Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yerel Yönetimler Genel Başkan Yardımcısı, CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, partisinin tüzük kurultayına ilişkin konuştu. Tüzün, “Kurultayımızı büyük bir olgunlukla tamamladık. Sadece tüzüğümüz değişmedi, programımız da değişti. Bu programda temel hedefimiz, ilk genel seçimde Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olup parlamentoda çoğunluğu sağlaması ve Cumhuriyet Halk Partisi’nden bir arkadaşımızın cumhurbaşkanı olmasıdır. Birleşerek, bütünleşerek, kucaklaşarak ve birbirimize sarılarak bu süreci hep birlikte yürüteceğiz.” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 101. kuruluş yıl dönümü kapsamında Bilecik Cumhuriyet Meydanında tören düzenlendi. Tören sonrası Tüzün, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen tüzük kurultayına yönelik açıklamalarda bulundu.
“Çok daha önce yapılması gereken bir kurultaydı”
Tüzün şunları söyledi:
“Bugün partimizin kuruluş yıl dönümü, 101. kuruluş yıl dönümü. Bu anlamda Bilecik Cumhuriyet Halk Partisi İl Örgütü olarak bir etkinlik gerçekleştirdik. Sizler de bu etkinliğe katıldığınız için ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Sayın Genel Başkanımız, seçildiği kurultayda özellikle tüzüğün daha demokratik hale gelmesi için bir taahhütte bulunmuştu. Önceki dönem Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na da benzer bir söz vermişti. Bu kurultay, çok daha önce yapılması gereken bir kurultaydı. Ancak seçimler sonrası yerel seçim takviminin başlamış olması nedeniyle seçimlerin sonuna kaldı. Ve geçtiğimiz hafta itibariyle kurultayımızı gerçekleştirdik. Bu kurultayda, yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin birinci parti olması üzerinde yapılan çalışma büyük memnuniyet verici oldu. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisi ve önümüzdeki ilk seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi parlamentoda çoğunluğunu sağlayabilecek milletvekili sayısına ulaşmayı hedeflemektedir. Ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi’nden bir arkadaşımızın cumhurbaşkanı seçilmesi de sıkça konuşuldu.
Kurultayın ana teması, “Her derdin bir çaresi vardır” olarak belirlendi. Bu tema üzerinden tüzüğümüzde değişiklikler yapıldı. Otuz civarında tüzük maddesi değişti. Beklentiler tam olarak karşılanmamış olabilir. Bu doğaldır; çünkü ne kadar tüzük maddesi değiştirirseniz değiştirin, başka bir arkadaş farklı yorumlayabilir. Ancak çok sayıda arkadaşımız, tüzük maddeleri için görüş ve fikir bildirdi. Çoğu madde oy birliğiyle, birkaç madde ise oy çokluğuyla kabul edildi.
Artık Cumhuriyet Halk Partisi, 4 Eylül ile 9 Eylül tarihleri arasını “Cumhuriyet Halk Partisi Haftası” olarak kutlamaya devam edecek. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 80 il başkanı tarafından oy birliğiyle kabul edilen bir karar söz konusu. Bu karar şunu öngörüyor: Cumhuriyet Halk Partisi’nde görev yapan milletvekilleri için üç veya beş dönem gibi sınırlamalar olacak. Bu sınırlama 27. dönemden itibaren geçerli olacak. Yani 27. ve 28. dönemler sayılmaya başlanacak ve üçten fazla, dörtten fazla ya da beşten fazla milletvekili seçilen arkadaşlarımız için yeni bir süreç başlayacak.
Bu kurallar oy birliğiyle kabul edildi. Önümüzdeki süreçte kimin aday olacağı, nasıl olacağı ve nereden olacağı henüz belli değil. Bu süreç, kendi şartları içinde olgunlaşacaktır. Şu anda 27. dönem birinci dönem olarak sayılıyor, şu anki dönem ise ikinci dönem olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla mevcut milletvekillerinin tekrar aday olma hakları devam ediyor. Eğer bir milletvekili ön seçime girip hakim huzurunda seçimden sonuç alırsa, buna karşı çıkılacak bir durum yok. Ön seçim sonuçları hakim kararına bağlı olarak belirleniyor ve bu nedenle şu aşamada herhangi bir kısıtlama söz konusu değil.
Şunu söyleyebilirim ki, kurultayımızı büyük bir olgunlukla tamamladık. Sadece tüzüğümüz değişmedi, programımız da değişti. Bu programda temel hedefimiz, ilk genel seçimde Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olup parlamentoda çoğunluğu sağlaması ve Cumhuriyet Halk Partisi’nden bir arkadaşımızın cumhurbaşkanı olmasıdır. Birleşerek, bütünleşerek, kucaklaşarak ve birbirimize sarılarak bu süreci hep birlikte yürüteceğiz. Bu nedenle kamuoyunda konuşulan ufak tefek teknik detayların çok da önemli olmadığını düşünüyoruz. Çok yoğun bir süreç geçirdik.
Bilecik’te Ertuğrul Gazi’yi anma etkinlikleri düzenlendi. Şahsen bu etkinliklere bugüne kadar katılıyordum, fakat bu yıl hem buradaki altı-yedi günlük yoğun program nedeniyle hem de oğlumuzun iş yerinin açılışı nedeniyle katılamadım. Üç gün içinde üç defa Ankara’ya gidip geldik. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu etkinliklere en iyi şekilde katılmayı planlıyoruz. Sizlere de tekrar teşekkür ediyorum.” 
