Sempozyumda Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan gazetemize açıklamalarda bulundu. Özcan, “Bu programlarda özellikle vurgulamaya çalıştığımız en önemli husus tarihin en çetin coğrafyasında ayakta kalabilmek için birbirimize sarılma zorunluluğumuzu bir kez daha hatırlatmaktır, o çerçevede de amacına ulaşan bir program olur” dedi.
Bu sempozyumun 733. nü kutladığımız Ertuğrulgazi ve Söğüt Yörük bayramının parçası olarak düşünüldüğünü belirten Prof. Dr. Azmi Özcan, “Biz ilgilendiğimiz konu ve alan itibariyle programa katkı sağlamaya çalışıyoruz ve bir ilim yolculuğuyla bu süreç tamamlansın istiyoruz” diyerek şunları aktardı:
“Kütüphanemizin ve ilim dünyasının istifadesine sunmak istiyoruz”
“Esas itibariyle bu sene tema olarak aldığımız konu coğrafyaya olan yolculuğumuzun başladığı ve Sultan Sencar’ın türbesinin bulunduğu o gün Türkistan’daki ve Türkmenistan’daki Merv şehrinden Söğüt’e olan yolculukta yaşanan değişimin kültürel sürekliliği, gelenekleri kültürü ve değerleri bir arada bu coğrafyanın her tarafından akademisyenlerin katılımıyla değerlendirmek ve bir anlamda bir tarihin muhasebesini yapmak bu yüzden de bahsi geçen coğrafyadan katılımcı akademisyenlerimiz var. İnşallah her sene olduğu gibi bu sene de çok verimli geçeceğini düşünüyoruz programın. Daha sonra da onu iki kapak arasında birleştirip kütüphanemizin ve ilim dünyasının istifadesine sunmak istiyoruz. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi bir taraftan kendisi gelişirken bir taraftan da bulunduğu zaman ve zemine katkı sunmaya çalışan bulunduğu topluma ufuk açmaya çalışan bir vizyonla hareket ediyor. Bu yüzden de bu sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen bütün meslektaşlarıma, destek veren Valimize, Kaymakamımıza, Belediye Başkanlarımıza ve diğer ilgililere ve siz basınımıza çok çok teşekkür ediyoruz. Bunu geniş kitlelere duyurma imkanı da bizlere ulaştırdığı için. İnşallah hayırlı, uğurlu ve verimli bir program olur. Bu programlarda özellikle vurgulamaya çalıştığımız en önemli husus tarihin en çetin coğrafyasında ayakta kalabilmek için birbirimize sarılma zorunluluğumuzu birkez daha hatırlatmaktır, o çerçevede de amacına ulaşan bir program olur”
ERHAN TOKA