Türk Eğitim-Sen Bilecik Şube Başkanı Ali Osman Enli, proje okullarıyla ilgili dikkat çeken bir açıklamada bulundu.
Ali Osman Enli, Prof. Dr. Erhan Afyoncu’nun katıldığı bir televizyon programında yapmış olduğu açıklamasında yer alan “Bir milyon yüz bininci olmuş öğretmen %1’e girmiş öğrenciyi okutuyor.” sözlerine atıfta bulunarak bu durumun, bazı öğretmen ve yöneticilerin kariyer ve liyakat gözetilmeden, yalnızca yerel siyasetçilerin işaretiyle atandığı proje okullarında yaşandığını söyledi.
“Proje okulları ile ne yapılmaya çalışılıyor, bunu sorgulamak lazım” diyen Enli, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) proje okullarıyla ilgili yönetmeliğini anayasal normlar, liyakat ve kariyer ilkelerine göre yeniden düzenlemesi gerektiğini belirtti.
Liyakat ilkesinin kamu hizmetlerinde esas alınması gerektiğini dile getiren Enli, Anayasa’nın 70. maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3/C maddesini hatırlattı.
Hiçbir yapı, kurum, dernek, cemaat veya sendikanın anayasanın üzerinde olmadığını vurgulayan Enli, proje okullarına yapılan hukuki normlardan uzak atamaların MEB’e güven kaybettirdiğini söyledi.
Yönetici ve öğretmen atamalarında bir yerlere mensubiyetin esas alınmasının bakanlığı tartışılır hale getireceğini belirten Enli, proje okullarına öğretmen ve yönetici atamalarının ciddi bir sorun haline geldiğini, ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir anlayışın hâkim olduğunu ifade etti.
Yerel siyasetçilerin atamalarda söz sahibi olduğunu kaydeden Enli, bazı illerde çetevari yapılanmaların liyakate engel olduğunu, bakanlığın taraflı bir yönetmelik düzenlediğini söyledi. 15 Temmuz hain darbesinin ardından ders çıkarılması gerektiğini vurgulayan Enli, “Bu proje kimin projesi?” sorusunu yöneltti.
Proje okullarına yapılan atamaların, bu okulların kuruluş amacından uzaklaştığını ortaya koyduğunu ifade eden Enli, “Bu projenin sahibi MEB olmaktan çıkmıştır” dedi. Öğrencilerin LGS sınavıyla alındığını, ancak öğretmen ve yöneticilerin yandaşlıkla atandığını iddia eden Enli, bu uygulamanın eğitime katkı sağlamadığını söyledi.
Bazı okulların proje okuluna dönüştürüldüğünü, ortaokulların da bu kapsama alındığını, proje okullarına atanan öğretmen ve yöneticilerin çoğunun aynı sendikaya üye olduğunu ifade etti. Bu durumun ayrımcılığın devam ettiğinin göstergesi olduğunu ifade etti.
Yüksek puanlı öğretmenlerin atamaları yapılmazken, torpille proje okullarına kolayca atanıldığını kaydeden Enli, eğitim çalışanlarının huzur, motivasyon ve güven kaybı yaşadığını söyledi.
Yaşanan bu ayrımcılığa son verilmesi gerektiğini vurgulayan Enli, Milli Eğitim Bakanlığı’nın proje okullarındaki sessizliğini bozması gerektiğini, aksi takdirde ayrımcılığın tarafı haline geleceğini ifade etti.
Proje okullarının, mevcut yönetmelik kapsamına alınarak keyfiliğe son verilmesi gerektiğini belirten Enli, “Yazık oluyor bu ülkeye ve eğitime. Gidişat iyi değildir” dedi.