KARAMOLLAOĞLU BİLECİK’TE HÜKÜMETE SESLENDİ “Uçuyoruz ama nereye ineceğimizi bilmiyoruz”

featured

Saadet Partisi, Bilecik’te İl Başkanlığı’nın 7. Olağan Kongresini gerçekleştirdi.  Ethem Ersöz’ün İl başkanlığına seçildiği kongreye, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da katılım sağladı. Katılımın yoğun olduğu kongrede, Karamollaoğlu yaptığı açıklamalarla mevcut iktidara ağır eleştirilerde bulundu.

Geçtiğimiz Pazar günü, Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen kongre İstiklal Marşı ile başladı. Faaliyet ve hesap raporlarının okunması ile devam eden kongrede yönetim kurulunun ibrası alınarak siyasi konuşmalara geçildi.

“Milli görüş iğneyi kendine batırmaktır.”

Kongrede tek aday olan Saadet Partisi İl Başkanı Ethem Ersöz, yaptığı konuşmada, Milli görüşten ne anladığını ve ne den burada olduğunu özetlemek istediğini belirterek; “Kime sorarsanız sorun dürüst olduğunu söyler. Aksi zaten çelişkidir paradokstur. Ancak dürüst olduğunu söyleyen kişi şunu demiş olur: “Ben dediğimi yaparım, yapmayacağım şeyi söylemem.” Kime sorarsanız sorun ahlaklı olduğunu söyler. Ahlakın herkesin bildiği esas tanımı, kendine yapılması istemediği şeyi, başkasına yapmamaktır. Ben kendimi burada onurlu ve gururlu hissettiğim için buradayım. Milli görüş iğneyi kendine batırmaktır. Milli görüş çaydanlığın altını yakmaktır” ifadelerini kullandı.

“Kongreler olarak ilk adımı Bilecik’te atıyoruz.”

Kürsüye gelen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Yapılan nu kongrenin Bilecik’e, Türkiye’ye, bütün İslam alemine ve bütün dünyaya hayırlara vesile olmasını dileyerek; ” 7. Olağan Genel Kongremizi yaptık. Yeni bir genel idare kurulu teşekkül etti. Şimdi kolları sıvadık ve kongreler olarak ilk adımı da Bilecik’te atıyoruz. Bilecik’in tarihi önemini size anlatacak değilim. Bunu zaten siz çok iyi biliyorsunuz. Burası bizim atalarımızın şehri. Bizler hakikatten büyük ideallerin insanlarıyız. Samimi olarak inanıyorum ki, sadece memleketimizde değil, bölgemizde de bütün İslam Aleminde ve bütün dünyada da huzuru, barışı temin edecek prensipler bizde. Bu bizim çok ama çok akıllı olduğumuzdan değil. Bu prensipler bize aktarıldığı için. Biz bu duyguya sahip olarak siyasete atılmış bulunuyoruz. Bu görüşün, bu idealin adı Milli görüştür.  Milli görüş siyasetinin temeli, hakka, hakkı üstün tutmaya dayalıdır” dedi.

“Benim gibi düşünmüyorsan hainsin. Böyle bir mantıkla ülke yönetilir mi?”

Ülke yönetiminde, “hakkı” ön planda tutacakları vurgulayan Genel Başkan Temel Karamollaoğlu; “Lafta, icraat bir araya gelmez ise hiçbir şey yapamazsınız. Bir şey söylersiniz, ama o sözünüzün arkasında durmazsanız, sizin sözünüzün hiçbir kıymeti kalmaz. Bunun için biz yola çıkarken, şunu düstur edindik. Önce ülkemizde öyle bir hava estirilmeli ki kardeşlik havası olsun. Bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi inanmayan, bizim gibi yaşamayan insanlarla kucaklaşmak mecburiyetindeyiz. Bu ülkede her türlü insan var. Başkalarının görüşlerini benimsemek zorunda değiliz ama aynı ülkede yaşıyoruz.  Bize hakkı üstün tutmamız emredilmiş. O yüzde bu toplumda birbirimiz ile olan münasebetlerimizde hakkı önde tutmak mecburiyetindeyiz. Bir insanın, namazı ve orucu sizi aldatmasın. Siz onun muamelesine bakın. Devlette birine iş vereceksin, liyakati ikinci planda bırakacaksın. “İstişare? O da ne demekmiş? “Benim kadar bilmeyen insanlarla hangi konuyu istişare edecekmişim?” gibi bir havaya girmeyeceksin. Onun için biz bu toplumda, eğer problemleri çözmek istiyorsak, bir numaralı meselemiz iç barışı sağlamaktır. Kutuplaşmaktan kurtulmak. mecburiyetindeyiz. “Benim gibi düşünmüyorsan hainsin.” Böyle bir mantıkla ülke yönetilir mi? Böyle bir mantıkla ülkede huzur olur mu? Barış tesis edilebilir mi? Bu kendi prensiplerini, topluma anlatamayacak kadar aciz olanların başvurduğu bir yöntemdir” ifadelerini aktardı.

“Devletin dini olur mu? Devletin dini adalettir.”

İlk yapacakları işin adaleti tesis etmek olacağının altını çizen Karamollaoğlu; “Adalet mülkün temelidir. Hz. Ömer’e sormuşlar: “Devletin dini olur mu? Devletin dini adalettir” buyurmuş. Adalet olmadan huzur olmaz. Adalet olmadan bir ülkede zorbalığın önüne geçilemez.  Adaletin dışında liyakate önem göstereceğiz.  İstişareye önem vereceğiz. Peki istişare kiminle yapılır? İstişare senin gibi düşünmeyen, farklı görüşteki insanlarla yapılır. Aksi taktide kendini yüceltmekten başka bir işe yaramaz. Etrafta yalakalar türer” dedi.

“Uçak Sanayi ısrarla takip edilseydi. Bugün bizim F35’imiz değil  T35’imiz olurdu.”

Amerika ve Rusya arasındaki uçak karmaşıklığından bahseden Karamollaoğlu; “Şimdi biz Rusya ile Amerika arasındayız bir tarafta Patriotlar, bir tarafta S400’ler. S400’ü aldıysan Patriotları da vermem. S400’leri aldıysan, F35’leri vermem. Rusya’da diyor ki; “Ondan daha güçlü benim bir uçağım daha var o da ‘36’ gel sana onu vereyim.”Kendimizin yok, biz ikisinden birisine tabi olmak mecburiyetindeyiz niye? Eğer 1974 yılında başlatılan Uçak Sanayi ısrarla takip edilseydi. Bugün bizim F35’imiz değil  T35’imiz, T45imiz olurdu hemde Türkiye damgasıyla” dedi.

“Uçuyoruz ama nereye ineceğimizi bilmiyoruz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a da eleştirilerde bulunan Karamollaoğlu; “Eğer Türkiye’de 1 Milyon TL’lik yatırım yaparsanız 3-4 kişiye iş bulabilirdiniz. 10 Milyon TL’lik bir yatırım ile 30-40 kişiye iş alanı yaratırdınız. Ama siz üretimde 100 insana iş verirseniz dolaylı olarak özel sektörde taşımacısıydı, lokantacısıydı, manavıydı, manifaturacısıydı onun iki misli daha iş doğar kendiliğinden. Bu ne anlama geliyor? Arkadaşlar bugün 65 Milyar Doları biz vereceğiz diyorlar da. 65 Milyar Dolar bugün yaklaşık 400-500 Milyar TL etsin. 500 Milyar TL eğer üretime dönük harcansaydı bunun Türkiye’ye getireceği katkı 1 Milyon insana iş demek olurdu. Ben hikaye anlatmıyorum ben sağlam rakamlar üzerinde durarak bu fikri söylüyorum. Ama siz ben bunu yaparım ee yap ne yapacaksın ki? Hiç bir yere gitmez Türkiye problemini çözemez onun için bizim Saadet Partisi olarak ekonomi modelimiz Türkiye’yi çok kısa bir zamanda uçuracak bir model. Bugün sayın Albayrak, ”Ekonomide uçuyoruz” diyor. Uçuyoruz ama nereye ineceğimizi bilemiyoruz. Öyle bir giriş değil bizimkisi. Bizim ayağımız yerde” ifadelerini aktardı.

“Fetö’nün temeli Ak Parti’nin içinde”

Adaletin dışına çıkıldığı zaman zalim olunacağını vurgulayan Karamollaoğlu; “Bunu herkesin bilmesi lazım.Efendim ülkemiz zorda o halde biz burayı eşkiya metodu ile yürütelim suçlu zannettiğimiz insanları bakın zannettiğimiz diyorum mahkeme nezninde ispat edilsin tamam. Bir sürü kayyum atandı doğuda yetmedi şimdi  Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir belediye başkanını görevden aldılar. Sırada başkaları var deniliyor. Yav arkadaş sen hani demokrattın, hani sen demokrasiye inanıyordun. Efendim bunlar memleketin köküne kibrit suyu ekiyorlar ya bunlar fetöcü, arkadaş bugün ciddi bir araştırma yapılsa herkes görecek ki fetönün temeli Ak Parti’nin içinde zaten. Biz elhamdülillah bu fetö ile hiç bir araya gelmedik. 50 senelik siyasi hayatımızda bizimle bir araya gelemeyen tek grup bunlar oldu” dedi.

“Akıllılar bu ülkenin problemini her zaman çözemez, o yüzden birazcıkta deli olmak gerekir.”

Ülke yönetiminde gençlerin önemine de değinen Karamollaoğlu “Aklım almıyor ya. Öğrenciler okumuş gitmiş kredi almış devlet imkan vermiş 3-4 sene iş bulamamış haciz geliyor. Şu işe bak ya burslar karşılıksızdır devletin verdiği burslar. Ama bu imkan elimde var diye tepesine binip genci mağdur ediyorsun. O gencin bu memlekete karşı içinde bir sevgi kalır mı ya. Onun için biz farklıyız biz esnafında çiftçininde sanayicininde her zaman yanında olacağız. Şunu herkes bilsin esnafımızı ne de sanayicimizi ezdirmeyiz çünkü bu ülkeyi ayağa kaldıracak olan esas itibari ile müteşebbis insan gücüdür. Bizim orada bir söz var;  akıllılar bu ülkenin problemini her zaman çözemez, o yüzden birazcıkta deli olmak gerekir çünkü müteşebbis insanlar cesurdur” dedi.

 

 

 

 

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir