Avrupa seyahatleri kapsamında beş ülkeyi ziyaret ettiklerini belirten Sertler, Avrupa'dakilerin kendi tarih ve kültürlerine sahip çıkmalarının yanında bazı yerlerde de Türk milletini aşağılayıcı eserlerle karşılaştıklarını öne sürdü.
Türkiye'nin Avrupa Birliğine'de giremeyeceğinin altını çizen Sertler, "Avrupa Birliği'ne giremeyeceğimizi de buradan ifade ediyorum. Avrupa Birliği'nin yıldız sayısı 12'dir. Biz 13. yıldız olacağız diyoruz, olamayız. Çünkü bu 12 yıldız Hazreti İsa'nın 12 havarisini temsil eder.13. havarisi yok. Oradaki iyi şeyleri alıp kendi ülkemize tatbik etmek için uğraşalım ama giremeyeceğimizi de buradan söylemiş olayım gittiğim, gördüğüm izlenimler sonucunda"
Seyahatleri sırasında gördükleri bir heykeli gösteren Sertler, "Türkleri sevmiyorlar. Şovalyenin Türk sancağını ayaklar altına almasında görülüyor. O da neden bizim zamanında çok iyi niyetli olmamızdan kaynaklanıyor. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Avustıyrya'dan Viyana'ya kadar geliyor fakat oranın güzelliğine kıyamayıp toplarla dövmüyor. Yanında onlarla gelen 110 bin kişilik ordusu geriyte dönüyor. Geriye döndükten sonra da kaybediyor. 4. Mahmut tarafından Kara Mustafa Paşa idam ettiriliyor almadığı için. "dedi.
Bunların yanında Avrupalıların kendi mimari eserlerine de çok değer verdiklerini belirten Sertler, " Ben zannediyorum ki sadece tarihi ve turistik yerlerde böyle. Arka sokakları da böyle. Örneğin bir de tarihlerine sahip çıkıyorlar. Aynı mimaride devam ettiriyorlar."ifadelerinde bulundu.
İzlenimlerini aktarmaya devam eden Sertler şu sözlerle devam etti:
"Yayalara çok büyük saygı var. Işık yandığında bütün arabalar durmak zorunda. Ordaki insanlar hiç araba gelip gelmediğine bakmadan rahatça yürüyebiliyorlar. Hiçbir şekilde korna sesi yok.
"Yaşam tarzları beş para etmez"
Biraz da siyaset yapayım Cumhurbaşkanı dünkü şeyde sigara yasağı olduğu halde vatandaş sigara içmeye devam ediyor. Orada çoğu açık alanda bile sigara içmek yasak. Okulların olduğu yerde, hastanenin olduğu yerde yasak. Bizim yapmış olduğumuz şeylerden biri de bu. Avrupa'dan iyi şeyleri almak, kötü şeyleri almamak lazım. Yaşam tarzları beş para etmez. İnsanlarda sadece bir bar kültürü var. Robot gibi sabah işe gidiyorlar akşam bira alkol vesaire alıyorlar. Şarapları çok meşhur. her yerde bir sürü çeşit şarapları var.
"Osmanlıyı yanlış aksettiriyorlar"
Osmanlıya baktıkları bakış açısı çok tuhaf geldi bana. Burası Çek Cumhuriyetinin başkenti Prag. Arkasında kırbaç olan bir Osmanlı heykelini göstererek: Burada Osmanlıyı cübbeli sarıklı göbekli olarak gösteriyorlar.
Avrupa krizde bile olsa kardan zarar ediyor"
Almanya, Macaristan,Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan'a gittik. Bi eyalete gittik Dresden diye Almanya'da orası da özellikle . dünya savaşında hitlere karşı çok sevgi duyulan bir kent orası. Orayı özellikle bombalamışlar yerle bir etmişler. Fakat eski fotoğraflarından aynı kenti aynı şekilde inşa etmişler. Şöyle de bir şey söyleyeyim ekonomisi hakkında Avrupa'da evet Avrupa şu anda ekonomik kriz yaşıyor diye bakıyoruz ama Avrupa kardan zarar ediyor. Biz Türkiye olarak ise yeni yeni zarardan kar etmeye başladık. Bizim büyümemiz o yüden yüksek gözüküyor ama şu anda gayrisafi milli hasılada da şu anda 40 bin dolar civarında, Çek Cumhuriyeti'nin 30 bin, Macaristan biraz daha fakir 20-25 bin dolar civarında kişi başına düşen milli gelire sahip. Ama Türkiye'dekinden daha fazla.
Yeni bir Yahudi devleti kurulma yolunda
Siyaseten de Yahudi kökenli vatandaşlar Macaristan'da ilerleyen dönemde ekonomik krizden faydalanıp tarlaları, arsaları, evleri satın alıyorlar uyugun fiyatlara. İlerleyen dönemde ikinci bir İsrail devletini kurma aşamasında hep birlikte ilerleyeceklerini göreceğiz. Örneğin Fransa Başbakanı Jacques Chirac vardı mesela esli. Orası Macar ve Yahudi bir de Saroz vardı dünyayı karıştıran bir adamdır. O da aynı şekilde Macar. 300 bine yakın Macaristanlı Yahudi var. Üst düzey aşıyorlar. Oradaki çoğu arsaları da almışlar ve almaya da devam ediyorlar. İleride de yeni bir bayrak dikecekler. Yeni bir İsrail Devleti de orada kurulabilir.
Rüzgar enerjisi üretiyorlar
Arıtma tesislerinden tutun da oradaki arazi yapılarına baktık. Dediğim gibi adamlar özellikle tarım ülkesi. Biz burada santral enerji üretiyoruz ama on lar bunları özellikle güneş enerjileriyle elde ediyorlar. Güneş enerjisi panelleri çok fazla. Tarlaları bu panellerle dolu. Yine bakıyorsunuz sanki tarlalara ekilmiş gibi rüzgar gülleri var. Bizde bu daha yeni yeni gelişmeye başladı. Onlarda çok önceden başlamış. Biraz daha teknolojik olarak bizden ileride oldukları için akıl satıyorlar özellikle bankacılık ve sigorta sektörlerinde. Kafalarını çalıştırarak bizlere bunları pazarlıyorlar. Yani biz bazı olmayan ülkelere tahıl satıyoruz onlar da akıl satıyorlar.
Bilecik'e getirebileceğimiz şeyler olacak mı?
Kesinlikle olacak. Özellikle bu imar komisyonuna sevk edilen arazi köy yerleşik alanının genişletilmesiyle ilgili bir şey vardı. Bir örnek vereyim ben size rehberin anlattıklarından aktarıyorum kendi bahçenizden bir tane ağacı kesemezsiniz. Kestiğiniz zaman size ceza geliyor. kesmek için belediyeden izin almak zorundasınız. Belediyeye gidiyorsunuz bir para veriyorsunuz daha sonra belediye ekipleri geliyor onların gözleri önünde kesiyorsunuz. O yatırdığınız parayla da belediye onlarca ağacı başka yere dikiyor. Yeşile de o kadar önem veriyorlar. Başka bir örnek, bizde bağ evi ruhsatı vermek yüzde 5'tir. Onlarda yüzde 1, 5 ile-3 arasında değişiyor. Yapacakları evin o mimarisi de o alana uygun olmak zorunfda. Yeşile de o kadar sahip çıkıyorlar. Çünkü yeşil, orman bizim geleceğimiz diyorlar. Bu mantıkla bakıyırlar hayata
"Avrupalılar Türk insanlarını çok stresli buluyorlar"
Artı bizim Türk insanlarını çok stresli buluyırlar, çok gergin buluyorlar. Az stres çok yaşam. 110 yaşına kadar çok yaşayanların çok olduğu bir yer Avusturya-Macaristan ve ona keza yakın üğlkeler. Ama bizde nasıl ölüm yaş ortalaması 65. Bunun sebeini de stres olarak görüyorlar. Relakslar hepsi. Geç kalmışlar bir yere onlar için çok önemli değil. Trafikte bile klakson basmıyorlar. Bekliyorlar zamanı gelinceye kadar. Koydukları kurallara çok uyuyorlar.
Avrupa Birliği'ne giremeyeceğimizi de buradan ifade ediyorum. Avrupa Birliği'nin yıldız sayısı 12'dir. Biz 13. yıldız olacağız diyoruz, olamayız. Çünkü bu 12 yıldız Hazreti İsa'nın 12 havarisini temsil eder.13. havarisi yok. Oradaki iyi şeyleri alıp kendi ülkemize tatbik etmek için uğraşalım ama giremeyeceğimizi de buradan söylemiş olayım gittiğim, gördüğüm izlenimler soucunda. Arıtmalar sayesinde bizim burada nehirlere verilen kanalizasyonlar oralarda verilmiyor. Tekrar tekrar kullanılıyor o sular. Yine büyük alışveriş merkezlerinde insanşarın çok olduğu yerlerde su tasarruflarına çok önem veriliyor. Lvabolar bile genelde fotoselli veya basmalı. Suya da çok önem veriyorlar. Ynai geleceğe çok güzel yatırım yapıyorlar. Bu da dünya için de bizim için de çok güzel ir düşünce ve örnek. Bizim de onları almamız lazım. Avrupa Birliğine giremeyeceğiz, girmeyelim de çünkü o Hristiyan topluluğu diye düşünüyorum. Sonuç olarak iyi şeyleri de almak lazım. değişmeyelim ama gelişelim "
Kaynak: Haber Merkezi