Türk Eğitim-Sen Bilecik Şube Başkanı Ömer Yel, sendika binasında yaptığı basın açıklamasında görev süresi uzatılacak olan müdürlerin değerlendirilmesinin haksız bir şekilde yapıldığını öne sürdü. Yel, değerlendirme sonuçlarının torpili olan ve iktidara yakın duran kişilere yönelik olumlu sonuçlandığını vurgularken “. Okul yöneticiliği koltuğunda artık hak eden değil; torpili olan, kişisel ilişkilerini kullanan, siyasi ve ideolojik davrananlar oturacaktır” dedi.
Yel, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Okul yöneticilerini değerlendirme süreci sona erdi, okul müdürlerinin puanları açıklandı. Bilindiği gibi görev süresi uzatılacak müdürler;ilçe mili eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim şube müdürleri, öğretmenler, okul aile birliği başkanı ve başkan yardımcısı ile öğrenci meclisi başkanı tarafından değerlendirildi.
Değerlendirme sonuçlarına göre; torpili olan, iktidara yakın duran, malum sendikaya üye olan bazı okul yöneticilerine yüksek puan verilmiştir. Öğretmen, okul aile birliği başkan ve başkan yardımcısı, öğrenci değerlendirmesinden tam puan ya da yüksek puan alan okul yöneticilerinin büyük bir kısmı her ne hikmetse ilçe milli eğitim müdürü ve ilçe milli eğitim şube müdürlerinden çok düşük puanlar almıştır. Bunun tersi de yaşanmış, mesai arkadaşlarından düşük puanlar alanlara da- şayet yandaş ise- ilçe milli eğitim müdürü ve ilçe milli eğitim şube müdürleri tarafından yüksek puanlar verilmiş, bu kişilerin 75 puan almaları sağlanarak, görev süreleri uzatılmıştır.
20-25 yıllık okul müdürlerinin bilgisi, becerisi, kıdemi hiçe sayılmış ve bu yöneticilerin görevine son verilmiştir. Bu durum eğitimde büyük infiale, kutuplaşmalara, çatışmalara yol açacaktır. Okul yöneticiliği koltuğunda artık hak eden değil; torpili olan, kişisel ilişkilerini kullanan, siyasi ve ideolojik davrananlar oturacaktır.
Herkes takdir eder ki; bir ilçe milli eğitim müdürü ya da ilçe milli eğitim şube müdürünün, okul müdürünün yöneticilik vasıflarına sahip olup olmadığını bilmesi mümkün değildir. Üstelik 2-3 aydır şube müdürlüğü koltuğunda oturanlar, bu okul müdürleri ile hiç çalışmadan neye göre değerlendirme yapmıştır? Çok açık söylüyoruz ki; değerlendirmeler objektif değildir, siyasidir, usulsüzdür.
Milli eğitimde kadrolaşma operasyonu yapılmaktadır. Eğitimin her hücresinde kendi adamlarını görmek isteyen, kilit noktalara yandaşlarını getirmeyi hedefleyenler kapalı kapılar ardında iş çevirmiştir. “Benden olmayanı yok edeceğim” düsturuyla hareket edenler, farklı düşünenlere yaşama hakkı tanımamaya ant içmiştir. İş bilmeyen, emeği ve alın teri ile değil, siyasi hesaplarla, sendikal tercihleri nedeniyle makamlara getirilen okul yöneticileri devri başlamıştır. Okullar bir kısmı emir kulları tarafından yönetilecektir. Okullar siyasi iktidardan icazet alanların cenneti haline gelecektir. Okullar beceriksiz, yönetme kabiliyetinden yoksun kişilere emanet edilecektir.
Yel’den sonra sözü Aktif Sen Bilecik İl Temsilcisi Selami Kurnaz aldı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu tür yöneticilerin görevlerine son verme işlemlerinin bulunmadığını öne süren Kurnaz, 7 bin okul müdürünün bir anda görevlerine son verilmesi kararını son derece sağlıksız olarak bulduklarını açıkladı.Kurnaz, şu ifadeleri dile getirdi:
“7 bin okul müdürünün görevden alınması sadece görevden alınma meselesi değildir. Bu meselelerin öğretmen odalarına kadar yansıması, eğitim-öğretime yansıması ve bunların getireceği sorunlar bu yöneticilerin uğradıkları mağduriyetten ziyade eğitim-öğretime daha büyük zarar verecek bir olaydır.
Bugün ülkemizdeki eğitim-öğretim problemleri çok daha fazla. Gençlerin çeşitli bağımlılık yapan maddelerden dolayı sokak ortalarında sürünerek yatarken, cesetleri ortalarda dolaşırken bütün problemler bitmiş, sadece yöneticilerde problem kalmış gibi böyle bir yola başvurulması oldukça adaletsiz bir olaydır. Ben de Ömer Bey’in söylediklerine katılıyorum. Bu zamana kadar değişik sendikalar olarak bir araya gelip konuşamıyorduk. Bu adaletsizlik karşısında herkesin aynı tepkiyi göstermesi gerekir. Bugün bu arkadaşların başına geldiyse, unutulmamalıdır ki yarın bir başkasının da başına gelebilir. Bugün sadece yöneticilerin görevlerinin sona erdirilmesi konusunda konuşuyoruz. Konuştuğumuz başka şeyler de var, ileriki zamanlarda onları da dile getirmeye devam edeceğiz.”
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Bilecik İl Başkanı Mustafa Aksu ise Ömer Yel’e destek vermek için toplandıklarını ve yaşanan olaylardan dolayı derin üzüntü içerisinde olduklarını ifade etti. Aksu, yaptığı konuşmada şu ifadelerde bulundu:
“ Kendim müdür değilim ama müdür arkadaşlara yapılanı kendimize yapılmış gibi görüyoruz. Onlarla dayanışma içerisindeyiz. Böyle haksızlıklar, özellikle milli eğitimde olmaması gereken bir durumdur. Milli eğitim camiası yapısı gereği eğitimden sorumlu ve insana sevgiyi, saygıyı aşılaması gereken, hukuku öğreten, kendi içindeki dayanışmasıyla Türk milletine örnek olan bir kurumdur. Böyle bir kurumda haksızlık, hukuksuzluk yapılması çok onur kırıcı bir durum. Ben sadece bu durumun milli eğitim müdürlerinden kaynaklandığını düşünmüyorum. Burada siyasi olarak bir kalıba sokma olayı var. İnsanlar birbirlerine düşürülüyor. Biz kurum olarak tüm eğitimcileri seviyoruz. Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun işini yapan, görevini yapan herkese saygı duyuyoruz. Fakat burada biz inanıyoruz ki siyasi iradeden kaynaklı bir baskı, bir kumpas var. Dolayısıyla buradan siyasi idareye sesleniyoruz; Milli eğitimin içini karıştırmayın, insanları birbirlerine düşürmeyin. Okul müdürünün şevkini, öğretmenin şevkini kırmayın. Bir an önce bu yanlıştan dönün. Milli eğitim müdürlerine, şube müdürlerine şunu söylüyoruz; Siyasi iradeden herhangi bir baskı gelse bile, bu baskılara karşı direnin. Vicdanınızın sesine kulak verin"
Yel, basın toplantısının ardından beraberindeki sendika üyeleri ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü girişine siyah çelenk bıraktı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla protesto sona erdi
