Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Endüstriyel sürdürülebilirlik Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 1. Endüstriyel Sürdürülebilirlik ve Yeşil Dönüşüm Çalıştayı başladı.
Çalıştayda konuşma gerçekleştiren TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “Yeni bilgi üretimine ihtiyaç var” derken Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir ise,“Ülkemizin gelecek hedefleri doğrultusunda istikrarlı çalışmalarımıza devam etmekteyiz.” dedi.
Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması sonrası Şeyh Edebali Üniversitesi’nin Tanıtımı Müzik Dinletisi ile başlayan program, konuşmalar ile devam etti.
“HEPİMİZ YAŞAYARAK GÖRÜYORUZ”
Programda; konuşma gerçekleştiren TÜBİTAK Başkanı TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal şunları ifade etti:
“İklim değişikliğinin oluşturmuş olduğu parabolik olarak yaşıyoruz. Normalde beklenti yönetilebilir beklenti. Mineral boyutta ilerleseydi küresel boyutta, ülkeler boyutunda, uluslararası boyutta üstesinden gelinebilme potansiyeli çok daha yüksekti. Ama ilerleyiş paraboliktik boyutta bunu hepimiz yaşayarak görüyoruz. Yaşanan sel felaketleri, yangınlar buna bağlı olan kuraklık enflasyon, ekonomik yaşamın çok daha güçleşmesi gıda arz güvenliği enerji arz güvenliği, bunların tümü ne bu yıla değil geçmişte de olmuştu. Ne yazık ki, bunların üstesinden birkaç yılda geçilebilir olduğunu bilimsel veriler ile artarak etkisinin devamı noktası söz konusu.
“BAZI ÇÖZÜMLER VAR”
Bununla beraber getirilen bazı çözümler var. Teknolojik çözümler. Aynı zamanda nasıl gıda arz güvenliğini, enerji arz güvenliğini konuşuyorsak siber güvenlik kavramı da bunun yanında. Yani bilginin, dijitalleşmenin beraberinde getirmiş olduğu suç unsurlarının daha fazla artması.
“TÜRKİYE BUNDAN EN ÇOK KENDİSİ ETKİLENECEK OLAN ÜLKE”
Bölgedeki jeopolitik konumumuzdan dolayı iklim odaklı göçmen kavramı var. İklimden dolayı göç edecek insanlar. Ne yazık ki, Türkiye bundan en çok kendisi etkilenecek olan ülke. Türkiye’ye iklim göçmenlik gelmesinden daha çok, kendisi iklimden dolayı göç edecek olan ülkelerin arasında ki kategoride yer alıyor.
Yaşamış olduğumuz deprem bunun en iyi öreklerinden bir tanesi. Birçok vatandaşımız o coğrafyadan başka coğrafyaya göç etmek zorunda kaldılar. Bunun gibi gelecekte çok daha fazla göçmen görebileceğiz.
“OLDUKÇA KARMAŞIK”
Diğer taraftan bunun karmaşıklığı da söz konusu. Hem ekonomik, çevresel, jeopolitik, sosyal ve teknolojik anlamda ki tüm başlıklara bakarsak birbirleri arasındaki ilişki oldukça karmaşık.
Üniversiteler de geçmişteki bilgi üretme yöntemleriyle, ‘Ben buna çözüm üreteceğim’ diyorsa bu mümkün değil. Dolayısıyla yeni bilgi üretimine ihtiyaç var. O yüzden de üniversitelerin de kendilerini dönüştürmeleri gerekiyor.
“DÜNYADAKİ DOĞAL KAYNAKLAR HIZLA TÜKENİYOR”
Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir ise konuşmasında üniversite olarak yaptıkları çalışmalara değindi.
Rektör Beydemir şunları ifade etti:
“Sözlerime, dünyadaki doğal kaynakların büyük bir hızla tükenmeye başladığı; küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık gibi tehlikelerin geleceğimizi tehdit ettiği bu dönemde, böylesi önemli bir çalıştayın Üniversitemiz ev sahipliğinde yapılmasından duyduğum memnuniyeti ifade ederek başlamak istiyorum.
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK UZMANI” YETİŞTİREN İLK VE TEK ÜNİVERSİTE OLMUŞTUR”
Bilindiği üzere Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, sanayicilerimizin döngüsel ekonomi temelli yeşil dönüşüm geçişlerine destek sağlamak amacıyla 2022 yılında “Endüstriyel Sürdürülebilirlik Disiplinlerarası Yüksek Lisans Programı”nı açarak sektörlerin ihtiyaç duyduğu “Sürdürülebilirlik Uzmanı” yetiştiren ilk ve tek üniversite olmuştur.
Ülkemizde sanayimizin yeşil dönüşüm yolculuğunun daha hızlı gerçekleştirilmesi amacıyla farklı sektörlerde faaliyet gösteren saygın kuruluşların yaptıkları faaliyetleri paylaşarak bu yolculukta zorlandıkları alanların da konuşulacağı bir platforma ihtiyaç olduğunu tespit ettik. Açtığımız bu program kapsamında yapacağımız “1. Endüstriyel Sürdürülebilirlik ve Yeşil Dönüşüm Çalıştayı”nda farklı sektörlerden ve sektörünün öncüleri olan firmaların sürdürülebilirlik uygulamalarının bir arada sunulduğu ve işletmelerin sürdürülebilirlik stratejilerini geliştirmelerine katkı sağladığı aynı zamanda gençlerimizin bu alanda bilgi birikimlerini artırarak profesyonel Sürdürülebilirlik Uzmanları ile doğrudan görüşme sağlayabilmeleri amaçlanmıştır. Çalıştayımızın amacına uygun olarak verimli ve başarılı geçeceğine inanıyorum.
“SIFIR ATIK BELGESİ KAZANDIRDIK”
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi olarak, ülkemiz ve dünya geleceği için mühim çalışmalara imza attık ve atmaya da devam ediyoruz. Bilindiği üzere Sıfır Atık Koordinatörlüğümüz eliyle yürüttüğümüz başarılı çalışmalar neticesinde merkez ve ilçe kampüslerimizin tamamına sıfır atık belgesi kazandırdık.
Üniversitelerin sürdürülebilirlik, eğitim, altyapı, çevre ve enerji, iklim değişikliği gibi hususlarda değerlendirildiği Green Metric Dünya Üniversiteleri Sıralamasında 259; Türkiye’deki Üniversiteler arasında 15. Sıradayız. Üniversitemizin bu başarısı hiç şüphesiz öğrencisi, akademik ve idari personeli ile topyekûn bir bilinç ve farkındalığın sonucudur. Bu kapsamda TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ile üniversitemiz arasında bir iş birliği protokolü imzalayarak nitelikli temel ve ürüne yönelik uygulamalı, bilimsel teknolojik araştırma ve projeler yürütmeye başladık. Ülkemiz için kritik olan teknoloji alanlarında uzman yetiştirmeyi amaçladığımız protokol çerçevesinde ayrıca öğrenci ve öğretim elemanlarımızın sanayinin ihtiyaçlarını tanımalarını ve bu ihtiyaçlara pozitif katkılar sunmalarını sağlayacağız.
“ÖNEMLİ BİR ADIM ATILMIŞ OLDU”
Merkezi Araştırma Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezimiz BARUM, özellikle mermer ve seramik sektörlerinin ihtiyaç duyduğu “İnert Atık Belgesi” için “Yorumlu Teknik Rapor Hizmet” desteği sağlamaya başladı. Geçtiğimiz Nisan ayı itibarıyla BARUM tarafından verilmeye başlanan “Yorumlu Teknik Rapor Hizmet” desteği ile inert atıkların geri dönüşüme kazandırılması için önemli bir adım atılmış oldu.
BARUM’da ayrıca ilimizde bulunan 8 adet organize sanayi bölgesindeki pek çok sanayi kuruluşuna üretim, inovasyon, ve Ar-Ge alanlarında destek vermekteyiz. Üniversite – Sanayi iş birliklerini önemsemekle kalmıyor gerekli yatırımları hızla hayata geçiriyoruz. BARUM, mühendislik alanlarındaki inovatif araştırmalara öncülük etmekte ve sanayi sektörünün ihtiyaç duyduğu alanlarda hizmet vererek üniversite-sanayi iş birliğine güç katmaktadır. Merkezimizde 2022 yılı boyunca 25 farklı sanayi kuruluşuna 270 adet analiz yapılmıştır ve diğer yıllara göre analiz yaptıran sanayi kuruluşları sayısında 3,5 kat artış, yapılan analiz sayısında ise 4,5 kat artış sağlanmıştır. Merkezimiz 2018 yılından itibaren 44 farklı firmaya hizmet vermiştir.
Bilimsel Araştırma Projelerimiz için geçtiğimiz yıl kurduğumuz ve çalışmalarına büyük bir heyecanla devam eden Proje Geliştirme ve Koordinasyon Ofisimizde 1 yıl gibi kısa bir sürede toplam 120 akademisyenimiz proje desteği almış durumdadır. Nitelikli projelerin adeta mutfağı konumda olan ofisimiz “bir fikrim var” diyen tüm akademisyenlerimizin fikirlerini projeye dönüştürebilmeleri ve gerçekleştirebilmeleri için çalışmaktadır.
“474 OLAN YAYIN SAYIMIZI SON 3 YILDA %70 ORANINDA ARTIRARAK 809’A ULAŞTI”
Üniversitemizde Bilimsel Araştırma Projelerine verilen desteklerde ciddi oranda bir iyileştirme sağladık. Çünkü Üniversitelerin, dolayısıyla bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu ürün akademik veriler ve makalelerdir. Buradan hareketle üniversitemizin makale ve atıf sayılarında Web Of Science verilerine göre 2020 yılı öncesinde 474 olan yayın sayımızı son 3 yılda %70 oranında artırarak 809’a çıkarmış bulunmaktayız. Geçtiğimiz pandemi koşullarına rağmen bu artışı sağlayan değerli hocalarımı huzurlarınızda bir kere daha tebrik ediyorum. Yayın sayımızdaki bu artışın önümüzdeki süreçte de istikrarlı bir şekilde süreceğine yürekten inanıyorum.
Üniversiteler, öğrencilerine kaliteli bir eğitim sağlamanın yanı sıra bilimsel çalışmaların da merkezi olan kurumlardır. Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörlüğümüz, hem üniversitemiz akademik personeline hem de kamu-sanayi-üniversite işbirlikleri kapsamında diğer paydaşlarımıza kalıcı ve akılcı çözümler üretmektedir. Bu bağlamda sanayi kuruluşlarına Ar-Ge Desteği, Patent Desteği, İnovasyon çalışmaları gibi çok sayıda faaliyeti eşzamanlı olarak yürütmektedir. İlimizin diğer özelliklerinin yanı sıra bir Organize Sanayi Şehri olması bu çalışmalarımızda bize ilham verici bir kuvvet olmaktadır.
Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörlüğümüz tarafından yapılan ve 2020 yılı öncesinde 3 olan Ar-ge Proje sayımızı 2022 yılı sonunda 14’e çıkarmış bulunmaktayız. Aynı dönemde 1 olan Patent Başvuru sayımızı ise an itibarıyla 16’ya çıkarmış durumdayız.
Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörlüğümüz pandemi dönemine denk gelmesine rağmen 2020-2021 yıllarında 11; 2022 yılında 35 ve 2023 yılının ilk 3 ayında 10 olmak üzere toplam 56 firma görüşmesi gerçekleştirmiştir. İlimizdeki ve bölgemizdeki sanayi kuruluşlarına Ar-Ge ve patent desteği sağlamak, firmalarımıza katma değer oluşturmak adına büyük bir çaba sarf eden Koordinatörlüğümüz 2020 yılı öncesi 6 olan firma etkinlik sayısını da 34’e çıkarmış durumdadır.
Teknoloji transfer Ofisimizin üniversitemize olduğu kadar ilimize ve özellikle sanayi kuruluşlarımıza da büyük bir artı değer olduğunu tekrar belirtmek istiyorum. Sanayi üretiminde Ar-Ge çalışmalarının ve inovasyonun önemini düşündüğümüzde, Teknoloji Transfer ofisimizin ne derece önemli bir misyon üstlendiğini görebilmekteyiz.
“İLİMİZDE YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZ İÇİN EĞİTİMLER VERMEKTEYİZ”
Tüm bunların yanında Üniversitemizi ilimizde yaşayan tüm vatandaşlarımızla buluşturmak amacıyla çeşitli projeler yapıyoruz. Çünkü bizler bir üniversitenin, kendi kampüsünden daha büyük olması gerektiğine inanıyoruz. Üniversitemizde yapılan akademik çalışmaların vatandaşlarımızın hayatlarına temas etmesi noktasında önemsediğimiz Sürekli Eğitim Merkezimizde bir yandan akademisyenlerimize ve öğrencilerimize yönelik eğitimler verirken diğer yandan da ilimizde yaşayan vatandaşlarımız için eğitimler vermekteyiz. Arıcılık, İş Sağlığı ve Güvenliği, Robotik Kodlama gibi daha pek çok kursumuzda bugüne kadar toplam 1194 Kişinin eğitim ve sertifika almasını sağladık. Sürekli Eğitim Merkezimiz alanında uzman akademisyenlerin özverili çalışmalarıyla ilimizde yaşayan genç yaşlı, kadın erkek ayrımı yapmaksızın tüm vatandaşlarımıza ulaşmaya ve onlara değer katmaya devam emektedir.
Bir lisan bir insan felsefesi ile yabancı uyruklu öğrencilere Türkçenin öğretilmesi için ve Türkçe seviyelerini belirlemek için kurulan Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) gayretlerimiz sonucunda son 3 yılda toplam 918 öğrenciye Türkçe eğitimi vermiştir.
TÖMER’de çalışma prensibimiz yalnızca Türkçe öğretmek değil, Türkçeyi bir kültür olarak öğrencilerimize işlemektir. Bu sebeple yalnızca Türkçemizi öğretmekle kalmıyor geniş bir alanda kültürel etkileşim faaliyetleri de gerçekleştiriyoruz.Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi olarak, ülkemizin gelecek hedefleri doğrultusunda istikrarlı çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Tüm fakültelerimizle öğrencilerimize kaliteli bir eğitim imkanı sağlarken ilimizde ve bölgemizde yaşayan vatandaşlarımıza da hizmet vermekteyiz. Sadece sanayi de değil sağlıkta da ciddi atılımlar yaparak ilimize ve bölgemize katkı sağlamaktayız.
Sözlerimin sonunda bir kere daha, bu anlamlı çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Çalıştayın ülkemiz ve dünya geleceği açısından verimli ve başarılı olmasını temenni ediyorum. Her birinizi saygı, sevgi ve muhabbetlerimle selamlıyorum.”
Programa; TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ali Murat Sürekli, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Murat Alanyalıoğlu, Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ergün,Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin, Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, STK temsilcileri ve vatandaşlar katılım sağladı.
Üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi konferans salonunda II. Oturum şeklinde devam eden programda, sürdürülebilirliğe ilişkin çeşitli sunum ve konuşmalar gerçekleştirildi.
Program sonunda katılımcılara plaket takdiminde bulunuldu.