ÇOCUKLARIMIZ ve İLETİŞİM

 

Daha anne karnındayken ihtimam gösterilir,beden ve ruh sağlığı yerinde olsun diye.Biraz dini eğitimi varsa anne babanın, attığı her adıma ağzına aldığı her lokmaya dikkat eder,yavrusunun gelişimi için.Bilir ki haram lokma geçerse boğazında o yavrusuna da sirayet edecektir.Sonra doğar bebek ve aynı ihtimam devam eder.Gerekirse kendi ihtiyacından kısar ama onun ihtiyaçları asla ihmal edilmez.Her daim  annenin gözü önündedir  yavrusu. Bu durum okula gidene değin devam eder.

     Okulla sosyalleşir çocuk ,artık büyümeye ve arkadaşlarının,öğretmenlerinin sözüne daha çok önem vermeye başlar,çevre etkiler artık onu.Hele on yaşından sonra artık izlenilen diziler,filmler paylaşılmaya başlar arkadaşlar arasında ,o hayatlara bir özenti oluşur.Derken özellikle erkek çocuklarda bilgisayar oyunları hayati önem kazanmaya başlar.İşte bebeklikten belki daha çok ilgilenilmesi gereken  çocuğun bu dönemidir. Ruhsal desteğe çok ihtiyacı vardır hayatının bu en çok “Ben her şeyi bilirim” evresinde.Bu dönemde kendini tanımalı,isteklerini ,duygularını tartmalı,sosyalleşmeli,öfke kontrolünü öğrenmelidir.Okul ve aile birlikte hayatı öğretmelidir çocuğa.Çocuk sürekli korunup kollanmamalı veya tamamen de başıboş  bırakılmamalıdır.Özellikle de uyarıcıların çok fazla olduğu bu çağda neler yapıyor,kimlerle görüşüyor,aile bilmeli,arkadaşlarını tanımalıdır.İletişimi kısıtlanmamalı fakat kontrol edilmelidir.

      Çocuğa hayatta kötü niyetli insanların olabileceği anlatılmalı ,bu konuda filmler izletilmelidir.Bu yaşta herkesi kendisi gibi zannedip sosyal medya denilen canavarda fotoğraflarını kişisel bilgilerini hatta aile sırlarını paylaşan çocuklar var.Bu çocukların çoğunun yüzlerce arkadaşı var.Galiba arkadaş sayısı kendi aralarında bir statü göstergesi.Bu arkadaşların bir kısmını tanıyorsa da eminim çoğu arkadaşlık isteğinde bulunanı şartsız kabul ediyorlar.Yaşı otuzun üzerinde birtakım kötü niyetli büyükler de yaşlarını küçültüp bu çocukluk ve gençlik arası yaştaki masumları çok kolay kandırabiliyorlar.

     Çocuklarımızın bir diğer vazgeçilmezi de cep telefonları.Yaşı on ikiyi geçen çoğu çocuğun elinde telefon var artık hem de  akıllı telefonlar.Sürekli arıyorlar birbirlerini,olur olmaz mesaj  atıyorlar,yeni arkadaşlar ediniyorlar ve bu onların “özeli” olduğu için müdahale edemiyor anne-babalar.Kimlerle arkadaş,neler paylaşıyorlar meçhul.

    Geçen hafta bir Zonguldak’ta bir de Hakkari’de  yaşları 14 ve 15 olan iki kız vahşice öldürüldü. Zonguldak’taki katil zanlısı 56 yaşındaki M.A. öldürdüğü çocukla bir yılı aşkın ilişkisi olduğunu , başkalarıyla görüştüğü için kıskandığından dolayı öldürdüğünü söyledi.Derste mesaj yazdı “Beni öldürme” diye ama katil dinlemedi ve teneffüste kıydı canına.Bu çocuk 56 yaşındaki adamla nerede tanıştı,nasıl görüşmeye başladı ve aile hiç mi farkına varmadı iş bu hale gelene dek?Diğer olayda da benzerlikler var , muhtemelen namus davası,orada da katil aile.Çocuğunu koruyamayınca  öldürmeyi çözüm olarak görmüşler belli ki.Ne acı bir çözüm…

     Bu olaylar umarım son olur.Çocuklarımızın izleyip ders alabileceği diziler ve filmler çekilir , iletişim konusunda dikkate alacağı büyüklere  ,örnek aldıkları oyuncu ve şarkıcılara, televizyondan birkaç dakikalık mesajlar verdirilebilir.  Müfredata  konulan davranış eğitimlerinin içeriği genişletilir, öğretmen ,aileler  ve Aile Bakanlığımız  el ele vererek çocukları kontrol altına alır ,çocuklarımız iletişim konusunda  bilinçlendirilir.

Fazilet BOZKURT



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir