Bilecik'in Osmaneli ilçesinde Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar uzanan ve yöre için önemli ekonomik değeri olan ''Osmaneli karpuzu''nun korunması ve geleceğe aktarılması için coğrafi işaret tescili alan karpuz fideleri toprakla buluştu.
Osmaneli Belediyesince, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölümünün destekleriyle Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan başvuru sonucu coğrafi işaret tesciliyle tescillenen Osmaneli karpuzu, hem ürünün ekonomik değeri artacak hem de üretim artarak yeni pazarlar içerisinde yerini alacak.
İlçe sınırları içinde yapılan üretimle yılda 150 bin ton civarında üretimi yapılan karpuz, coğrafi yapısıyla gece ile gündüz sıcaklığındaki farkın az olması nedeniyle gelişimine önemli etkide bulunuyor. Osmaneli karpuzu, Diyarbakır ve Adana gibi önemli karpuz üretiminin yapıldığı bölgelerdeki ürünlerden ayrı bir özellik kazandırıyor.
Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin, Osmaneli'nin Anadolu'da çok eski bir yerleşim yeri olduğunu ve 18 medeniyete ev sahipliği yaptığını aktardı.
Nil vadisinde yetiştirilen karpuzun Osmaneli Sakarya vadisinde de dikildiğini vurgulayan Şahin, şöyle konuştu:
''O günden bugüne kadar ilçemizde karpuz, çiftçimizin bir numaralı ürünü olarak ekilmeye devam ediyor. Kıymetli bir ürünü coğrafi işaretleme almak suretiyle literatürümüze daha farklı bir şekilde katkı sağlamış olduk. Coğrafi işaretleme aldıktan sonra özellikle Marmara Bölgesinde tercih edilen Osmaneli karpuzunun bundan sonrası için çok daha fazla satış hacmine ulaşacak ve çiftçimizin yüzünü güldüreceğine inanıyorum. Osmaneli'nin tarihine çok büyük önem veriyoruz. Farklı üniversitelerden tarih hocalarımız araştırmalarına devam ediyor. Yapılan araştırmalarda ele geçen yazıtlarda karpuzun 1550 yıllardan bugüne geldiğini belgelerde görebiliyoruz. Bu da karpuzun çok eski tarihlerden beri ilçemizde üretildiğini bir kanıtı olarak karşımıza çıkıyor.''
''OSMANELİ, ÖZEL BİR İKLİM ÖZELLİĞİNE SAHİP''
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Mesut Kaplan da yaklaşık 4 yıllık süreçte Osmaneli karpuzunun tescilini tamamladıklarını ve ürünün diğer karpuzlardan farklılığını ortaya çıkaran özelliklerini ortaya koyduklarını, değerlendirmeler sonucunda da yıl sonunda tescilinin yapıldığını anımsattı.
Kentin hem tarım hem de sanayi alanında büyüdüğünü, tarımsal üretimde eskiye dayanan karpuzun tescilini yaptıklarını ifade eden Kaplan, ''Tescilde hem Osmaneli Belediyesi hem de üniversitemizin Gıda İşleme Bölümü olarak destek vererek tescilini gerçekleştirdik. Coğrafi tescilinin olabilmesi için o ürünün o coğrafyadan bazı özelliklerini kazanması gerekiyor. Tespitlerin sonucunda bölgenin yapısı ve ikliminin karpuz yetiştiriciliğine uygun olduğunu gördük.'' dedi.
Kaplan, kentte yağış bakımından karpuzun yetişebileceği 559 milimetre civarında olan yağış biriminin bölgede en uygun seviyede olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Bunun yanında Sakarya vadisinin taşımış olduğu alüvyal topraklarda bereketli ve üretici için çok uygun olan bir ortam sağlamış durumda. Yetiştiricilik yapılan topraklarda yeterli düzeyde potasyum ve kalsiyum bulunması ve su düzensizliği olmaması nedeniyle, meyvede fizyolojik bozukluklar görülmez ve meyve kalitesi yüksektir. Osmaneli ilçesi denizden 100 metre civarında yükseklikte, bu yükseklikle beraber çevresindeki dağlarla beraber ekili arazilerin bulunduğu bölgede üretim yapılabiliyor. Bölgede özel bir yapı oluşmuş durumda. Özellikle rüzgar gibi yağış gibi özellikleri Pamukova ve diğer Sakarya havzasındaki bölgelerden biraz farklı özellik kazanıyor. Osmaneli karpuzu diğer bölgelerdeki ürünlerden ayrı bir özellik kazandırıyor.''
Osmaneli karpuzunun kendine has meyve özelliğinin, iklim, coğrafya ve yetiştiricilik özelliklerinden meydana geldiğini aktaran Kaplan, Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu karasal iklimleri arasındaki geçiş özelliği gösteren ilçede, sıcak ve ılıman iklim görüldüğünü, coğrafi iklim koşullarından dolayı da ürüne kendine özgü bir özellik kazandırdığını sözlerine ekledi.
Osmaneli Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Kurucular Kurulu Başkanı Ertuğrul Ünver ise yağışlardan dolayı 15-20 gün gecikmeyle dikimin gerçekleştiğini dile getirerek, ''Osmaneli'nin havası ve toprağı karpuza uygun. Karpuza en yatkın toprak bu topraktır.'' değerlendirmesinde bulundu.