Partisi’nin bu iktidara, ‘Ben sana destek veririm ama 30 maddem var’ dediği maddelere bakın. Özellikle Türkiye’nin; laik, demokratik sistemini yok edecek talepleri. Yine HÜDA-PAR’ın talepleri bizin Anayasımızın olmazsa olmaz 4 maddesini değiştirilmesi yönündeki talepleriyle birlikte bu iktidarın ne kadar tehlikeli bir iktidara olduğunu hepimiz yurttaşlarımıza anlatmak zorundayız.
“SAHAYA İNECEĞİZ”
Şimdi bizler Millet İttifakı olarak Bilecik’te neler yapabileceğimizi çok daha iyi değerlendirmemiz lazım. Artık Milletvekili seçimi bitti. Bir noktaya odaklanacağız, Cumhurbaşkanlığı seçimine hepimiz sahada hep birlikte gecemizi gündüzümüzü katarak Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ilk turda almış olduğu oyu gerileteceğiz. Ben öyle inanıyorum ki, bu ülkenin yurtseverleri, cumhuriyetçileri, aydınları, vatandaşları ve bu yönetimden büyük ızdırap çekmiş yoksulları hepsini kucaklayacağız. Hepsiyle birlikte bu seçimde sahaya ineceğiz. Ben öyle ümit ediyorum ki, 28 Mayıs akşamında iddialıda konuşuyorum bunlar artık yarım puan daha alamazlar çünkü ne varsa aldılar. Fakat yüzde 51 bu tek adam sistemini istemeyen yurttaş çoğunluğu çok fazla.
Biliyorsunuz ATA İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan ilk çıkışında şunu söylemişti: ‘ Biz cehennemin kapılarını kapatacağız’ demişti. ‘Bu sistemi biz ortadan kaldıracağız’ demişti. Ben öyle inanıyorum ki, bu seçimlerde Sinan Oğan’a oy veren tüm yurttaşlarımızın Millet İtitfakı’nın yanında olacağını ve Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanı Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceklerine yürekten inanıyorum.”