Vali Akpınar’dan İdarecilere Tavsiyeler (!)

Vali Akpınar, Bilecik'te çok sıkıntı yaratan, kendilerini zor durumda bırakan dertlerin olmadığını belirtti ve şöyle devam etti:

“Bilecik ekonomik potansiyeli ve gücü bakımından Türkiye'nin önemli illerinden bir tanesi”

“Kamunun çok ciddi yatırımları var, özellikle karayollarının, demiryollarının ve devlet su işlerinin. Yani Türkiye'nin büyük yatırımcı kuruluşlarının Bilecik'te kendi büyüklüğümüzle kıyasladığımızda çok büyük yatırımları var. Bilecik, nüfus ve yüzölçümü bakımından küçük ama ekonomik potansiyeli ve ekonomik gücü bakımından Türkiye'nin önemli illerinden bir tanesi. Bizde bu ilde hizmet verme şansına sahibiz. Ben Bilecik'te hizmet vermekten gurur duyuyorum. 2.5 yıldır Bilecik ilindeyim. Huzurlu, sessiz, sakin, insanların probleminin en az olduğu yerlerden bir tanesi. Bizlerde inşallah halkımıza faydalı olabiliyoruzdur.

 

'Çalıştığımız yerlerin düzenli ve temiz olmasına dikkat edelim'

 Genel olarak söylediğimiz şeyleri biraz tekrar etmiş gibi olacak ama çalıştığımız bulunduğumuz yerlerin tuvalet lavabolarına kadar temiz ve düzenli olmasına dikkat edelim. Kaymakamlarımız, daire amirlerimiz kendileri kontrol etmek suretiyle temizlik, düzen ve intizamı devamlı gözaltında bulundursunlar. Dairelerimizde lüzumsuz eşya, araç, gereç bırakmayalım. Hurdaya çıkacak olanları hurdaya ayıralım, ihtiyacımız kalmayan şeyleri başka dairelerin ihtiyaçları varsa oraya gönderelim.

 

'Yangın merdiveninin fonksiyonuna uygun şekilde muhafazasını sağlayalım'

Yangın merdivenleri mutlaka çalışır vaziyette olsun. Bu merdivenler insanın hayatında belki bir defa lazım oluyor. Depo olarak kullanıldığında, anahtarının yeri bilinmeyecek şekilde kilitlenmişse işe yaramıyor. Yangın merdiveninin fonksiyonuna uygun şekilde muhafazasını sağlayalım. Su ve elektrik tesisatları salkım saçak vaziyette binalarımızda bazen çirkin görüntüler oluşturuyor. Mümkün olduğunca estetiğe önem verecek şekilde yerleştirmeye çalışalım.

 

'Hizmet gerektiğinde yaşlı ve sakat vatandaşlarımızın ayağına götürülsün' 

Sakat vatandaşlarımız eskiden maalesef eve kapanıyordu. Ama son yıllarda gerek onların ekonomik sosyal durumlarının düzelmesi gerekse devletin almış olduğu birçok tedbirle görülür hale geldiler. İyi ki geldiler. Fakat valilik binası dahil olmak üzere sakat vatandaşlarımızın çıkabileceği yerler az. Devlet dairelerimizde eski yapılan projelerin hemen hemen hiçbirisinde sakat vatandaşlar düşünülmüyor. Basit tedbirlerle sakat vatandaşlarımızın girişine imkan verecek olan düzenlemeleri mutlaka yapalım. Eğer yapamıyorsak vatandaşımızı karga tulumba yukarıya çıkarmaya çalışmayalım. Daire müdürümüz veya çalışan memurlarımız bu vatandaşımızın ayağına insinler, işini yapsınlar. Yaşlılarımız içinde aynı şeyler geçerli. Yaşlılarımız geldiğinde sandalye tutalım, bankonun önünde ayakta bekletmeyelim. Sakatlara, yaşlılara bu konularda yardımcı olalım ama bunu asli görevimiz olarak yapalım.

 

'Mesai saat 8.00'de başlar, mesai saatine riayet edelim'

Mesai konusunda bazı yerlerde sıkıntımız var. Daire amirlerimiz başta olmak üzere mesaiye riayet edelim. Vatandaş 8.00'de geldiğinde muhatap olacağı memurları karşısında bulsun. Ayrıca köyden gelen vatandaşlarımızın geri dönüşlerinde sıkıntı olabiliyor. Bu kişilere, yaşlılarımıza, hamilelere işlemlerinde öncelik vermek kaydıyla vatandaşlarımızı rahat ettirelim. 

Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı'nın parasını hiç bekletmeden fakir fukaraya harcayalım. Bunlar fakirlere harcansın diye gönderiliyor. Ben ağırlığı öğrencilere vermekten yanayım. Öğrencilere yapacağımız yardımlarla onların hayatında anlamlı değişiklikler yapabiliriz.

Okullarımız başladı. Kaymakam arkadaşlarımız tüm okulları tek tek gezsinler, sınıflara girsinler, depolarına baksınlar. Kış gelmezden önce yakıt düzenleri nasıl, kalorifer sistemleri nasıl kontrol edilsin, elden geçirilsin. Bunların kış gelmezden önce bitirilmesi için gayret gösterelim. Bir sıkıntı varsa şimdiden tedbir alalım, kış bastırdıktan sonra öğrenciler sıkıntıya girdikten sonra bakmayalım.

 

'Kamu araçlarının özel işlerde kullanılmasını kesinlikle istemiyoruz'

Kamu araçlarının özel işlerde kullanılmasını kesinlikle istemiyoruz. Bizim daire amirlerimiz, memurlarımız çok paraları yoksa da 5-10 bin TL ile ayaklarını yerden kesecek bir araç alabilirler. Ne kendileri ne de daire çalışanları ne de memurlar işçiler resmi araçları özel işlerinde kullandırmasınlar. Resmi araçları ortak bir havuzdan tüm işlere yönlendirecek şekilde kullandırmaya gayret edelim. Araç konusunda sıkıntı yaşanırsa bilgimiz olsun. 

 

'Bayramlarda Bilecik'i yok saymayın'

Dini ve milli bayramlarımızda dışarıdan gelenler memleketime gideyim derdine düşüyor. Bilecik'te yaşıyoruz, il müdürleri senenin 12 ayında maaş aldıkları yerde bari memurlarıyla vatandaşla bayramlaşsınlar. Bayramda Bilecik'i yok saymasınlar. İlla bayramın dört gününde burada durun demiyorum ama bari bayramlaşın etrafınızdakilerle. Maaşlar buradan alınıyor, hayat burada devam ediyor, bu şehri yok saymayın. Zaten kaymakamlarımızın bu konuda izni yok, bende gitmiyorum. Bunlar dini ve milli günlerimiz. Birliğimizi, beraberliğimizi simgeleyen, karşılıklı sevginin, saygının en üst seviyeden tezahür ettiği günler. Milli bayramlarımızda da daire müdürlerimizi burada istiyoruz.

Üniversitemiz hızlı gelişen üniversitelerden bir tanesi. Birçok şehirde bu hızlı gelişmekten dolayı kalacak yerler ile ilgili problemler var. Ama bizim ilimizde çok şükür bu şekilde bir problem yaşanmıyor. Ama ola ki oldu, bir çocuk benim kalacak yerim yok dedi. Misafirhanelerimizi, elimizdeki imkanları kullanalım ve yardımcı olalım. Üniversitenin işinden bana ne demeyelim. Bu üniversite şehrin bu şehrin önemli bir unsuru, hayatının önemli bir parçası. Bilecik gelişmesini birazcıkta bu üniversiteye borçlu.” ZEYNEP KILBAHRİ