Vali Büyükakın: “Asıl olan mücadelemiz beka mücadelesidir”
Bilecik Valisi Tahir Büyükakın başkanlığında daire müdürlerinin katılımıyla İl İdare Şube Başkanları toplantısı düzenlendi. İl Genel Meclisi Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda Vali Büyükakın düşüncelerini başlıca üç başlık üzerinden ifade etti. İl Müdürlükleri tarafından yapılan bilgilendirmelerde; İstatistiğe boğulan, sadece sayılardan oluşan bir çalışma usulünden ziyade analitik bir mantıkla bakan, sayıları analiz eden bir karar destek sistemi olarak karar almaya yardımcı olacak şekilde hazırlanmasını ve “Efendim ne emredersiniz bu konuda?” üslubundan “Bizim değerlendirmemiz şudur. Seçenekler şunlardır. Seçeneklerin artı, eksi yönleri şunlardır. Daire olarak kendi görüşümüz bu yöndedir.” şeklinde bir raporlama formatına dönülmesi gerektiğini söyledi.
Vali Büyükakın ayrıca özellikle dikkat edilmesi gerekilen en önemli hususun ülkemizin beka mücadelesi olduğunu belirterek; “FETÖ’yle mücadele konusunda ve benzeri yapılarla mücadele konusunda, PKK terör örgütüyle mücadele konusunda en ufak bir ihmal göstermeden sürekli canlı olarak, sürekli dikkatli olarak ve “Tamam, bu geçti, artık bir sorun çıkmaz vs” gibi bir izlenime kapılmadan, her an her şey olabilirmiş gibi, tüm dikkatimizle ve tüm gayretimizle bu mücadeleye devam edeceğiz. Asıl olan mücadelemiz beka mücadelesi. Bu konularla ilgili her zaman gösterdiğiniz gayretten çok daha fazla gayret göstermenizi bekliyorum.”dedi.
Büyükakın yaptığı konuşmada şu ifadere yer verdi: “Sizlerle yaptığımız ilk toplantı bu vesileyle usulü hakkında önce birkaç şey söylemekte yarar görüyorum. Çalışmalarımızda özellikle brifinglerde olsun daha sonraki birimlerinize ait raporlamalarınızda olsun. Özellikle istediğim husus şudur; İstatistiğe boğulan, sadece sayılardan oluşan bir çalışma usulünden ziyade analitik bir mantıkla bakan, sayıları analiz eden ama bunu bir istatistik raporuna döndürmeyen bir karar destek sistemi olarak karar almaya yardımcı olacak raporlamaya dönüştürmenizi istiyorum.
“Sayılar sadece karar almaya destek olduğu zaman anlamlıdır”
Birim amirleri olarak sizlerin bile her an sorulduğunda aklınızda olma ihtimali olmayan gereksiz rakamları bana anlatarak boşu boşuna ne beni meşgul edin ne de siz bu sayılarla meşgul olun. Sayılar sadece karar almaya destek olduğu zaman anlamlıdır. Yoksa sadece sayılardan ibaret bir sunumun anlatılması halinde karşımıza çıkacak şey istatistiklere boğulmuş, dikkatini bir noktaya yoğunlaştırmayan, karar almaktan giderek uzaklaşan, sonuç odaklı olmaktan uzaklaşan bir yönetim ortaya çıkar. Onun için öncelikli olarak bu hususa dikkat etmenizi istiyorum.
“Sonuç odaklı olmamız lazım, hızlı sonuç üretmemiz lazım”
Tabi belki biraz şimdiye kadarki geleneklerinizin ve alışkanlıklarınızın dışında bir çalışma usulü olacak ama biraz da alışkanlıkların değiştirilmesi yönünde bir fonksiyonumuz olduğunu da düşünüyorum. Bunu özellikle karar alma konularında kentin geleceğine dair kritik kararları alma noktasında, vizyon belirleme noktasında, buna ilişkin stratejiler belirleme noktasında, gerçekten etkin kararlar alma noktasında bu usulün dışında bir çalışmanın verimli olduğunu ben şimdiye kadar hiç görmedim. Sonuç odaklı olmamız lazım, hızlı sonuç üretmemiz lazım. Ama hızlı sonuç üretelim ve sonuç odaklı olalım derken de hatalı kararlar vermemiz lazım. Bunun en doğru yolu da elimizdeki verilerin doğru bir şekilde işlenmesi ve karar almaya destek olacak forma dönüştürülmesi, seçeneklendirilmesi, fayda ve maliyetlerinin, avantajlı ve dezavantajlı taraflarının ortaya konması, birinci, ikinci ve üçüncü senaryoların elimizde olması gerekir ki biz doğru bir süreç yönetebilelim.
“Efendim ne emredersiniz bu konuda?” üslubundan vazgeçin
İkinci önemli husus ise her bir müdürlüğün kendi yükünü olduğu gibi alıp bizim sırtımıza vurması sonucunu doğuracak “Efendim ne emredersiniz bu konuda?” üslubundan “Bizim değerlendirmemiz şudur. Seçenekler şunlardır. Seçeneklerin artı, eksi yönleri şunlardır. Daire olarak kendi görüşümüz bu yöndedir.” şeklinde bir raporlama formatına dönmesi ve bunun üzerine de bizim diğer birimlerin koordinasyonu ekseninde değerlendirme yapıp bir karar vermemiz doğru olandır. Ancak bu durumda ben yorum yapabilirim. Sizin açınızdan en doğru olan karar kendi noktanızdan baktığınızda doğru olabilir ama diğer dairelerle koordinasyon anlamında toplam sonuçlar itibariyle sağlıklı olmayabilir. Bizim bu koordinasyonu sağlarken zaman zaman bizim için birinci değil ikinci iyi olan çözümler konusunda biz belki ikinciyi tercih ederiz. Bu da koordinasyonun toplam sonuçlarının daha verimli olmasına yardım edeceği için böyle olur.
“Her zamankinden daha fazla gayret göstermenizi bekliyorum”
Üçüncü önem arz eden husus ise ülkemizin içinden geçtiği koşullar. Bu konu üçüncü sırada söylenmekle birlikte bütün konuların hepsinden önce gelen bir konu olarak değerlendirilmeli. Özellikler dünyanın içinden geçtiği süreçte bütün dünya yeniden dizayn ediliyor. Popüler tabiriyle yeni dünya düzeni dediğimiz düzen bir taraftan inşa edilmeye çalışılıyor. Meseleyi dünya çapında okuduğunuzda küresel gelişmelere yön vermeye çalışan aktörler aynı zamanda bizim topraklarımıza ilişkin bir takım aksiyonlar da almaya çalışıyorlar. Ülkemizin bekası, milleti ve devleti ile birlikte bölünmez bütünlüğü açısından bakarak bütün mevzularımızı değerlendireceğiz. Devletimizin bekasıyla alakalı ile ilgili alınması gereken tedbir her neyse diğer her şeyi geride bırakıp en önce bu hususu ele alıp öncelikle onun üzerine yoğunlaşacağız. Bu konudan sizlerden özelikle FETÖ’yle mücadele konusunda ve benzeri yapılarla mücadele konusunda, PKK terör örgütüyle mücadele konusunda en ufak bir ihmal göstermeden sürekli canlı olarak, sürekli dikkatli olarak ve “Tamam, bu geçti, artık bir sorun çıkmaz vs” gibi bir izlenime kapılmadan, her an her şey olabilirmiş gibi, tüm dikkatimizle ve tüm gayretimizle bu mücadeleye devam edeceğiz. Asıl olan mücadelemiz beka mücadelesi. Bu konularla ilgili her zaman gösterdiğiniz gayretten çok daha fazla gayret göstermenizi bekliyorum.”
