1. Haberler
  2. Manşet
  3. Sizde Ev Genci Var mı?

Sizde Ev Genci Var mı?

featured

“Türkiye’deki ev gençlerinin (NEET) oranı AB ortalamasını geçti”

Son aylarda dünyada gündem olan ve ülkemizde de medyada ve bilimsel toplantılarda sıkça konuşulan NEET, ülkemizde “ev genci “olarak literatüre geçti ve TÜİK’in verileri gerçekten düşündürücü.

Bilecik11.com ve Değişim Gazetesi olarak NEET kuşağını ve bu gençleri neyin beklediğini Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde (SUBÜ) Akademisyen Zuhal Erol ile konuştuk.

Merhaba, NEET nedir, tam olarak ne anlama geliyor?

-Kısaca NEET olarak literatüre geçen terim aslında İngilizce “Not in Education, Employment or Training” yani “ne eğitimde , ne istihdamda “ anlamına gelen bir ifadedir.

Kısaca eğitimde ya da istihdamda olmayan gençleri ifade ediyor .

Hiç bir eğitim kurumunda kayıtlı olmadığı gibi her hangi bir işte de çalışmayan gençler artık NEET’li gençler olarak anılıyor. Yani ne lise ya da üniversitede kayıtları var ne stajdalar ne de bir iş yerinde çalışıyorlar.

Bu terim ilk çıktığında bizde de NEET olarak kullanılsa da son aylarda “ev genci “biçiminde Türkçeleşti ve  medyada da sıklıkla böyle  kullanılmaya başladı.

NEET ilk olarak nerede ortaya çıktı?

NEET kavramı ve konuyla ilgili araştırmalar önce batıda başladı. İlk olarak Birleşik Krallık’ta ardından Japonya ve Uzakdoğu ‘da ortaya çıkan ve sonra bütün Avrupa’ya yayılan bir sınıflandırma oldu. Bir kuşak adı hatta. O kadar hızla yayıldı ki bu kavram doğu ülkeleri ve bizde de kabul gördü zira gençler evde ve gerçekleri dolayısıyla sayıları saklamak mümkün değil.

Ülke ayırmaksızın gençler hızla okuldan ve işten soğuyor ve bu da aslında küresel bir sorun olarak  ülkelerin geleceğini tehdit ediyor.

NEET kuşağı hangi yaş aralığını kapsar?

NEET artık bir kuşak adı. Genellikle 16-24 yaş arasını kapsarken ülkelerin zorunlu eğitim sistemime göre bazen 17-24 yaş aralığı da NEET olabilmektedir.

Orta öğretim ya da liseden sonra eğitime devam etmeyen ya da edemeyen, üniversiteyi bitirmeden bırakan ve hiçbir işte resmi ya da gayri resmi olarak çalışmayan gençler bu sınıfa girmektedir.

Ülkemizde bu yaş aralığı kaçtır?

Ülkemizde bu yaş aralığı 15-24 tür. Bir çocuk orta öğretimden ya da liseden sonra eğitime devam etmiyorsa ve bir işte de çalışmıyorsa bu gençleri NEET gençlik olarak isimlendiriyoruz.

NEET indeksini Türkiye ve AB ülkeleri 15-24 yaş arasındaki genç nüfus olarak ele alır. Avrupa’da 2021 yılı itibariyle toplam nüfusun %10,6’sını NEET gençlik oluştururken, bu oran ülkemizde daha yüksek olup %15,3’ler seviyesindedir. Ancak bu yıl NEET oranı yüzde 30’ları geçmiş kadınlarda ise yüzde 40’a dayanmıştır. TÜİK ‘in ağustos ayı verilerine göre ülkemizde ev genci sayısı iki buçuk milyonu geçmiş, üç milyona dayanmıştır.

Peki bu NEET gençlik nerede ve ne yapıyor?

Bir kere terimden de anlaşıldığı gibi ne okuldalar ne de işte! Nerede olduklarını değil ama nerede olmadıklarını kesin olarak biliyoruz. Ev genci olarak Türkçe’ye yerleşecek gibi görünen bu gençleri kentsel / kırsal ev genci olarak ayırmak gerekir. Geçen yıl Çukurova Kalkınma Ajansı konuyla ilgili çalıştay raporunda kırsal kesimdeki ev gençlerine vurgu yapıyor.

Kentli ev gençlerinin bir kısmı bile isteye eğitim ve iş yaşamını reddederken, bir kısmı da zorunlu olarak eğitim ve istihdamdan uzak kalıyor. Örneğin, ailenin maddi gücü genci başka bir şehirde okutmaya yetmiyorsa ya da yetse bile diploma bir iş vaad etmiyorsa genç üniversiteye gitmiyor. Bazı gençler de kar / zarar hesabı yapıyor ve üniversitede harcanacak toplam maliyet mezuniyetten sonra yıllarca amorti edilemeyecekse genç üniversiteye gitmiyor, kazananlar da ya kayıt donduruyor ya da sildiriyor.

Kırsaldaki ev gençleri ise iradelerinin dışında, eğitime erişememe, kayıt dışı mevsimlik ya da günlük işlerde çalışarak okuyamamak gibi zorluklarla  karşı karşıya.

NEET kuşağı nasıl oluştu?

Bu kuşak birdenbire oluşmadı. Zamanla, kapitalist sistem “harca / kazan ‘döngüsünü modern yaşamın bir parçası haline getirince gençler yeni bir yol seçtiler. Her ülkenin bazen siyasi ve politik bazen de ekonomik nedenleri ile bu sınıf yavaş yavaş ortaya çıktı.

Dünyada ev genci diye bir kuşak çıkmasının sebepleri ülkelere göre değişiyor. Ekonomiden sosyal medyaya kadar pek çok neden sayılabiliriz.

Bazen de bu bileşenlerin hepsi gençleri okuldan ve işten soğuttu ya da uzaklaştırdı.

Ama nedenleri bir çırpıda sayarsak, iş gücü rekabeti, insan değil teknoloji odaklı yatırımlar, bilişim teknolojileri, yapay zeka, robotlar, niteliksiz ve içi boş diplomalar, yetersiz ve adil olmayan ücret politikaları ve liyakatsiz bir düzen.

Özellikle gençler için gelecek vaad etmeyen belirsiz kariyer yolculukları, Z kuşağı ile empati kuramayan yöneticiler, tekrara dayalı iş ve sıkıcı iş tanımları, emek yoğun ama düşük ücretli işler gibi pek çok nedenlerle gençler artık okumuyor, çalışmıyor.

Ülkemizde gençler okumayı gereksiz, çalışmayı da angarya olarak görüyor ve emek harcamaya değmeyeceğini düşünüyor. Açıkça bu iş bu paraya yapılmaz diyorlar.

Bizim gibi X kuşağı yani eğitim ve çalışma sevdalıları için bu çok garip hatta şımarıkça ama gençler böyle düşünüyorlar.

Bizim kuşağa öğretilen, “sürekli çalış, iki kişinin işini sen yap, aza kanaat et, şikayet etme, itaat et “ gibi söylemler bu kuşakta etkili olmuyor. Gençler zamanlarını ve enerjilerini karşılığını alamayacakları işlere ayırmayı reddediyorlar.

Aslında kabaca “işsiz “olarak da nitelendirebileceğimiz bu sınıf istediği okul gidememiş, okuduğu meslekte istihdam edilmemiş yahut edilse de istediği maddi ve manevi imkanları bulamamış bu yüzden de eğitimden ve istihdamdan kaçınmış gençlerden oluşuyor.

Yani istemeden eğitimden ve istihdamdan uzak kalanlar olduğu gibi bilerek bu alanlardan çekilen gençlerin sayısı azımsanamayacak kadar çok.

Neden ev? diye sorulduğunda ise “para, makam , saygınlık getirmeyecekse neden okuyayım ?” diyorlar.

Nasıl ki başarı, para, makam, iş görenler için motivasyon kaynağı ise işte bu gençler yaşamda bekledikleri kadar motive olamadıkları için eğitimi de işi de seçmiyorlar.

Ev Gençlerini nasıl bir gelecek bekliyor?

Ev Genci terimi bazı çevrelerde eleştirildi, bu kuşağı böyle sempatik hale getirmeyin itirazlar yükseldi ama ev genci diye bir gerçek var ve bu gençler bizim geleceğimiz. O yüzden bu çocuklarla etkili iletişim kurup onları doğru yönlendirmemiz gerekiyor.

NEET gençliğin en önemli sorunu “güven” Gençler tüm dünyada eğitimden, çalışma yaşamına, sosyal politikalardan, sağlık sistemine kadar hiçbir sisteme güvenmiyor ve enerjisini ve gençliğini bir bilinmeze harcamak istemiyor.

Daha da önemlisi bu gençler sağlık hizmetleri ve sosyal güvenceden de mahrumlar. Ne öğrencilik hakları var ne çalışan hakları.  Ücretsiz ulaşım, sağlık, barınma, lojman, maaş, sigorta, prim, emeklilik vb. asıl ve yan haklardan hiçbirine sahip değiller ama en ilginci emeklilik hayalleri de kurmuyorlar.

-Ev Gençleri için  çözüm yolları nelerdir ?

NEET’ler kendi yeteneklerine uygun meslekleri seçebilmek, bu iş kollarında adil ve şeffaf bir yönetim altında hak ettikleri ücretle çalışmak ve kariyerlerini yönetmek istiyorlar.

Bu konuda pek çok ülkede yapılan araştırmalarda çözüm önerilerinin ilki ve en önemlisi “meslekli eğitim” olarak görülüyor.

Farklı meslek dallarında lise ve üniversite eğitimi gençlerin yoğun rekabetten zaferle çıkabilmesi için önemli bir şans. Bir diğer önemli çözüm nitelikli uygulamalı dersler ve staj imkanları. Lise ve üniversitelerin iş dünyasıyla yakın ilişki kurması, gençleri okurken iş dünyasıyla tanıştıran iş birlikleri ve protokoller, gençlerin stajlarla gerçek iş dünyasına hazırlanması ve iş verenlerin de bu gençleri kendi çalışanıymış gibi sahiplenmesi de çözümün bir parçası.

NEET’li bir genç için çıkış yolları neler?

Bazı NEET’li  gençlerin okumaması ya da çalışmamasının bir diğer nedeni de girişimcilik ruhuna sahip olması ancak bu desteği aileden ya da çevreden bulamaması . Doğru iklimi bulduğu zaman girişimcilik alanında harikalar yaratacak gençler desteklenmeyince atıl kalıyor ve girişimcilik ekosistemine dahil olamıyor.

Dünyada ve ülkemizde bakanlıklar, resmi otoriteler ve STK’lar, NEET gençlik için mesleki eğitim çağrıları yaparken girişimcilikle ilgili hibe çağrıları da oldukça yaygınlaştı.

Mesela ülkemizde en son Sabancı Vakfı, Fark Yaratanlar projesinde NEET Kadınları güçlendirmekten bahsederken, İş- Kur da NEET’ ler için bir çağrıda bulundu.

Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA II) kapsamında, İŞKUR’un ulusal faydalanıcısı olduğu “Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Gençler İçin İşgücü Piyasası Destek Programı (NEET PRO)” kapsamında desteklenen bir hibe projesi bu .

Projelerden faydalanarak mesleki eğitim almak isteyen 15 – 29 yaş arası ne eğitimde ne istihdamda olan (işsiz ve eğitime devam etmeyen) gençler, listedeki hibe faydalanıcısı kuruluşlarla iletişime geçerek bu kuruluşlara başvuru yapabilirler.

Farklı kurum ve STK’ların proje çağrıları da gençlere yol gösterici olacaktır.

Ülkemizde bu sınıfa giren gençlerin sayısı o kadar arttı ki bir paydaş haritası bile çıkarıldı.

“Türkiye’de NEET Gençlerin Profillerini İyi Olma Hali Perspektifinden Belirleme ve Politika Geliştirme Çalışması Projesi “adıyla başlayan bir proje yasal düzenlemelerden  bilgilendirici videolara kadar pek çok konuda gençlere kılavuzluk ediyor.

 

NEET’li gençlerden kim daha ev genci, kadınlar mı erkekler  mi?

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlar erkeklere oranla eğitimden ve işten daha çok uzak kalıyor. Sınırlı meslek seçimi, iş başvurularında erkeklerin tercih edilmesi, nişanlılık, evlilik, doğum izni, süt izni gibi iş verenin çok da hoşlanmadığı sosyal haklar, kreş, bakımevi gibi sorunlar kadınların eğitimden ve istihdamdan uzak kalmasına neden oluyor.

Mesleki Eğitim NEET’li Gençler İçin Çözüm Olabilir mi?

Mesleki eğitim bu ülkenin geleceğinde en önemli çözüm yolu dense de hala mesleki eğitimin önemi yeterince anlaşılmıyor. Elbette tek başına değil ama büyük oranda çözümün bir parçasıyız.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) olarak yıllardır verdiğimiz mesleki eğitim, aslında NEET gençlik sınıfına girecekken mesleki eğitimle tanışan bilinçli ve şanslı gençleri kapsamakta ve onlara bir kariyer yolu açmaktadır.

Seçtiği meslek yüksek okulundaki teorik bilgileri iş yeri eğitiminde uygulama imkanı bulan gençler hem daha öğrenciyken iş yaşamına atılıyor hem de bir kurumun çalışanı gibi değer görüyor. İşte bu aidiyet ve güven duygusu gençlerin mesleğine dört elle sarılmasını sağlıyor. Gençlerle iş veren arasındaki güven, üniversite- kurum işbirliği, sistemin sağladığı güvenceler, profesyonel iş ortamındaki heyecan ve sinerji, toplumda da yayılarak NEET’li gençleri eğitime davet ediyor.

Mesleki eğitimde işin pratiğini öğrenen genç, yaz stajı ve iş yeri stajında kendini tecrübeli bir ekibin içinde buluyor ve onlardan hem işi hem hayatı öğreniyor. Bu da gençlere hem öz güven hem de çalışma aşkı kazandırıyor.

O zaman istihdam garantili bölümleri MYO’larda açarak daha çok gence hem diploma hem de meslek kazandırmak ulusal bir strateji olmalı.

YÖK yıllardır üniversitelere bu konuda stratejiler önerirken üniversitemiz bu konuda ülkemizde örnek olarak gösterilmektedir.

Güzel ülkemizdeki her gencin, kadın erkek demeden, yeteneklerine, kişiliğine uygun, hayal ettiği meslekte hak ettiği koşullarda çalışması dileğiyle teşekkür ediyorum.

ZUHAL EROL KİMDİR?

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu Zuhal Erol, yüksek lisans ve doktora alanı olan Çalışma Ekonomisi dalında çalışmalar yapıyor.

Halen Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde görev yapan Zuhal Erol, otuz yıla yaklaşan çalışma yaşamının yirmi yedi yılını akademide geçirdi. İletişim, itibar yönetimi ve motivasyon alanında seminerler veren Erol özellikle gençler ve kadınlarla ilgili STK’lar ile de projelere imza atmaktadır. Zuhal Erol’un çok sayıda makalesinin yanı sıra Şarkılar Girmiş Hayatımıza adlı bir öykü kitabı da bulunmaktadır.