KENYA-NAİROBİ GEZİSİ

 

Yaklaşık bir saatlik uçuştan sonra doğu Afrika ülkesi Kenya’nın başkenti Nairobihava alanına indik. Bizi gece 21.00 sularında hava alanı çıkışında Türk Okullarında lisede okuyan Abdullah isminde Kenyalı siyahî delikanlı karşıladı. Bizlere abiler hoş geldiniz karşılaması yaptı. Abdullah Somali’de anne ve babasını kaybetmiş, Türk okulunda yatılı okuyan Türkçeyi güzel konuşan, üzerindeki altın yıldız takım elbisesiyle adeta bizden biri olmuş. Takım elbisesinin önünü iliklemiş, çok saygılı, biz bir şeyler sormadan konuşmayan, bizim önümüze geçmeden “Buyurun ağabeyler” demesi arkadaşları mest etti.  

              Bizleri bir transport’la yaklaşık 30 dakika karanlığı aydınlatan sıcak ilgi ve alakalarıyla Feza Türk okuluna götürdüler. Yolda hazırlana üç günlük karşılama gezilecek yerler ve uğurlama ile birlikte bütün detay gezi programı hazırlanmış ve bize takdim edildi. Türk okulunda hazırlanan akşam yemeğini yerken aşçıları sorduk “Bizlerde hizmet için buralardayız” dediler. Yani fedakâr ali cenap Anadolu insanı yaklaşık yüz kırk ülkesine sevgiyi kardeşliği kendi öz değerleriyle insanlığa el uzatma seferberliğinde hicreti; sadece öğretmenlerle bırakılmamış, aşçısı, muhasebecisi, esnafı tam bir diyar gamlıkla oralarda gönül zenginliğini görmek bizleri heyecanlandırdı.

             Akşam yemeğinden sonra çay için okul bahçesinde Afrika’ya gelen diğer gönüllü hizmet insanlarıyla hatıralar paylaşıldı. Yaşananlarda; kesilen kurbanları emniyetin olmadığı ülkede güvenlik güçleriyle dağıtıldığını, kesimde kurban kanlarının yerli halk tarafından kurutulup yıl içerisinde yemeklerine et kokusu katması sağladıklarını hayretle anlattılar. Bir başka yaşanan hadise yerlilerin yakaladığı yılanı üçe bölüp paylaşıp yemek niyetle götürmeleri arkadaşları şok etmiş.

            23.00 sularında otelimize dönüp odalarımıza yerleştik. 30 Ekim Sabah namazından sonra 06.30 gibi safari için hareket ettik. Üç saatlik safari seyahatimizde doğal ortamda zürafasından geyiklerine, devekuşundan ceylanlara kadar birçok Afrika ormanları hayvanlarını yakinen gördük.

            Safariden sonra Tuskon’un Kenya bürosuna (işadamları derneğine) kahvaltı için gittik. Dernekte üç yıldır dernek sekreterlik görevi yapan Gaziantepli Fatih; “Gurbette olmanın ne demek olduğunu siz bilemezsiniz ayağınızdaki memleket tozunun bizler için ne ifade ettiğini bilemezsiniz.” dedikten sonra Kenya’da derneğin ilk kurulduğunda Türkiye ile ticari ilişkilerin %30 iken şu an %70’lerde olduğunu ifade etti. Türk iş adamlarını birçok alanda çok avantajla beklediklerini ifade ile davet ettiler.

             Kenya 43 milyon nüfuslu Afrika ülkesinin başkenti Nairobi beş milyon nüfusuyla en gelişmiş ticari merkezlerinden biri konumunda. Tanzanya’nın üç-beş gömlek üstünde hayat standardı mevcut. Tabi kenar mahalleler teneke evler yani açlık halkın %80’nini oluşturmakta. Kenya diğer Afrika ülkeleri gibi Almanya ve İngiliz sömürgesi yaşamış. İngiliz sömürgesini sadece maddi sömürü ile yetinmemiş Kenya’nın inanç ve değerlerini de değiştirmiş. Kenya’nın %80 Müslümanken şu anda %80 Hıristiyan olmuş durumda. 1964 yılında bağımsızlığını kazanmış yer altı zenginli çok olan fakat kendisi zenginliğini değerlendiremediği sömürü güçler gökdelenlerle halkı uyuşturmuşlar.           

             Kurbanın Hakk’a yakınlaşma vesilesi olduğu gibi halkada yakın olmaya çok güzel bir yol oldu.

             Kara tenli Müslüman kardeşlerimiz açlığa, sefalete ve sahipsizliğe itilmiş. Temizlik yok. Eğitim yok. Yaşam tarzları rikkate dokunacak durumda olan Müslüman neyin temsilcisi olabilir ki.

             Şehir turumuzda Hintlilerin tapınaklarını görüyoruz İngiliz misyonerler Hintlileri maşa olarak kullanıp halkın elindekileri almış. Senin olmadığın yerlerde maalesef başkaları çıkarları için insanlığı yok sayıyor.

             Gezimize Türkiye’den Nairobi’ye Yüksek öğrenim için gelmiş gençlerin kaldığı iki evi ziyaret ettik. Hepsi öyle heyecanlı, öyle garipler ki ürkek bir kuş gibiydiler. Ama öncelikle Türk gençlerini hayatın baharında gurbet ele götüren mefkûreleri, idealleri, dertleri ve davalarıydı. Halleri hepimize örnekti. İnsanlık adına dostluk, barış ve sevgi dolu bir dünya için ümitlerimiz bir kat daha arttı.

            Akşam yemeğine yedi yıl önce hicret deyip eğitim seferberliğine destek için İstanbul’daki iş düzenini bozup Kenya’ya giden Bekir Bey’in evine davetliydik. 37 yaşlarında enerji dolu mütebessim simasıyla bizleri karşılayan Bekir Bey Türkiye’ye has mükemmel tattaki yemeklerle bizleri ağırladı. Eşinin ellerine sağlık. Leziz yemekleri yerken güven veren haliyle Bekir Bey Kenya’daki eğitim sevdalılarının faaliyetlerini içtenlikle anlatıyordu. O kadar fedakârlığı sanki başkaları yapmış gibi kendi yaptıklarını küçümsüyorlardı. Herhalde işin sırrı bu olsa gerek.   

            Kenya safarisi ile kendine has kahve ve çayı ile özellikle ticari hacmi ile dikkate değer bir ülke.

Aydın OSMANOĞLU



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir