1. Haberler
  2. Manşet
  3. SANA ÖYLE HASRETİZ Kİ, TUT ELİMİZDEN YA NEBİ!

SANA ÖYLE HASRETİZ Kİ, TUT ELİMİZDEN YA NEBİ!

featured

 

Essalâtü Vesselâmu Aleyke Yâ Resulallah..Essalâtü  Vesselâmu   Aleyke   Yâ Nebiyyallah.. Bu gece “Mevlid Kandili”..Nebiler Nebisi’nin dünyayı teşriflerinin yıl dönü­mü. Şüphesiz o’nun kutlu doğumu Kur’an-ı Hakimin; “Resulüm! Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya:107) yüce beyanıyla bütün mevcudata rahmet, tüm insanlığa huzur ve saadet getirmiştir.  Akif’in dediği gibi; “Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;/ Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi.” İşte böyle bir atmosferde gönderilen Efendimiz (S.A.V.) insanlığın mâkus tarihini değiştirdi. Katılaşmış kalplerin hükümranlığındaki Mekke’nin ufkunda parlamaya başlayan nübüvvet nuru ile gönüller yeniden münevver oldu. O’nun sayesinde sırtlanları bile geçecek derecede ve derekede alçalan insan; yeniden mahlukatın en şereflisi olduğunun farkına vardı. Esfele safilin  kuyularının derinliklerinde kaybolan ve erezyona uğrayan insani değerler o’nun teşrifiyle birlikte yeniden anlam kazandı. Bunun içindir ki insanlık o’na medyundur, borçludur. Yine Akif bu gerçeği şöyle dizelerinde ifade eder;

"Dünya neye mâlikse, o’nun vergisidir hep  Medyun o’na cemiyeti, medyun o’na ferdi; Medyundur o ma’suma bütün bir beşeriyet,     Yâ Râb, mahşerde bizi bu ikrar ile haşret!"

Şüphesiz Bismark’a, Goethe’ye, Bernard Shaw’a, Lamartin’e, Mevlânâ’ya, Yunus’a ve o’nu göremeyen  milyarlara: “Ahhh!..Keşke” dedirten o’nun sevdası ve hasretidir. Herkes o’nu soruyor, o’nu arıyor. Yunus’a: “Arayı arayı bulsam izini / İzinin tozuna sürsem yüzümü / Hak nasip eylese görsem yüzünü / Ya Muhammed canım arzular seni.”, Gönül insanı ve nebi aşığı Mevlânâ’ya; “Seçilmiş Muhammedin yolunun toprağıyım.”, Habeşistan Kralı Necaşi’ye; “Bu saltanata bedel keşke Hz. Muhammed’in hizmetkârı olsaydım.”, O’nun için göz yaşı döken Füzûlî’ye; “Arızın yâdıyla nemnâk olsa müjgânım nola / Zayi olmaz gül temennasıyla vermek hâre su.” Yani “gül yanağının hasretiyle ağlasam da kirpiklerim ıslansa ne iyi olur. Çünkü gül elde etmek temennisiyle dikenlere su vermek kayıp sayılmaz,” dedirten, o’nun sevda ve hasretinden başka bir şey değildir.

Goethe’ye;“Kardeş! Ayırma bizi koynundan, yoksa bizi çöllerin kumu yutacak…Hepimizi alıp koynuna, eriştir bizi Yüce Yaradan’ına.”, dedirten o’nu beklemek ve bir kez daha insanlığa elini uzatması için yakarış adına duyulan hasretin terennümleridir.

Ya Nebi (S.A.V.); seni yeterince anlayamadık, Sana layık olamadık, bıraktığın mirasa sahip çıkamadık, emanetlerine sadık kalamadık, seni ve getirdiğin Yüce Kur’an’ı hakkıyla anlayamadık. Geriledik, sefil olduk. Elimizde bir bükük boyun, bir kara yüz, bir de nedâmet ve hasret kaldı. Suçluyuz ama seni seviyoruz ya Resûlallah! Bütün kainatı kuşatan sevginle bir kere daha bize elini uzat. Ey dünyaya teşrifi kainatın baharı, mevcudatın bayramı olan, gönüllerimizin sultanı, ey Nebi! Sana ümmet olmak ve sana iman etmiş olmaktan dolayı ulaşabileceğimiz en büyük şerefe nâil olduk. Uzat elini bize ya Nebi! Başımıza gelmesinden endişe duyduğun dertlere, musibetlere, sıkıntılara düçar olduk. Çıkmaz sokaklardayız. Ümmetin mal, mülk, şan ve şöhret peşinden koşmaktan, dünya ve menfaatlerinin hırsından dolayı kendilerinden geçer oldular. Sana vermiş oldukları sözlerine bihakkın sadık kalamadılar ya Nebi!. Uzat ki elini; dalmış olduğumuz derin uykudan uyanalım. Uzat ki üzerimizdeki gaflet perdesi aralansın. Kuruyan göz pınarlarımız hayat bulsun. Yeniden gözyaşı döksün. Sen ki yetimlerin babası, mazlumların yardımcısı, yoksulların, darda kalanların yârânı, kimsesizlerin kimsesiydin. Bekliyorlar uzanacak elini..

Uzat elini insanlığa ya Nebi!Uzat elini toprağa, Saç toprağı insanlığı zulüm altında inletenlere, vahşice işkence edenlere, insanı bir sinek kadar değerli görmeyip gözlerini kırpmadan vahşice katleden ve sırtlanları bile imrendirecek seviyede  canavarlaşan canilere..Uzat elini ya Nebi! insanlık rahat bir nefes alsın. Dünya adaletten yeniden nasiplensin. Kanayan yaralar merheme kavuşsun. Yetim ve mazlumların asık yüzleri yeniden gülsün. Yolunu kaybeden insanlık rotasını yeniden çizsin.“Vefa, dostluk, kardeşlik, insâniyyet” yeniden hayat bulsun. Uzat ki; elimiz elinden tılsım alsın, uzat ki; bir kez daha kurtuluş reçetemiz olasın.

SANA ÖYLE HASRETİZ Kİ YA NEBİ! UZAT ELİNİ BİZE GÖNÜLLERİMİZİN SULTANI..Uzat ki; yeniden dirilelim, ölü toprağı üzerimizden atalım. Çoraklaşan kalplerimize su ver,  yeniden güller açsın. Binlerce Salat ve Selâm Efendimiz (S.A.V.)’in ruh-i tayyıbelerinin üzerine olsun.. Kandili’niz ve cum’anız mubârek olsun.