Mimar Edebalı’ya Sordum

 

 
 
Açtım tarihimin altın sayfalarını,
Çevirdim gururla okudum,durdum,
Söğüt'te yeşeren, Çınar'ın gölgesinde,
Bir of çektim, efkarımı savurdum.
 
Altıyüz yıllık koca bir Çınar,
Üç kıtada meyveli ne dalları var,
Ecdadıma baktıkça ediyorum ar,
Köze attım ciğerimi kavurdum,
 
Kırım'dan başla da gez Avrupa'yı,
Bir abdest al geçer iken Tuna'yı,
Gör Kosova'yı, Mostar'ı, Saraybosna'yı,
Bosna'da ben yüreğimden vuruldum,
 
Süveyş kanalında at biraz yüzgeç,
Kahire'yi dolaş, Bingazi'ye geç,
Rabat'ta, Tunus'ta bir bardak su iç,
Nil misali çok bulandım, duruldum.
 
Gez kara Kıtayı, Yemen'i, Arabistan'ı,
Mekke'de, Şam'da, Bağdat'ta gör atanı,
Nasıl yüceltirim diye Cennet Vatanı,
Bilecik'te mimar Edebalı'ya sordum.
 
''Dediki oğul Beysin, paşasın,
İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın,
Dik durasın, yüksekte yer tutmayasın,''
Kulağıma altın bir küpe buldum.
 


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir