Böyle bir makamda bulunan bir kişinin sendikamız yönetici ve temsilcilerine darp girişiminde bulunması kabul edilemez bir davranıştır”
Bilecik Memur-Sen İl Başkanı Güray Karamankaya 3 Nisan Perşembe günü İl Özel İdaresi’nin önünde açıklamalarda bulundu. Karamankaya yaptığı açıklamasında
“Meşru yollarla ve hoşgörüyü anlayışıyla Türkiye’nin em büyük memur sendikası Memur-Sen’in gerek Türkiye genelinde gerekse uluslar arası platformda uzlaşmaya dayalı sendikacılığı kendisine rehber edinmesi sonucunda 750 bin üye sayısına ulaşması Türkiye’de memur sendikacılığın gelişmesine zemin hazırlamıştır. Sendikacılık faaliyetlerinde şu ana kadar zorbalık değil gönüllülük esasına göre hareket eden Memur-Sen kendi üyesi olsun olmasın tüm kamu çalışanlarının hak arama mücadelesine destek vermiş ve tüm kamu çalışanlarına kucak açmıştır” dedi ve şöyle devam etti. “Ancak bu bağlamda;
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Halis Nalbant, Memur-Sen Başkan Yardımcımız ve İl Özel İdaresi işyeri temsilcimizi İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Ünaldı’nın makam odasına 02.04.2014 Çarşamba günü saat: 17.00 sıralarında davet ederek birkaç İl Özel İdaresi müdürleri içerisinde hakaretlerde bulunmuş ve bunlarla da yetinmeyerek darp girişiminde bulunarak sendikayı tanımadığını ve sendikal faaliyet istemediğini beyan etmiştir. Halis Nalbant’ın hangi sebeple Memur-Sen olarak İl Özel İdaresinde yapılan çalışmalardan rahatsız olduğuna bizler herhangi bir anlam vermedik. Anayasal bir hak olmakla birlikte 4688 sayılı sendikalar kanununun vermiş olduğu bu hakkın bir kamu idarecisi tarafından engellenmeye çalışılması hem anayasal bir suçtur hem de böyle bir makamda bulunan bir kişinin sendikamız yönetici ve temsilcilerine darp girişiminde bulunması kabul edilemez bir davranıştır.
Memur- Sen ailesi olarak böyle bir davranışı kabul etmiyor adı geçen hakkında sendikal faaliyetleri engellediği ve ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle kamuoyu önünde suç duyurusunda bulunuyoruz. Ayrıca Memur-Sen ailesi olarak tüm yetkililerden konu ile ilgili gerekli soruşturmanın başlatılarak böyle bir davranışın bir daha hiçbir sendikaya yaşatılmamasını istiyoruz.
Şu unutulmamalıdır ki hiçbir kurum hiçbir makam kişilere has değildir. Her şey gelip geçicidir. Kimse kimsenin fikrini sevmek zorunda da değildir. Hiç kimse sevmediği için kişisel problemlerini böyle bir zemine taşıyarak despot bir anlayışla bulunduğu makamını da kullanarak hakaret ve saldırı içerisine giremez. Memur-Sen olarak sendikamıza yapılanları kabul etmiyor ve yetkilileri göreve çağırıyoruz. Bu işin takipçisi olacağımızı buradan kamuoyu ile paylaşıyoruz. Saygılarımızla…
