Uzman Klinik Psikolog Çağatay Ersan, Üstünlük ve Aşağılık Kompleksi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Alfred Adler’in, bireyin davranışlarının sosyal çevresiyle olan etkileşimleriyle birlikte şekillendiğini, aşağılık ve üstünlük hislerinin Bireysel Psikoloji kuramını oluşturan en önemli iki kavram olduğunu, istek ve amaçlarla davranışların şekillendiğini savunduğunu aktaran Ersan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Adler’e göre aşağılık kompleksi kıskançlık duygusuyla ilişkili olup kişi değersizlik hissini yoğun yaşar. Özel hayat ve iş yaşamında kendini birçok konuda yetersiz hisseder, takıntılar, saplantılar, özgüven eksikliği, kaygı ve depresyon vb. gibi psikolojik rahatsızlıklar baş gösterir. Üstünlük kompleksi, ise aşağılık olma hissinin aşırı telafisidir. Kişi de düşük benlik saygısı, aşağılık ve yetersizlik duyguları mevcuttur. Üstünlük kompleksi gelişen kişinin çocukluğunda , ebeveynlerinin aşırı ve gereksiz övgülerle herkesten üstün, güzel, yakışıklı, başarılı, yetenekli ve zeki gibi yüklemeler yaptığını, bunun sonucunda da kişinin; ben merkezci düşünme yapısına sahip olduğu, tüm olayları kendi açısından değerlendirdiğini, diğer insanları umursamadığı, empatiden yoksun olduğu ve kendini sürekli diğer insanlarla karşılaştırarak diğerlerinden üstün olduklarına dair benlik algıları oluşmaktadır.
Adler, sağlıklı ve dengeli kişilik yapısına sahip olan çocukta zamanla güven duygusunun geliştiğini ve çocuğun farkındalık düzeyine göre düzeldiğini, aşağılık duygusunu zayıflık olarak görmekten ziyade yaratıcılığın kökeni olduğuna, başarıyı yakalayabilmek ve kendini tamamlamış hissedebilmek için kişiyi motive ettiğini savunur. Her bireyin gelişimi için aşağılık ve üstünlük duyguları normal ve gerekli olduğuna fakat her duygunun aşırı yaşanmasının sağlıksız olduğuna inanır.
Eğer sizlerde benzer durumlarla karşılaşıyorsanız en yakın zamanda uzman bir psikologtan randevu almanız ruh sağlığınız açısından oldukça faydalı olacaktır”