BİLECİK HEP BİR NUMARA OLMALI

 

Toplantıda konuşan Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı “Gördüğünüz gibi belediyecilik anlamında yaptığımız faaliyetlerin bir kısmını sizlere anlatmaya çalıştık. Belediyenin görevleri kanunda sıralanır ve kanun şöyle der: Başka bir kurum ve kuruluşun görev alanına girmeyen, mahalli müşterek ihtiyaçların tümünü karşılamakla görevlidir. Yani belediye toplumumuzun her kesimindeki insanın her türlü ihtiyacını karşılamakla görevli olan bir kuruluştur.” dedi.
 
“HEDEFİMİZ ŞEHRİMİZİ BU KISIR DÖNGÜDEN KURTARMAKTIR”
 
Yağcı konuşmasının devamında şunları aktardı:
“Bazı görevler kamu kurumlarına verilir ama onların ulaşamadığı her noktada mahalli müşterek ihtiyaçlardan ve şehirdeki her şeyden sorumlu olan kuruluşlar belediyelerdir.
Bilecik il bazında baktığımızda özellikle geçmiş süreçler içerisinde tarımsal ağırlıklı bir ildi. Köyden şehre gerçekleşen akış bazı sıkıntıları da birlikte getirdi. Sizin gibi genç kardeşlerimizle ve kentleşme bilinciyle dolu eğitim camiamızla birlikte hedefimiz, şehrimizi bu kısır döngüden kurtarmaktır.
Kentlilik bilincini oluşturup, şehirleşme noktasında geleceğe emin adımlarla yürüyerek, emsallerimiz olan veya bize öncü olan şehirlerle rekabet edebilecek ortamları oluşturmak en büyük hedefimiz.
 
“İSTEKSİZ VE DESTEKSİZ BİR İŞİN GERÇEKLEŞMESİ OLDUKÇA ZORDU”
 
Kamu kurum ve kuruluşları sadece organizasyon görevi yapar. Aslında her şeyde aynıdır bu. Mesela bir anne babayı düşünün. Evladı için önce imkanları hazırlar. “Yavrum paran budur, elbisen budur ve benim imkanım budur… Seni şu okula yazdırıyorum” der. Ama o okulda başarılı olup olmama, geleceğe hızlı adımlarla ya da tökezleyerek yürüyüp yürümeme sorumluluğu çocuğa aittir. Siz isterseniz ve çalışırsanız, sınıflarınızı hızlı bir şekilde geçersiniz ve hedeflediğiniz sonuca ulaşırsınız.
İdarecilerin yapması gereken tabiî ki hedefleri belirlemek, bu hedeflere giden yolları açmaktır ama toplumdan uzak, toplumun istemediği ve destek vermediği bir yolculuğun olması mümkün değildir. Eğer Bilecik bütünüyle baktığımızda bir yere varacaksa, kentleşme ve şehirleşme noktasında bir neticeye ulaşacaksa, bunu hep birlikte çalışarak yapacağız. Gayretle ve kurallara uyma bilincini geliştirmekle istenilen noktalara varırız. Bunu yapamadığımız zaman, belediyeler ve kamu kurumları ne kadar zorlarsa zorlasın, toplum tersine çektiği zaman o hedefe ulaşmak çok zordur. Arzusuz, isteksiz ve desteksiz bir işin gerçekleşmesi oldukça güçtür. 
 
“DÜNYANIN İKİ ÖNEMLİ SORUNU VAR”
 
Kentleşme bilincinin temelinde aslında çevresel sorunlar yatıyor. Dünyanın gelecek zaman dilimindeki en önemli iki sorunu var. Ulaştığı medeniyet seviyesini koruyabilmek ve daha öteye götürebilmek için enerji kaynaklarına sahip olmak. Hayatını devam ettirebilmek için de temiz bir çevreye ihtiyaç var. Bazen bu iki unsur çatışıyorlar. Yani insan medeniyetini devam ettirebilmesi için gerekli enerjiyi elde ederken bazen çevreyi katledebiliyor. 
İşte bizler bu coğrafyanın insanları olarak Bilecik’imizden sorumluyuz. Herkes kendi sorumluluklarını yerine getirirse, önce bölgemiz, sonra ülkemiz sonra da dünyamız yaşanılabilir bir hal alır. İşte bu anlamda bu dengeyi çok iyi kurmamız ve çevre bilincinin öncelikle hepimizde gelişmesi lazım. Ne medeniyetimizden, ne teknolojimizden vazgeçebiliriz ne de hayatiyetimizden bu anlamda vazgeçebiliriz. İkisinin dengesinin çok iyi oluşturulması lazım. Yakın zaman içerisinde ambalaj atıklarının toplanması noktasında bir işlem başlattık. Merakla bir aylık sonuçları bekliyorum. Evlerden yanmış evsel yağların toplanması için de bir işlem başlatıyoruz. Bunun da sonuçlarını bekliyoruz. Biz kuralları ne kadar koyarsak koyalım, kurallara uyacak olan insanlarımızdır. Bu oluşumların başarıya ulaşması noktasında sizlerden destek bekliyoruz.
 
“ZOR OLAN BİR ŞEYİ YAPMAK DEĞİL,
ONU YAŞATMAKTIR.”
 
Birçok eserler yapıyoruz. Yollarımızdan parklara ve hatta spor alanlarına varıncaya kadar. Bunların daha sağlıklı gelecek nesillere ulaştırılması ve yıpratılmaması noktasında sizlerden destek bekliyoruz. Kentçilik bilinci çerçevesinde, kamu malı benim malımdır anlayışı içerisinde olmanızı temenni ediyoruz.
Günümüz şartlarında bir şeyi yapmak o kadar da zor değil. Ama yapılan bir şeyi yaşatmak ve sürdürülebilir olmasını sağlamak son derece önemli. Biz bazen çok hevesle yaptığımız işlerin ertesi hafta kırılıp döküldüğünü görünce gerçekten üzülüyoruz. 
 
“ŞEHRİMİZ DEĞİŞİM VE GELİŞİM
TRENDİ İÇERİSİNDE”
 
Şehrimiz çok önemli bir gelişim ve değişim trendi içerisinde. Son iki yıla baktığımızda ülkemizin nüfusuna oranla en hızlı büyüyen illerinin başında geliyoruz. Yine son yıllarda ülkenin en fazla inşaat yapılan illerinin başında geliyoruz. Bu bir şehirdeki gelişimin ve değişimin temel faktörlerini gösteriyor.
Bir yılda yaklaşık %30’lara varan nüfus artışımız oldu. Önümüzdeki yıllarda bu artış ve trend artarak devam edecek. Şu anda çok ciddi bir sanayici kitlesi ilimize yönlenmiş durumda. Yıllardır kapalı duran fabrikalarımız tek tek açılmaya başladı. Artık yeni sanayi alanları bulmakta zorlanıyoruz. İlimiz çok kısa süre içerisinde 100 bin nüfusuna ulaşabilecek bir trendi yakalamış durumda. Ama bu gelişim sadece nüfus ile olmamalı. Benim 7 yıldır Bilecik’te yapmaya çalıştığımız ve tüm arkadaşlarımızla birlikte çabamız ve gayretimiz bu.
 
“YÖNETİCİLER GELECEĞİ YAŞAMAK ZORUNDA”
 
Yöneticiler geleceği yaşamak zorunda. Vatandaş bugününü yaşar ve bu vatandaşın hakkıdır. Bugünkü sorunları ile sizi eleştirebilir ve değerlendirebilir. Bugün bastığı taş yere sağlam oturmadıysa veya arabasıyla geçtiği yol çukursa yöneticiye kızar. Yönetici bugünü yapmak zorundadır. Ama bizim anlayışımıza göre ve gerçek manada yönetim anlayışında yönetici iseniz geleceği düşünmek ve planlamasını yapmak zorundasınız.
Bugün vatandaş kızar ve sizi eleştirir. Ama o günlük ihtiyacı giderdiğiniz de affeder. Fakat geleceği ihmal edersek, nüfusumuz 150 bin olduğunda hala varoş ve kasaba kültürü kalmışsa toplum bunu hiçbir zaman unutmaz, affetmez ve bu hatanın da telafisi olmaz. 
 
“BU ŞEHİR KENDİSİNDEN ÇOK BAHSETTİRECEK”
 
Bizler bu dönem içerisinde özellikle geleceğe yönelik çok önemli yatırımları yapıyoruz. İnşallah hepimiz sağ olursak göreceğiz. Bilecik’in geleceği çok parlak ve bu şehir on yıl içerisinde Türkiye gündeminde kendisinden çok daha fazla bahsettirecek, ön plana çıkacak bir niteliğe ve dinamizme sahip. Biz bunları hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bu şehrin alt ve üst yapısı kentsel dokusu anlamında gerekli stratejileri oluşturacağız. Önümüzdeki dönemden itibaren kentsel dönüşüme girişeceğiz. Belki bazı mahallelerimizi komple yıkacağız ve yeniden şehir yapacağız. Şimdi yeni imar alanları açacağız ve oraları modern şehirciliğin gereklerine uygun, standartları yüksek mahalleler olarak gerçekleştireceğiz.
Belki bazıları bize kızacak ve eleştirecek ama biz sizin gibi gençlerin geleceği için o yükü üzerimize alacağız. 10 yıl sonra onları biz gerçekleştirdik diye bu toplum bizleri hayırla yad edecek.
 
“HEP BİRLİKTE BU ŞEHRİ
İMAR VE İHYA EDECEĞİZ”
 
Hiçbir şey sıkıntısız olmuyor. Bir işe prensiplerinizle, inancımızla girdiyseniz, sabır ve sebat etmek zorundasınız. Hele ki şehircilik de ilkeleriniz, prensipleriniz ve hedefleriniz varsa insanların bireysel menfaatleri ile çatışacaktır bunlar. Çatıştığı zaman da belli bir süre eleştirileceksiniz. Ama sizlerin haklılığı süreç içerisinde ortaya çıktıkça da insanlar yapılanlar doğruymuş inancına kavuşacak.
Şehirler sadece yöneticilerden ibaret değil. Şehirlere anlam katan, şehirlere şekil veren, içinde yaşayan insanların katılımcılığı, birlik ve beraberliğidir. Ben kent stratejilerinin oluşması noktasında milli eğitim camiamızda böyle bir çalışmanın olmasından gerçekten son derece mutluluk duyuyorum. Sizlerin buna ilgi duymasından ve bu alanda kendinizi sorumlu görmenizden son derece büyük keyif aldık. İnşallah hep birlikte bu şehrimizin geleceğini imar ve ihya edeceğiz.
 
“BİLECİK HEP BİR NUMARA OLMALI”
 
Ben her zaman şunu diyorum. Burası tarih şehri. Biz Şeyh Edebalı, Osmangazi ve Ertuğrulgazi ile gurur duyuyoruz. Yani geçmişimizle gurur duyuyoruz. Biz de öyle şeyler yapalım ki gelecek nesiller de bizim yaptıklarımızınla gurur duysun.
Günü gün ederek geçirmeyelim. Çalışarak geleceğimize yatırım yaparak geçirelim. Şunu hiç unutmayın içinde yaşadığınız şehir, üzerine bastığınız topraklar Şeyh Edebalının gözünün feri Osmangazi’nin ayağının izlerinin olduğu topraklar.
Buralarda yaşamak, buralara hizmet edebilmek büyük bir ayrıcalık. Rastgele topraklarda yaşamıyorsunuz. Rastgele topraklarda hizmet etmiyoruz. Bu şehre tarihi misyonunun gerektirdiği vizyonu yükleyeceğiz. Bilecik kıyıda köşede herkesin unuttuğu bir şehir olamaz. Bilecik’e bu yeter deme hakkımız yok. Bilecik hep bir numara olmalı.” HASAN GÜNER


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir