Söğüt Türk Sofrası’nda gerçekleştirilen programa Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Söğüt Kaymakamı Mithat Gözen, Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu, Yörük federasyon ve konfederasyon üyeleri ile ilgili vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Vali Nayir, Bilecik’te göreve başlayalı çok az bir zaman olmasına rağmen gelen bütün misafirlerine Ertuğrulgazi’yi ziyaret ettirmeyi bir borç bildiğini ifade etti
“Tarihi değerlerimiz anlatmak hepimizin sorumluluğu”
Nayir, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Getirdiğim her misafirde bölgenin tarihi yapısından etkilenmesini, duydukları zevki ve heyecanı hissettikçe bu bir sonraki ziyaretlerinde de getirme görevini de üzerimize yüklemiş oldu. Gelen bütün misafirlerime de şunu söyledim, ‘ Ertuğrulgazi’yi dedem diye bilen herkesin bu topraklarda bizden bir miras hakkı ortaya çıkıyor. Gelip deseler ki bizim dedemiz nerede, bizim toprağımız nerede bizler sanki bunları göstermek zorundayız gibi’ ama bu hakkın yanında bir de sorumluluğu olduğunu yine gelen bütün misafirlerime anlatmaya çalışıyorum. Eğer böyle bir hak talebi varsa karşılığında bir de sorumluluk olacaktır, en azından yeni yetişen nesli bugün nasıl büyük bir zevkle Çanakkale’ye götürüp gezdiriyoruz, bu topraklara da getirip gezdirmek Ertuğrulgazi dedemizi, Şeyh Edebali atamızı, Dursun Fakih hocamızı mutlaka buralarda yeni yetişen nesle, bütün insanlarımıza tanıtma sorumluluğumuzu da ifade etmeye çalıştım.
Burada gördüğüm manzara bu sorumluluğu hakkıyla bilen arkadaşlarımızın kurultayda bir araya gelmesi. Dışarıda görüştüğüm büyüklerimden defalarca gelmiş olanları görünce bu bendeki zevk ve şevk daha da artmış oldu. Dile kolay 733 yıl devam eden bir gelenek. Bu sene 733.sünü kutlayacağız, 732’yi tamamlamışız.
Güzel bir başlangıç da bugün kurultayı 20 yıldır devam ettiriyoruz. Böyle uzun bir faaliyetin alt tabanı olmadan yapılması mümkün değil. Sırf devletle, merkezi idareyle, yerel yönetimle götürülmesi mümkün değil. Deneklerimize, federasyonlarımıza, konfederasyonlarımıza önemli bir görev düşüyor. Bu olmasaydı zaten bugüne kadar gelmezdi bu. Bu 20.sini düzenlediğimiz kurultayda da büyük bir isabet var, asıl bunun için paydaşları olan sizleri bir araya getirerek, sizlerin teklif ve önerileriyle önceki yıl ve bir sonraki yıl çalışmalarını gözden geçirip, iyinin daha iyisini yapmak gayreti içindeyiz ve bu böyle devam edecek.
Bu bir toy, bayram, bir birlik ve beraberlik anlayışı. Bir bereket talebi, belki bir berekette şükrün ifadesi olarak dağıtılan şifalı pilavlarla bezenmiş bir ülke çapında, ülkenin tümünü kapsayan bir faaliyetimiz.
“Övünülecek en iyi yanımız tarihimiz ve kültürümüz”
Arkadaşlarıma bakıyorum, Akdeniz’den, Doğu Anadolu’dan, Karadeniz’den, Ege’den ülkenin dört bir tarafından gelen arkadaşlarımız var. Ortak tek bir paydamız var, tarihimiz, kültürümüz. Bilecik olarak da bizim övünülecek en büyük yanımız bu; tarihimiz ve kültürümüz. İnşallah her geçen yıl bir önceki yıldan da güzel kutlamaların olmasını temenni ediyorum.”
Buradan bir güç birliği elde etmek istiyoruz”
Söğüt Kaymakamı Mithat Gözen, ise Türkiye’nin dört bir tarafından gelen dernek, federasyon ve konfederasyonların çok önemli bir misyon üstlendiklerini belirtti. Gözen’ ifadelerini şu sözlerle sürdürdü:
“Ecdadımızın bin yıl önce geldiği bu topraklarda varlığımızı devam ettirmek, tarihimize olan bağlılığımızı arttırmak, geleneklerimizi yaşatmak ve kültürümüzü yeni nesillere aktarmakla mümkün olacaktır. İşte bugün bu kurultaya katılan, Türkiye’nin farklı yerlerinden, coğrafyalarından gelen, derneklerimiz, konfederasyonlarımız, federasyonlarımız bu çok önemli görevi yerine getirmektedirler. Hakikaten atalarımızın bin yıl önce gelip yerleştikleri bu topraklardaki kültür ve geleneği yeni kuşaklara aktarabilmek bakımından hakikaten çok önemli bir misyonu yerine getiriyorlar. Ben tekrar bu olayı takdirle karşıladığımı ve inşallah daha başarılı çalışmalar yaparak bu misyonu ileri taşımaları gerektiğini temenni ediyorum. Bu manada derneklerimizi, federasyonlarımızı, konfederasyonlarımızın çalışmalarını hakikaten önemsiyorum. Bu manada yaptığımız kurultay da bu amaca hizmet etmektedir. Öncelikle bu misyona kenetlenmiş, bu amaç çerçevesinde örgütlenmiş derneklerimiz, federasyonlarımız ve konfederasyonlarımız arasındaki işletişimi, hukuku, muhabbeti arttırmayı amaçlıyoruz. Buradan bir güç birliği elde etmek istiyoruz. Buradan birlik ve beraberliğimizi daha ileriye taşımayı hedefliyoruz. Özelde de atamız Ertuğrulgazi şahsında, onu anma ve Yörük bayramı olarak gerçekleştireceğimiz şenliklerimizin organize ve inşası için istişarelerde bulunmak amacıyla toplanmış bulunuyoruz. Ben, bu iki amaç içerisinde gerek yüklenilen misyon bakımından daha başarılı çalışmalar yürütmeleri adına gerekse Ertuğrulgazi’yi anma ve Yörük şenliklerini daha da birlik ve beraberlik içerisinde daha fazla ses getirerek geleneğimizi, kültürümüzü, tarihe bağlılığımızı yeni kuşaklara aktarmak bakımından önemli hizmetler sağlanmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle gerek kurultayımızı gerekse şenliklerimizin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.”
“Bu bir etnik ayrımcılık değil bir kültürdür”
Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu ise konuşmasında Türkmenler ve Yörükler arasında hiçbir ayrıcalık olmadığını vurguladı. Kurulun tarihini anlatan Aydoğdu, kültürün devamını sağlamak için çabaladıklarını ifade etti.
Aydoğdu konuşmasında şunları aktardı:
“732 yılı geride bıraktık ve bu yıl Allah kısmet ederse bu meydanda Ertuğrulgazi’yi anma ve Söğüt Şenliklerimizin, eski adıyla, bizim bildiğimiz adıyla Yörük bayramının 733.sünü yapacağız.Burası ulu çınarın kök salıp filizlendiği, Devlet-i Ali Osmani’nin kurulduğu, Yörük, Türkmen, Kıpçak, Peçenek, Avar ve ben Türk’üm diyebilen herkesin buluşma yeridir. Buluşma yerimize, bayram öncesi kurultayımıza hepiniz hoş geldiniz.
Bu bir etnik ayrımcılık değildir, bu bir grubun veya Türklerin kendisini ayrı görme çabası ve gayreti değildir. Bu bir kültürdür. Dedem Ertuğrulgazi bu topraklara yerleştiğinde her yıl bu topraklarda üç defa toy toplanırdı. Bu toylarda Kayı’ların ekonomik durumu, sosyal durumu, veya kültürel faaliyetlerine benzer, siyasi veya siyasi olmayan her konuda oba beyleri, boy beyleri bir araya gelerek kararlar alırlardı. Bu kararların alınması esnasında o obaların, boyların güreşçileri, ciritçileri, okçuları burada müsabakalar yapar, şenlikler tertip ederlerdi. Dedem Ertuğrulgazi’nin vefatından sonra toya dede Ertuğrulgazi’yi anma şeklinde bir eklenti yapılmıştır. Bu toplantıların, bu törenlerin aslı toyun devamıdır. Sadece bunu Ertuğrulgazi’yi anma şeklinde ele alırsak biz yanlış yaparız. Tekrar altını çizmek istiyorum, bu o toyun, o toplantıların, kurultayların devamı. Dolayısıyla biz burada bir kültürü devam ettirmeye çalışıyoruz.
“Törenlerimizin temel unsuru kardeşliktir”
Bu törenlerimizin temel unsuru kardeşliktir. Birliktir, hoşgörüdür bunu nesillerden nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Türkiye’de yaşayan herkes kardeştir, bu ülkede yaşayan her insanın diğer bir insandan farklı bir yönü yoktur. Fraklılık varsa da o sadece takvadadır. Onun dışında insan olmak dışında hiç kimsenin birbirinden farkı yoktur, söz konusu da olamaz. Dolayısıyla bizim bu kurultayımızın veya törenlerimizin iyi anlaşılması ve iyi anlatılması gerekir diye düşünüyorum. Aksi halde bu etnik bir olaya büründürülürse o zaman sıkıntı olur.
Bu kurultayın hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allahtan niyaz ediyorum. İnşallah bu yıl yapacağımız 733.Ertuğrulgazi’yi anma ve Söğüt şenliklerimizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
“Şenliklerin bir günü Yörüklere ayrıldı”
Türk Boyları Konfederasyonu Genel Başkanı Durhasan Koca, Ertuğrulgazi’yi anma ve Yörük bayramının bir gününün Yörüklere ayrıldığını bildirerek Kaymakamı Gözen’e teşekkürlerini iletti.Bu olayın gelenekselleşmesi temennisinde bulunan Koca, şunları aktardı:
“Allah izin verirse dedem Ertuğrulgazi’yi anma ve Yörük bayramını kutlayacağız ve bunun kurultayını yapıyoruz. Ertuğrulgazi’yi anma ve Yörük bayramı bir toydur. Yörüklerin, Türkmenlerin bu milletin ana unsuru olan sizlerin kaynaştığı, bir ve beraber olduğu bir toydur. Bu toyda, biz ülkemizde sevgiyi, kardeşliği, birliği ve beraberliği yaşıyoruz. Biz, Şeyh Edebali’nin ve Ertuğrulgazi atamızın o güzel nasihatlerini uygulamaya çalışan bir nesiliz. Bu sene de Türkmen şölenimizin bir gününü biz de huşu içerisinde kutlarız.
Şunu söylemek istiyorum ki, biz her zaman birlikten yanayız. Son zamanlarda bazı şeyler söz konusu oldu. Yörükler ve Türkmenlere acaba etnik bir ayrım mı yapıyor? Hayır, biz Yörük ve Türkmenler Türk’tür.Oğuzlar Müslüman olduktan sonra Türkmen adını almış, onun da göçebe hayatı yaşayan kesimine de Yörük demişlerdir. Biz ırkçı değiliz. Biz, bu ülkeyi, Cumhuriyeti kuran her insan bizim başımızın tavıdır. Onun için biz sevginin, barışın, kardeşliğin, birliğin, beraberliğin ana unsuruyuz.
Biz, bugün olduğu gibi bundan sonra da hep birlikte beraberlikten sevgiden yana olacağız ve 733.sünü kutlayacağımız bu Ertuğrulgazi’yi anma ve Yörük bayramının bu kurultayının hepimize, Türk milletine, Bilecik’imize, Söğüt’ümüze, Yörük ve Türkmenlere ve tüm Türklere hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.”
Konuşmaların ardından 732. Ertuğrulgazi’yi anma ve Söğüt şenliklerinde yapılan en güzel ve en donanımlı çadır yarışmalarında dereceye giren katılımcılara plaketleri takdim edildi. Yarışmada birinci olan Isparta Yalvaç Yörükleri adına Oğuz boyları Şuura Genel Sekreteri Fahrettin Beşli’ye plaketi Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir tarafından verildi.
Düzenlenen yarışmada ikinci olan Oğuz Boyları Konfederasyonu adına Konfederasyon Onursal Başkanı Niyazi Çapa’ya plaketini Söğüt Kaymakamı Mithat Gözen verdi. Üçüncü olan Sakarya Karasu Denizköy Yörükleri adına Dernek Başkanı Kerem Cansev’e ise plaketi Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu tarafından verildi.
732. Söğüt Şenlikleri’nin değerlendirilmesi ile bu yıl yapılan 733. Ertuğrulgazi’yi anma ve Söğüt şenliklerinin kasnak programının planlaması yapılan toplantı basına kapalı bir şekilde devam etti.