BAŞSAVCI YAŞAR: “HÜKÜMLÜLERDEN ÇOK FAZLA ÇEKİNMEMEK LAZIM”

 

Toplantı Bilecik Başsavcısı Kamil Yaşar başkanlığında gerçekleşti. Toplantıya Belediye Başkanı Selim Yağcı, kurum müdürleri, oda başkanları katıldı. 
Başsavcı Kamil Yaşar’ın yeni gelmesinden dolayı katılımcılarla tanışma gerçekleşti. Gündem maddelerine geçilmeden önce Başsavcı Yaşar, kurumla ilgili bilgilendirme de bulundu. Bilgilendirme de, toplumsal sorunlara çözüm üretirken sürekli sorunlarla karşılaşıldığını ast – üstlere havale yapmakla ömrümüzün tükenmiş olduğunu dolayısıyla toplumun derdine çare olunamadığını söyledi. 
Denetimli serbestlik kurumunun 2005 yılında kurulduğunu fakat yeni kurumlara karşı bir direnç oluştuğu için işlevsellik kazanamadığına değinen Yaşar, eğer denetimli serbestlik kurumları işlevsellik kazanırsa yaşanan acı olaylarla karşılaşılmayacağını söyledi. İşlerinin sadece suç işleyeni yakalayıp adliyeye teslim etmek adliyede de cezasını vermek olmadığını, bu kurum hakkında bilgilendirme yaparak pansuman tedbir alabileceklerini belirtti.
Kurumun toplumsal yaralara parmak basan, çözüm üreten bir kurum olduğunu söyledi. Kuruma işlevsellik kazandırarak mağdurlara özellikle kadın ve çocuklara yardımcı olabileceklerini söyledi. Bu kurumun sadece adliye başsavcılığına ait olmadığını, Bilecik’in çeşitli kurum ve kurumlarının oluşturduğu bir kurum olduğunu ve kuruma işlevsellik kazandırmanın hepsinin görevi olduğunu belirtti ve ile nasıl faydalı olabilecekleri konusunda düşünülebileceğini ekledi.
Türk Ceza Kanunu dahil, Türkiye’de yasal değişiklikler yapıldığını ve kurumun ihtiyaç duyulan kurumlardan biri olduğunu söyledi. Bilecik’i henüz iyi tanımadığını tanıyanların ne yapılabileceği konusunda düşüncelerini paylaşmalarını istedi ve katılımcıları el birliği ile çalışmaya davet etti.
Sonrasında Denetimli Serbestlik hakkında bilgi verildi ve gündem hakkında bilgi verildi. Denetimli serbestlik, “Mahkemece belirtilen koşullar ve süre içinde, denetim ve denetleme planı doğrultusunda şüpheli, sanık veya hükümlünün toplumla bütünleşmesi açısından ihtiyaç duyduğu her türlü hizmet, program ve kaynakların sağlandığı toplum temelli bir uygulamayı” ifade etmektedir. Diğer bir ifadeyle denetimli serbestlik, hükümlülerin suç işlemesine neden olan davranışlarının düzeltilerek, tekrar suç işlemelerinin önlenmesi, ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin takip edilmesi, madde bağımlılarının rehabilitasyonu, mağdurların uğradıkları zararın giderilmesi ve bu yolla toplumun korunmasıdır.
Koruma kurallarının, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu kapsamında kurulan ve yeniden suç işlemenin önlenmesi ve suçtan zarar görenlere verilen zararın telafi edilmesinde önemli görevleri olan koruma kurulları; suçtan zarar görenler ile infaz kurumlarından salıverilen hükümlülere “yardımcı olmak” üzere oluşturulduğundan bahsedildi.
Yeniden suç işlemenin önlenmesi ve mağdura verilen zararın telafi edilmesinde önemli görevleri olan koruma kurulları; suçtan zarar görenlerin ve suç nedeniyle karşılaştıkları psiko-sosyal ve ekonomik sorunların giderilmesi, suçun etki ve sonuçlarının en aza indirilmesi ile ceza infaz kurumlarından salıverilen hükümlülerin yeniden topluma kazandırılmaları amacıyla gereksinim duydukları konularda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği ile destek olmak üzere kurulmuştur.
Koruma kurullarının görevleriyle ile ilgili de şunlar söylendi: “Suçtan zarar gören kişilerin suç nedeniyle karşılaştıkları, sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunların çözümünde yardımcı olmak.
Ceza infaz kurumlarından salıverilen hükümlülerin meslek veya sanat edinmelerinde, iş bulmalarında, sanat sahibi olanlar ile tarım işletmeciliği yapmak isteyenlere araç ve kredi sağlanmasında, işyeri açmak isteyenlere yardım edilmesinde ve karşılaştıkları diğer güçlüklerin çözümünde yardımcı olmak.
Ceza infaz kurumundan salıverilen çocuk ve genç hükümlülerin öğrenimlerine devam etmelerini sağlamaya yönelik her türlü tedbiri almak; salıverilen diğer hükümlülere de bu konuda yardımcı olmak.
Suçtan zarar gören veya ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülere öğrenimlerine devam etmelerini sağlamaya yönelik şube müdürlüğü tarafından hazırlanan projeleri görüşmek ve karara bağlamak.
Mevzuata verilen diğer görevleri yapmak.”
 
“HALK KURUM HAKKINDA
BİLGİ SAHİBİ DEĞİL”
Konuşmasının devamında Başsavcı Yaşar şunları aktardı: “Asıl suçun mağduru olan özellikle de kadınlarla ilgili birde çocuklarla ilgili denetimli serbestlik kurumları güzel şeyler yapabilir. İşte bunların dertlerine çözüm üretecek biziz. Kurulumuza müracaatı halinde eğitim, rehberlik pek çok konuda yardımcı olunabilir. Sürekliliği sağlamak için kalıcı bir çözüm üretmek lazım. Bu çözümü üretecek merci de emniyet ya da adliye değil, denetimli serbestlik kurumumuz. Belli yaş gruplarına fazla ceza da verilemiyor. Sürekli devam eden bir mükerrerlik hali var, yıllarca çözüm üretilemiyor. İnfaz konusunda da sorunlar olduğundan bu konudaki problemleri çözecek olan kurum burası. Bu konular da bize iş düşüyor. Biraz tanıtımımızı yapabilirsek iyi olur. Çevremizi bilgilendirebiliriz. Sıkıntılı durumlarda herkes birbirine gönderiyor ve kalıcı çözüm üretilmemiş oluyor her seferinde aynı şey oluyor. Gün ya da an kurtarılıyor sadece. Burası kalıcı çözümler üreten kurum. Yeni kurumlara karşı bir direnç gösteriyoruz. Denetimli serbestlikte 6 yıl oldu, ben hala direnç görüyorum. Halbuki bu bütün batı filmlerinde vardır. Kafamıza da kazınmıştır, ünlülerin kamu cezası alması mesela.  Uzlaşma olabilir, illa adliyelik olmaya gerek yok, anlaşılabilir. Bazı şeyleri mahallenin büyüğü yapardı, ailenin büyüğü yapardı. Şu anda bunu avukatlar eliyle yapma imkanı var ama bir türlü uygulanmıyor. Her işi adliyeye taşımanın anlamı yok. Bunlar adliyeden uzaklaşacak, yargılama hızlı olacak. Diğer konular daha derinlemesine incelenecek. Bu açıdan denetimli serbestlik kurumu da güzel düşünülmüş aslında. İşlevsellik kazandırabilirsek güzel şeyler yapılabilir. Çünkü içinde belediye var, emniyet var, jandarma var adliye var. Kamu bankalarımız var diğer ilgili kamu kuruluşlarımız var. Bu kadar kişiyi toplamak çok zor iştir. Ama yasal olarak biz böyle bir kurul oluşturmuşuz. İşte burada konuşup bundan faydalanabiliriz. Bilecik’i faydalandırırız. Halk bunu bilmiyor.”
Yapılan konuşma sonrası kuruma başvuruda bulunan 2 kişinin başvuruları değerlendirildi. 
Başsavcı Yaşar şöyle devam etti: “Kamu kurum kuruluşlarında hükümlüleri çalıştırabiliriz. Benim geldiğim yerde bu düşünceye biraz soğuk bakıyorlardı. Halbuki bir eleman, işlevsel de oluyor. O tür talepler olursa okullarımız, biraz daha yaygınlaştırabiliriz. Genelde mahkemeler ağaç dikme şeklinde ceza veriyorlar. Personel ihtiyacı olan kurumlar vardır. Bir süre oralarda çalışabilirler.”
 
BAŞKAN YAĞCI: “ELEMANA SÜRATLE İHTİYACIMIZ VAR”
Bu sözlerin üzerine Belediye Başkanı Selim Yağcı şunları aktardı: “Şehrimiz her geçen gün gelişiyor. Belediyemizin de hizmet alanları her geçen gün artıyor. Bu anlamda gerek belediye içerisinde hizmetli ihtiyacı gerekse dışarıda çevre düzenlemelerine ilişkin olarak boya ve benzeri hizmetler, mezarlıkların ağaçlandırılması, bakımı, topluma kazandırılması noktasında hükümlü kardeşlerimizi değerlendirebiliriz. Bu noktada bize ne düşüyorsa belediyemizin şartları buna uygun, ortak çalışma içerisinde olabiliriz. Şu anda da elemana süratle ihtiyacımız var. Bu sene özellikle mezarlıklarda ve çevre düzenleme üzerine bir atılım yılı ilan ettik. Bu konuda ciddi bir çalışma yapacağız. Bu konuda gerekli ortak çalışmayı yapabiliriz.”
 
“HÜKÜMLÜLERDEN ÇOK FAZLA
ÇEKİNMEMEK LAZIM”
Başsavcı Yaşar, hükümlülerden çok fazla çekinmemek gerektiğini çünkü elendiklerini söyledi. Hükümlülerle ilgilenildiği zamanlarda onlara iş alanları gösterildiğinde kendilerini geliştirdiklerini ama boş bırakıldıklarında ayrı bir psikoloji içerisine girdiklerini, ayak direttiklerini ve birbirlerini örgütlediklerini belirtti. Fakat onlara değer verildiği belli edildiğinde hükümlü olduklarını bile unuttuklarını ekledi.
Buradaki mahkumların ‘Kader Mahkumu’ diye adlandırılan hükümlülerden olduğunu, Batı’da olunduğu için bu tür faaliyetlerin daha kolay gerçekleşebileceğini eğer Güneydoğu’da olunsaydı bir kısım hükümlülere hiçbir şey yaptırılamayacağını belirtti. 
 
“BAYIRKÖY’E AÇIK CEZAEVİ YAPACAĞIZ”
Denetimli serbestlik dışında açık cezaevi projelerinin de olduğunu aktaran Başsavcı Yaşar, Bozüyük’teki cezaevinin benzerinin Bayırköy’e yapılması projesinden söz etti. Açık cezaevinin amacının da kişiyi topluma, ailesine kazandırmaya yönelik olduğunu söyledi.ZEYNEP KILBAHRİ


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir