Bilecik’in Osmanlı izleriyle bezeli topraklarında, tarih kokan taşlarıyla zamana meydan okuyan bir yapı yükselir: Köprülü Mehmed Paşa Kervansarayı. Bu görkemli eser, hem bir vakıf külliyesi hem de Osmanlı ticaret yollarının kalbi olarak yüzyıllar boyunca Anadolu’nun ruhunu taşımıştır. Vezirhan beldesinin adını aldığı bu kervansaray, sadece bir konaklama mekanı değil; aynı zamanda kültür, ticaret ve inanç merkezidir.
Köprülü Mehmed Paşa ve 17. Yüzyıl Osmanlısı
Kervansaray, 1661 yılında Osmanlı’nın kudretli sadrazamlarından Köprülü Mehmed Paşa tarafından yaptırıldı. Köprülüler dönemi, Osmanlı’nın idari ve askeri gücünün yeniden toparlandığı bir dönemdi. Bu süreçte imparatorluk yalnızca savaş alanlarında değil, mimaride de ihtişamlı eserler bırakarak büyüklüğünü göstermekteydi. Kervansaray da bu anlayışın en görkemli örneklerinden biridir.
Köprülü Mehmed Paşa, Vezirhan’ı doğrudan ticaret yolları üzerinde seçerek hem ekonomik hem sosyal anlamda önemli bir hizmet gerçekleştirmiştir. Yapı, İstanbul’u Anadolu’nun iç bölgelerine bağlayan İpek Yolu güzergahında yer alır.
Vezirhan: Bir Belde, Bir Kervansaray, Bir Yaşam Kültürü
Bugün Bilecik il merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan Vezirhan beldesi, adını bu kervansaraydan almıştır. Zamanla çevresinde yerleşim oluşmuş, bu yapı bir anlamda beldenin doğuşuna vesile olmuştur. Vezirhan bugün küçük bir belde gibi görünse de, tarihi derinliği ve mimari zenginliğiyle dikkat çeker. Eski dönemlerde kervanların uğrak noktası, ticaretin can damarı, seyyahların güvenli limanı olan bu kervansaray; şimdi tarih meraklılarının gözbebeğidir.
Mimari Özellikleri: Taşın Dili, Sanatın İmzası
Köprülü Mehmed Paşa Kervansarayı, klasik Osmanlı mimarisinin en sade ve işlevsel örneklerinden biri olarak kabul edilir. Yapının mimarı kesin olarak bilinmemekle birlikte dönemin önde gelen mimarlarından biri tarafından inşa edildiği tahmin edilir.
Dikdörtgen planlı bu kervansaray, kesme taş ve tuğla kullanılarak yapılmıştır.
Avlulu bir yapıdır. Avlunun ortasında büyükçe bir şadırvan yer alır.
Avlunun çevresini iki katlı revaklar dolaşır. Alt katta kervanlar için ahırlar ve depolar, üst katta ise yolcular için konaklama odaları bulunur.
Kervansarayın doğu cephesindeki anıtsal kapısı, ziyaretçilerini adeta zamanın ötesine geçirmişçesine karşılar.
Yapının kuzeybatısında bir cami, güneybatısında ise hamam yer alır. Bu durum, buranın sadece bir konaklama yeri değil, bir külliye (kompleks) olduğunu da gösterir.
Kervansarayda Ticaret ve Sosyal Hayat
yüzyılda Anadolu’da kervansaraylar yalnızca dinlenme alanları değil, ticaretin döndüğü, malların alınıp satıldığı, haberlerin yayıldığı merkezlerdi. Vezirhan da bu işleviyle öne çıkıyordu. Özellikle kumaş, baharat, deri, bakır gibi malların nakliyesi ve değişimi burada yapılırdı. Seyyahlar burada kervanlarını dinlendirirken aynı zamanda yeni insanlarla tanışır, kültür alışverişinde bulunurdu.
Kervansaraylar aynı zamanda sosyal dayanışma merkezleriydi. Fakirlere yemek dağıtılır, yolunu kaybedenlere yardım edilir, hasta yolcular tedavi edilirdi. Bu yönüyle Köprülü Mehmed Paşa Kervansarayı bir vakıf ahlakı taşıyordu.
Restorasyon ve Koruma Çalışmaları
Yüzyıllar boyunca ayakta kalan bu anıtsal yapı, 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gözetiminde restore edildi. Gerekli taş onarımları yapıldı, özgün malzemelere sadık kalındı. Bugün hem turizm amaçlı ziyaretçilere açık hem de çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.
Kervansaray çevresindeki alan da düzenlenerek ziyaretçilerin rahatça gezebileceği bir açık hava müzesi formuna büründürülmüştür. Vezirhan Belediyesi ve Bilecik Valiliği, yapının korunması ve tanıtılması konusunda aktif rol üstlenmektedir.
Günümüzde Vezirhan ve Kervansarayın Turizme Katkısı
Vezirhan, kervansarayıyla birlikte özellikle kültür turizmine yönelik ciddi potansiyel taşır. Her yıl yerli ve yabancı turistler burayı ziyaret eder. Kervansaray, Osmanlı mimarisine ilgi duyan akademisyenlerin, mimarların ve tarihçilerin de dikkatini çeker.
Yakın zamanda beldede yapılan yöresel ürün pazarları, el sanatları sergileri ve Osmanlı mutfağından örneklerin sunulduğu etkinlikler sayesinde kervansaray, yeniden halkla bütünleşen bir yapıya dönüşmüştür.
Taşlarla Yazılmış Bir Osmanlı Mirası
Köprülü Mehmed Paşa Kervansarayı, sadece bir yapı değil, bir dönemin ruhunu taşıyan taş bir bellek gibidir. Vezirhan’ın kalbi olan bu yapı; misafirperverliğin, vakıf kültürünün, mimari zarafetin ve Osmanlı’nın medeniyet anlayışının somutlaşmış halidir. Bugün Vezirhan’a yolunuz düşerse, bu kervansarayın gölgesinde biraz soluklanın; belki yüzyıllar öncesinden bir kervan yolcusunun ayak seslerini duyarsınız.