1. Haberler
  2. Ulusal Haberler
  3. Obezite tedavisinde erken cerrahi müdahale başarıyı artırıyor

Obezite tedavisinde erken cerrahi müdahale başarıyı artırıyor

featured

Lokman Hekim Sağlık Grubu Etlik Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Harun Karabacak, obezite hastalarına erken dönemde cerrahi müdahale yapılması halinde başarı oranının yüzde 80-90’lara kadar çıkabildiğini belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, obezite cerrahisi, kilo vermenin yanı sıra diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi hastalıklardan kurtulmaya da yardımcı oluyor. Obezitede erken dönemde yapılan cerrahi müdahale, başarı oranını yükseltiyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Karabacak, obezitenin yalnızca fazla kiloyla ilişkili olmadığını, tüm vücut sistemlerini etkilediğini belirtti.

Türkiye’de obezitenin özellikle adölesan dönemde giderek arttığını ve bu durumun en önemli nedeninin yanlış beslenme alışkanlıkları olduğunu vurgulayan Karabacak, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, Türkiye’de fazla kilolu bireylerin oranı yüzde 30-35, obezite oranı ise yaklaşık yüzde 25 civarında. Obezite, kadınlarda daha sık görülüyor.” ifadelerini kullandı.

Karabacak, gebelik, hormonal faktörler ve çalışma koşullarının obezite üzerinde etkili olduğuna, fast food tüketimi, hazır gıdalar ve abur cubur alışkanlığının hastalığın artışındaki en önemli etkenler arasında yer aldığına değindi.

Obezitenin tüm sistemleri etkileyen bir sağlık sorunu olduğuna işaret eden Karabacak, hastalıkta yağın iç organlarda birikmesi nedeniyle karaciğer yağlanması, siroz, diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, infertilite, mide fıtığı ve reflü gibi birçok hastalığı beraberinde getirebileceği uyarısında bulundu.

Lokman Hekim Etlik Hastanesinde yaklaşık bir yıl önce ruhsatlandırılan Obezite Cerrahisi Merkezi hakkında bilgi veren Karabacak, şöyle devam etti:

“Merkezde hastalara çok yönlü bir tedavi yaklaşımı uygulanıyor. Önce detaylı kan tahlilleriyle obeziteye yol açan başka bir hastalık olup olmadığı araştırılıyor. Ardından hastalar diyetisyen, endokrinoloji ve psikiyatri uzmanları tarafından değerlendiriliyor. Cerrahiye uygun görülen hastalara operasyon öncesinde mutlaka beslenme eğitimi ve yaşam tarzı değişikliği planlanıyor.”

– Genetik faktör ve aile alışkanlıkları belirleyici

Karabacak, obezitenin en büyük nedenleri arasında genetik yatkınlığın yer aldığını aktararak, “Ailede bir birey obezse, çocukta obezite gelişme riski yüzde 25-30 artıyor. Çünkü sadece genetik değil, beslenme alışkanlıkları da aynı oluyor. Bu nedenle tedavide aile bireylerinin de sürece dahil edilmesi gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.

Adölesan ve ergenlik dönemindeki çocuklarda obeziteye bağlı tansiyon, insülin direnci, diyabet ve gelişim geriliği gibi sağlık sorunlarının yanı sıra akran zorbalığı gibi psikolojik etkilerin de görüldüğünü vurgulayan Karabacak, bu yaş grubunda erken önlem alınması gerektiğini aktardı.

Cerrahi tedavi sonrasında hastalarda önemli oranlarda iyileşme görüldüğünü belirten Karabacak, şunları kaydetti:

“Hastalarda şeker hastalığı erken evredeyse, ameliyat sonrası düzelme oranı yüzde 80-90’a kadar çıkabiliyor. Ancak hastalık 10 yılı geçtiyse, bu oran yüzde 60’lara düşüyor. Bu nedenle obez hastaların, ek hastalıklar ortaya çıkmadan cerrahi tedaviye başvurmaları gerekiyor. Obezite cerrahisinde genellikle laparoskopik yöntem uygulanıyor. Hastalar ortalama 2-3 gün hastanede kalıyor ve bir hafta içinde günlük yaşamlarına dönebiliyor. İlk ay tempolu yürüyüş öneriyoruz. Sonrasında düzenli spor ve egzersiz programıyla süreç destekleniyor.”