“Büyümemiz İçin Eğitim Düzeyimizin Artması Gerekiyor”

Tecrübe Paylaşımı etkinliğinin bu ayki konuğu,  Bugün Gazetesi Ekonomi Müdürü Zafer Özcan’dı. Özcan, etkinlikte “Güncel gelişmeler çerçevesinde Türkiye ve Dünya ekonomisi, 2014’ten beklentiler” konularına değindi.

Programın açılış konuşmasını yapan BİSİAD Başkanı Cihan Saral, “Bilecik Sanayici ve İş Adamları Derneği olarak Bilecik’in ekonomisine ve kültürüne daha önceki görüşmelerimizde katkı sunmak istediğimizi ifade etmiştik. Bu bağlamda Tecrübe Paylaşımı adı altında her ay mesleğinde öne çıkmış duayen iş adamı, kültür ve sanat insanlarını davet etmek istediğimizi belirtmiştik. İlk toplantımıza sayın Nihat Kurt Bey teşrif etmişler, bizleri onurlandırmışlardı. Kendilerine tekrar teşekkür ediyoruz. Bu ayki toplantımız Bugün Gazetesi Ekonomi Sayfası Editörü sayın Zafer Özcan Bey konuğumuz olarak teşrif etti. Kendilerine davetimizi kırmayıp buraya kadar geldikleri için teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Bugün Gazetesi Ekonomi Müdür Özcan, sunumunda, eğitimin önemine değindi. Özcan, eğitimin büyümeye olan etkisinden söz etti. Özcan şunları aktardı:

“Ben daha önce Bilecik’e gelmiştim. Söğüt’e de özellikle gitmiştim. Gerçekten insan burada bir heyecan duyuyor. Osmanlı’nın kurulduğu topraklara gelince insan kendini biraz farklı hissediyor. Burada olmak gerçekten heyecan verici davetiniz için teşekkür ederim.

Tabi bugünlerde ekonomi gerçi seçim şu anda ağırlıklı gündem oldu ama ekonomi her zaman Türkiye için önemli gündem maddesi. Çünkü küresel ekonomide ciddi çalkantıların yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Ekonomi hem küresel anlamda hem de Türkiye anlamında nereye gidiyor neler yapılıyor onu bir görelim.

Küresel ekonomi şu anda ne durumda? Bu neden önemli? Çünkü artık öyle bir noktaya geldik ki, dünya ekonomisi hiç bu kadar küreselleşmemişti. Yani dünyadaki her hadise özellikle Amerika’daki her gelişme, gelişmekte olan ülkeler dediğimiz, gelişen ülkeler dediğimiz bizim gibi ülkeleri doğrudan etkiliyor. O bakımdan dünyanın nereye gittiğini biraz görmek gerekiyor.

Küresel ekonomide büyüme tahminleri 2014te 3,6lık bir büyümeyi işaret ediyor. Ama 4.1 bekleniyordu şu anda 3,6 da. Amerika’nın büyüme tahminleri de 2.9’larda büyüme beklentisi vardı. O da 2.6 olarak 2014’te gerçekleşmesi bekleniyor. Bizim için en önemli alan Avrupa Birliği, şu anda hala ticaretimizin büyük çoğunluğunun %50’den fazlasını Avrupa Birliği ülkeleriyle yaptığımız için Avrupa Birliği’ndeki durum önemli. Orada pozitif bir gelişme var. 2008’den 2009’dan bu yana negatif büyümelerle kapatan Avrupa Birliği ilk defa bu yıl pozitif büyüyecek. Yani bir puanda olsa yukarı doğru büyüme ivmesi var. Bu bizim ekonomimiz açısından son derece önemli. Gelişen ülkelerin büyüme tahminlerine baktığımızda orada da yine 5,9 olarak daha önce tahmin edilmiş ama bu 5.1’lik bir 2014 büyümesi öngörülüyor. Burada Çin faktörünü unutmayalım. Çin şu anda küresel ekonomiyi tek başına etkileyen çok önemli bir ülke haline geldi. Bakın 1 puan net olarak etkiliyor. Dünya ticaretinde de yine 5,8’den 4,9’lar ortalama %5’lik olumlu büyüme olacağı şu andaki tahminleri artıyor.

 

‘Genç nüfus işsizliği çok önemli bir sorun’

 

Şu anda işsizlik bütün ekonomiler için önemli bir sorun kaynağı. İşsizlik oranlarına bakıldığında Amerika’da 8,1’ler Avrupa ülkesinde de 11,5’larda işsizlik görüyoruz. Bu Türkiye’de 9,7’ler düzeyinde şu anda. Hatta en son veride 9.9 olarak geldi 2013 verisi. İşsizliği bir sosyal sorun haline getiren bir mesele var. İşsizlik her zaman önemli ama onu daha önemli hale getiren genç nüfus işsizliği. Genç nüfusta işsizlik oranlarına baktığımızda özellikle Avrupa’da çok yüksek rakamlar karşımıza çıkıyor. Bizde de bu problem var. Bizde de 17,2 bu. Ama son verilerde yüzde 18lere çıktı. Türkiye’de de bu seviyede ama Avrupa bölgesi ortalaması yüzde 25. Şuanda dünyanın küresel ekonominin en önemli konu başlıklarından bir tanesi.

Biz şu an yaptığımız yatırımları başka insanların yaptığı tasarruflarla gerçekleştiriyoruz. Kendi tasarruflarımızla gerçekleştiremiyoruz. Ama bizim gibi ülkeler tamamen kendi öz kaynağıyla yatırım yapıyorlar. Sanayide çok ciddi ithalat bağımlılığımız var. Arge ve inovasyon becerisinde yetersizliğimiz var.

 

‘Büyümemiz için eğitim düzeyimizin artması gerekiyor’

 

Eğitimle ekonomik büyüme arasında çok ciddi ilişki var. Türkiye’de şu anda ortaöğretimi bitiremeyenlerin toplam nüfusa oranı %60’lara yakın. En iyi Güney Kore. Bu şu demek, bir yıllık bir artış eğitim düzeyimizi ortaokuldan liseye gelmesi yıllık büyümeyi 1 puan arttıran bir etken. Bizim büyümemiz sadece tek başına bir şey değil eğitim düzeyimizin artması da çok önemli konu. Maalesef bu son yıllarda eğitimde yaşadığımız çok ciddi sıkıntılar bizim büyümemizi de çok ciddi konularda etkileyen konulardan bir tanesiydi.

 

Türkiye’de son 10 yılda ekonomik göstergeler alanında çok önemli gelişmeler de oldu. Gelişen ülkeler içerisinde özellikle bütün gelişmiş ülkeleri de dahil ettiğimizde dünyada şu anda kamu borcu diye çok ciddi bir sorun var. Türkiye’nin rahat olduğu alanlardan bir tanesi kamu. Kamu borcumuz şu anda Avrupa’nın en düşüğünde. Çok önemli bir konu. Ama buradaki sorun şu, özel sektörün borcu çok yüksek. Yani özel sektörün borcu özellikle bu döviz krizinde katlanmış durumda. 250 milyarlar civarında ki çok ciddi bir özel sektör borcumuz var. Onu unutmamak lazım.

Bütün ülkelerde olduğu gibi bizim ülkemizde de yolsuzluk problemi. Özellikle bu 17 ve 25 Aralık operasyonları bunun ekonomik boyutu üzerinde durmak istiyorum. Burada şu önemliydi. Olayı biliyorsunuz hepinizin gündeminde olan bir şey. 2009-2012 yılları arasında 87 milyar euro kara para aklandığı gerekçesiyle kamu personeline 139 milyon lira rüşvet dağıtıldığı tespit edilmesi. Bunun bedeli şu, 87 milyar euro şu anlama geliyor. 36 tane Marmaray, 284 tane de metro alanına bedel bir rakamdır bu. Bu aslında bizim cebimizden çıkan paradır. 25 Aralık’ta bu yapılmayan bir operasyon vardı. O da şuydu 28 büyük kamu ihalesinde devletin 100 milyar dolar zarara uğratıldığı teknik ve fiziki takiple tespit edilmişti. Bu 100 milyar dolar şu anlama geliyor. 25 adet Marmaray 40 adet 3.köprüye bedel bir rakamdır. Yani bunlar çok önemlidir. Bu memleket o kadar parayı heba edecek zenginlikte değil maalesef. Şu an belki yapamadığımızı şeylerin içinde bu paranın da rolü olduğunu unutmayalım.

 

‘Bu dönemde borçlanma kısa vadeli olmalı’

 

Bu gibi sıkıntılı dönemlerde işletmeler için borçlanma çok önemli bir konu başlığı. Borçlanma kısa vadeli olmalı, 1 yılı aşmamalı. Mümkünse TL cinsinden olmalı. Eğer döviz cinsinden borçlanma olacaksa olmamalı ama olacaksa bile döviz açık pozisyonları kapatılabiliyorsa kapatılmalı ve döviz cinsinden borçlanma %50yi geçmemeli. Yatırımı krediyle yapacaksanız kredi oranı %50yi geçmemeli.

Bu gibi dönemler aslında sizin işletmelerinizi verimlilik ve tasarruf açısından rehabilite edebileceğiniz dönemler. İşlerin biraz daha yavaşladığı biraz daha yatırımların azaldığı dönemlerde bu işletmede nerede kaçak var nerede gereksiz harcama var nerede gereksiz enerji kaynağı var bunlar üzerinde durulmalı. Verimlilik artışına gidilmeli. Ben bunu en büyük işletmelerde bile görüyorum.

 

‘Değişime ayak uydurmak gerekiyor’

 

Yeni nesil girişimcilik dediğimiz bir kavram var. Hangi işi yaparsak yapalım hangi sektörde olursak olalım iş yapma kültürümüzün iş yapma alışkanlığımızı gözden geçirmemiz gerekiyor yani babalarımız büyüklerimiz bu işleri kurmuşlar ama biz bu işi onlara saygımızı kaybetmeden aynı çizgide devam ettirmek zorunda değiliz. Şu anda dünyada öyle hızlı bir değişim var ki bu değişime ayak uydurmak gerekiyor. Bunu yapmak içinde çok ciddi bir şeye gerek. Bunun için firmaların biraz kurumsallaşmaya gitmesi gerekiyor. Kurumsallaşma dediğimiz, profesyonelleşme dediğimiz firmaların yönetimini profesyonellere devretmek değildir. Şirketi profesyonel bir mantıkla yönetmektir. Şu anda şirketimizi belli kurallarla yönetmeye aslında en çok ihtiyaç duyduğunuz dönemdesiniz.”

Sunumunun ardından BİSİAD Başkanı Saral tarafından Özcan’a üzerinde Şeyh Edebali’nin vasiyetinin yazılı olduğu bir tablo hediye edildi. ZEYNEP KILBAHRİ



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir